Uluslararası tahkim, 21. yüzyılın olayı mı?
Hayır.
19. yüzyılın olayı.
200 yıllık bir geçmişi var.
İlk uygulaması, ABD ile İngiltere arasında yapılmış.
Bu iki ülke arasındaki 1794 tarihli Jay Andlaşması ile ilk tahkim kurulu oluşturulmuş.
Kurumsallaşmasının temeli ise 1899 tarihinde yapılan Hague Konferansı ile atılmış.
Uluslararası tahkime ilk taş koyan ise Carlos Calvo.
Bu Arjantinli hukukçunun (1824 - 1906) önerisiyle Latin Amerika ülkeleri ile yabancılar arasında yapılan imtiyaz ve yatırım sözleşmelerine uyuşmazlıkların akit devlet hukukuyla çözüleceğine dair hüküm konulmuş.
Uluslararası hukukta
"Calvo Şartı" olarak bilinen bu hüküm, yabancı yatırımcıyı, yatırım yaptığı ülke hukukuna bağlıyor ve uluslararası tahkim yolunu tıkıyor.
(Daha fazla bilgi için bkz. M. Ayhan Altıntaş, Uluslararası Yatırımların Korunması, Temel Uyuşmazlıklar ve Tahkim Kurulları, Hazine Dergisi, Nisan -1998, Sayı 10.)
* * *
PEKİ 100 yıl önceki Calvo'nun Türkiye ile ilgisi ne?
Calvo, bugün tartıştığımız Anayasa değişikliği ile yakından ilgili.
Türkiye, Calvo'ya en sıcak duran ülkelerden biri.
Ankara, Uluslararası Yatırım Uyuşmazlıkları Merkezi'ne üye olmasına, Yabancı Tahkim Kararlarının Tanınması ve Uygulanmasına Dair Uluslararası Sözleşmeye imza koymasına karşın,
"Calvo Şartı"nı da elden bırakmamış.
Özellikle yap - işlet - devret modelini, adını koymasa da Calvo Şartı'yla uygulamış.
Uygulamanın hukuki dayanağını oluşturan 16.8.l985 tarih ve 85 / 9799 sayılı kararnamenin 30. maddesi niteliği itibariyle bir Calvo Şartı.
Bu madde hükmüne göre yabancı yatırımcılar yap - işlet - devret modeliyle iş aldıklarında çıkacak uyuşmazlıkları Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde çözmek zorunda.
Yap - işlet - devret modelini düzenleyen 3996 sayılı yasanın amacı, ileri teknoloji ve büyük maddi kaynak gerektiren köprü, baraj, sulama, haberleşme, enerji, otoyol, demiryolu, deniz ve hava limanları gibi altyapı yatırımlarını yabancı sermaye ile gerçekleştirmek.
Ancak kararnameye konulan Calvo Şartı yabancı sermayeyi Türkiye'deki yatırımlara karşı soğuk tutmuş.
Yap - işlet - devret modeliyle uluslararası piyasaya çıkarılan projelerle ilgilenen yabancı yatırımcıların ortak talebi Calvo Şartı'nın kaldırılması.
Hükümetin uluslararası tahkime yönelmesinin başlıca nedeni bu.
Anayasa, uluslararası tahkim yönünde değiştirilirse Calvo Şartı'nın da kaldırılması gerekiyor.
Bu yapılırsa yabancı sermaye Türkiye'ye koşuşturur mu?
Elbette hayır.
Yabancı sermayeyi harekete geçiren tek ölçü elbette uluslararası tahkimin olup olmaması değil.
Bu hukuki faktörlerden biri.
Ekonomik ve siyasi faktörlerin de
"uygun" olması gerekiyor ki, yabancı sermaye gelsin.
Yoksa yabancı sermayenin sadece Calvo'ya bakıp,
"varsa gelmem, yoksa gelirim" diyecek hali yok...
Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr