Yön Cumhurbaşkanı Sezer'in havası, bir an önce görevi devretmeyi beklediği izlenimi veriyordu. Sezer resepsiyonda fazla kalmadı, gazetecilerden uzak durmaya da özen gösterdi. Sezer, 22 Temmuz seçimleri ve cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin şekillendirdiği siyasi "denklem"in dışında duruyordu. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in işadamı Jak Kamhi'ye "Devlet Üstün Hizmet Madalyası" verilmesi vesilesiyle düzenlediği törende devletin zirvesini gözleme olanağı bulduk. Çankaya Köşkü'nde merak edilen bir konu, Sezer'in, Erdoğan'ın getirdiği yeni kabine listesine bakmadan listeyi yeni cumhurbaşkanına havale etmesiydi.Gazeteciler bu soruya yanıt ararken, Başbakan Erdoğan'ın havası, Sezer'in bu tutumundan "olumsuz" bir sonuç çıkarmadığını gösteriyordu. Erdoğan, Sezer'den aldığı yanıt nedeniyle herhangi bir "alınganlık" içinde görünmüyordu. Cumhurbaşkanı'nın tutumunu, yeni cumhurbaşkanına yapılmış bir "jest" olarak yorumlamıştı.Köşk'e yakın kaynaklar ise Sezer'in bu tutumunda, Erdoğan'ın bir gün önceki basın toplantısının etkili olduğunu düşünüyorlardı. Erdoğan'ın, basın toplantısında sarf ettiği, "Ben bir ekip kuruyorum, Sayın Cumhurbaşkanı anlayışla karşılayacaktır" sözlerinin Sezer'in tutumunda belirleyici olduğu görüşü hâkimdi. Sezer'in bu sözlere karşılık "Madem öyle düşünülüyor, o zaman yeni cumhurbaşkanına sunsun" kararı aldığı dillendiriliyordu. Köşk kaynaklarına göre Sezer'in bu davranışında yeni cumhurbaşkanına jest yapmanın ötesinde, bir "tepki" de yatıyordu. Yeni kabine Köşk'teki resepsiyonda Başbakan Erdoğan'ın gösterdiği bir duyarlılık da dikkat çekti.Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt'ın, gazetecilerin sorularını yanıtlarken, "Sözde Güney Kıbrıs Yönetimi'nin Dışişleri Bakanı, Türkiye'nin Genelkurmay Başkanı'na hakaret ediyor, kim cevap verecek diye bakıyorum ama çıt çıkmıyor" dediği, resepsiyon salonundaki Erdoğan'ın da kulağına gelmişti.Erdoğan, gazetecilerle sohbet ederken, Org. Büyükanıt'ın serzenişte bulunduğu konuyu tam anlamak istedi. Gazetecilere konuyu ve Org. Büyükanıt'ın ne söylediğini sordu. Konu kendisine aktarılınca, Rum bakanı kastederek "Ne zaman olmuş, ne demiş?" diyerek ayrıntıları öğrendi.Erdoğan bu bilgiyi aldıktan sonra Dışişleri Bakanı Gül'e aktarmış olacak ki, ertesi sabah Dışişleri Bakanlığı bir açıklama yaparak Rum Bakan Erato Kozaku Markulli'yi ağır bir dille eleştirdi. Org. Büyükanıt'a dil uzatmanın Markulli'nin "haddi olmadığı"nı açıklayarak Genelkurmay Başkanı'nın beklediği tepkiyi verdi. Erdoğan'ın duyarlılığı Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, devletin zirvesinde yüzü en çok gülen isimdi. Herkesle ilgilendi. cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda fazla konuşmak istemedi. Gazetecilerin sorularına, "Artık adaylığımızı koyduk, geçmişimiz ortada, TBMM ne karar verecek, onu bekleyeceğiz" anlamında kısa yanıtlar verdi.Başka konular açmaya çalıştı.Sorular karşısında bir ara Köşk'ün duvar ve tavan süslerine bakındı.Gazetecilerin, "Köşk'ü mü inceliyorsunuz, alışmaya mı çalışıyorsunuz?" diye espri yapmaları üzerine, güldü ve "Hayır, ben de sizin gibiyim. Ben de sizin tanıdığınız kadar tanıyorum" diye karşılık verdi.Devletin zirvesi resepsiyonda fazla kalmadı.Önce Sezer, sonra Org. Büyükanıt ve komutanlar, sonra Başbakan Erdoğan ve en son da Dışişleri Bakanı Gül ve gazeteciler Köşk'ten ayrıldılar. fbila@milliyet.com.tr Gül nazikti