Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


CHP kurultayını iki taksitte yaptı.
Birincisinde Genel Başkan'ı, ikincisinde Parti Meclisi'ni seçti.
Genel Başkan Altan Öymen'den beklenen uzlaşma sağlamasıydı.
Öymen bu işlevini yerine getirmeye çalıştı.
Genel Başkan'ın seçildiği kurultayda birbirine eşit büyüklükte iki parçaya ayrılan CHP'lerin Öymen'den bekledikleri bir "yedd - i emin" gibi davranmasıydı.
Kurultay salonunda söylenen şuydu:
"Eğer Baykal ağırlıklı bir liste yaparsa emanetçi olur, güç dengelerine uygun davranırsa bu imajdan kurtulur."
Oysa Öymen nasıl bir liste yaparsa yapsın hizipler, "Öymen'den aldıklarını kar sayıp" anahtar listelerle "içerdeki adam" sayılarını artırmaya çalışacaklardı.
Nitekim öyle de oldu.
CHP kurultayında, ağır seçim yenilgisine rağmen, "fikirler" değil, "isimler" konuşuldu...
"Fikirler" değil, "hizipler" yarıştı.
Parti Meclisi "fikirler" değil, eski "isimler" koalisyonuna oturdu.
* * *
CHP "durum"un farkında mı?
"C"sine, "H"sine, "P"sine bakalım...
"C"si, Cumhuriyet...
CHP, kurmakla övündüğü "Cumhuriyet"in karşılaştığı en büyük sarsıntı karşısında "tereddütte" kalmıştır.
Cumhuriyet'e karşı olan iki büyük akımdan birini oluşturan Kürtçülüğe dayalı kalkışmanın, şiddet ve etkinlik açısından doruk noktaya ulaştığı bir dönemde "Güneydoğu'dan oy alma" uğruna bu yaşamsal konuda "sağlam" basmamıştır.
1991 seçimlerinde nihai hedefi belli HEP'le seçim ittifakına giderek "küçük hesap" yapmıştır.
O zamanki adı SHP olsa da, CHP'nin hızla çakılmaya geçişinin başlangıcı bu ittifaktır. Halk nezdinde "kırılma noktası"dır.
CHP'nin, "C"si bu politikayla yaralanmıştır.
* * *
"H"si, Halk...
SHP - CHP çizgisi 1989'da ulaştığı halkçı doruk noktasında tutunamamıştır.
Yerel yönetimlerde "beyaz" bir imaj çizememiş, "rant dağıtma politikası" izlemekte sağ partilerden geri kalmamıştır.
"Yeni Dünya Düzeni"nin kulağa hoş gelen sesine, göze hoş gelen vitrinine sağ partilerden önce koşmuştur.
Gelir dağılımı uçurumuna yuvarlanmış halkın umudunu Allah'a bırakmış, böylece 1995 seçimlerinde de oylarını din istismarcısı partiye havale etmiştir.
Sosyo - ekonomik temeli terkeden CHP'nin "laiklik karşıtı tehlike" karşısında medya üzerinde sadece "din karşıtlığı" çizgisinde durması yeterli olmamıştır.
CHP'nin, "H"si böyle yaralanmıştır.
* * *
"P"si, Parti...
Parti bir programı iktidara taşıma aygıtıdır.
Ülke iktidarı için mücadele aracıdır.
Oysa CHP ülke iktidarından çok, parti iktidarıyla uğraşmıştır.
Fikirlerini ülke iktidarına taşımakla değil, "isimlerini", "hiziplerini"
parti iktidarına taşımakla meşgul olmuştur.
CHP'nin "P"si böyle yaralanmıştır.



Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr