Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Başbakan Gülden Saddam Hüseyine sürpriz teklif: Başbakan Gülün gecesi gündüzü savaşı önlemek için çaba göstermekle geçiyor, desek abartmış olmayız. Gül, Irak sorununa barışçı bir çözüm bulmak için elinden geleni fazlasıyla yapıyor. Bu çabalarında samimi. Bu çabalarını iç politikada da kullanmıyor. Siyasi rant aracı olarak görmüyor. Buna özen gösteriyor. Bunun son örneklerinden birini, Irakın ikinci adamı Taha Yasin Ramazanı özel bir uçakla Ankaraya getirip görüşmesi ve bu görüşmenin gizli kalması için büyük çaba göstermesi oluşturdu. Başbakan Gül zaten her fırsatta ve ortamda Bağdatın BM kararlarına tam uyması için çağrıda bulundu. Bu amaçla bölge ülkelerini ziyaret etti. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmeni Saddama gönderdi. İstanbulda toplantı düzenledi, deklarasyon yayımladı. Bu çabaların üzerine Ramazanla Ankarada yaptığı gizli görüşme de, bilinen görüşlerini tekrar etmenin ötesinde özel bir anlam taşıyordu.Bunu saptamak için yaptığımız araştırmalar Başbakan Gülün, Saddam Hüseyine savaşı önlemek için gizli bir mesaj gönderdiğini ortaya koydu. Edindiğimiz bilgilere göre, Başbakan Gülün, Taha Yasin Ramazanla Saddam Hüseyine gönderdiği mesaj özetle şuydu: "Savaşı önlemek için, Irak halkının geleceği için çekilin. Bu kararı verirseniz Türkiye sizi misafir etmeye ve güvenliğinizi sağlamaya hazırdır. Böyle bir adım savaşı önleyecektir." Peki Başbakan Gül, bu görüşmeyi, Ramazana sadece "BM kararlarına uyun" demek için mi büyük bir gizlilik içinde yaptı? Bunu demek için mi özel uçakla Ramazanı getirtti? Taha Yasin Ramazanın Ankara ziyaretinden sonraki gelişmeler, bu önerilerin yerinde görüldüğü ve gereğinin yapıldığını gösteriyor. Silah Denetçileri Komisyonu Başkanı Blixin açıklamaları da bunu gösteriyor.Ankaranın yanıt alamadığı tek öneri, Saddamın çekilmesi ve gerekirse Türkiyede güvence altına alınması. Bu konuda Bağdattan henüz bir sinyal gelmiş değil.Başbakan Gül, barış ışığının hâlâ sönmediğine inanıyor ve bu yöndeki gayretlerini sürdürüyor. Başbakanlıkta, konutunda ilgili liderlerle telefon diplomasisini sürdürüyor. Dün de gün boyu bu temaslarını sürdürdü. Akşam saatlerinde bu yoğun trafik arasında Başbakanlıkta görüşme olanağı bulduk. Gül, Ramazanın ziyaretiyle ilgili hiçbir şey söylemiyor. Sadece, barış için Bağdatın atacağı adımlar olduğunu düşünüyor ve bunları bekliyor.Suriye Devlet Başkanı Beşar Esatla yarım saati aşan telefon görüşmesinden sonra şu değerlendirmeyi yapıyor: "Bugün Rusya Devlet Başkanı Putinle görüştük. Az önce de Suriye Devlet Başkanı Esatla konuştum. Yaptığımız temaslar hakkında bilgi alışverişinde bulunduk. Bu temaslarımız sürecek. Son ana kadar barış için çaba göstermemiz şart. Ben hâlâ ışık görüyorum."Başbakan Gül, bir yandan barış çabalarını sürdürürken, bir yandan da Türkiyenin iradesi dışında bir savaş çıkması olasılığına karşı önlem aldıklarını vurguluyor ve bunun doğal karşılanması gerektiğini söylüyor. Başbakanın bu konudaki değerlendirmesi şöyle :"Eğer irademiz dışında bir savaş çıkarsa ve biz onun önlemlerini almamış olursak, o zaman bunu bana sorarlar. Ne yaptın, Türkiye için ne önlem aldın, derler. O nedenle askeri seçeneğe göre de hazırlıklarımızı yapıyoruz. Bu zaten görevimizdir. Komşuda yangın çıkarsa biz yangın söndürme kovalarını boş tutamayız. Yangını söndürmek için hazırlıklı olmalıyız. Yaptığımız budur."Başbakan Gül, Türkiye ile ABD arasında yürütülen müzakerelerde yaşanan komutanlık sorununa ise şöyle yaklaşıyor: "Türk askerinin komutanı elbette Türk komutan olur. Bunun aksi düşünülemez. Türk askerine Türk komutanın komuta etmesi kadar doğal bir şey olamaz. Türk askerinin görev yapacağı bölgede komutan Türk olacaktır. Bu konudaki hassasiyetimiz pazarlık edilecek, tartışılacak bir hassasiyet değildir."Gülün ABD ile bu müzakerelerdeki beklentisi askeri, siyasi ve ekonomik alanlarda uzlaşmaya varılacağı yönünde. Bu aşama geçildikten sonra da asker gönderme ve bulundurmaya ilişkin tezkerelerin bayram sonrasında TBMM gündemine geleceğini anımsatıyor. Bir sorun beklemiyor. fbila@milliyet.com.tr Gülün Ramazanla görüşmesinde Bağdatın silah denetçileriyle şeffaf bir çalışma yapmasının, Iraklı bilim adamlarıyla görüşmeleri sağlamasının, Saddamın İstanbul Deklarasyonunu desteklediğini açıklamasının, savaşı önlemek yolunda önemli bir adım olacağını belirttiği de gelen haberler arasında.