Yön Sürpriz yok.Oylama sürerken TBMM kulislerinde nabız tuttuk.Bu kez kulislerin tansiyonu düşüktü. Bunun en önemli nedeni 367 sorununun aşılmasıydı. Geçtiğimiz dönemde yapılan ilk tur oylamada herkesin gözü Genel Kurul'daydı. 367 bulunacak mı, bulunmayacak mı? CHP dışındaki muhalefet partileri Genel Kurul'a girdiği için bu kez böyle bir heyecan yaşanmadı. Kulislerdeki tartışmaların odak noktasını CHP'nin tutumu oluşturuyordu. İktidar ve diğer muhalefet partilerine mensup milletvekilleri, CHP'nin Genel Kurul'a neden girmediği üzerinde tartışıyorlardı. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk tur oylaması dün yapıldı. Oyların dağılımı, milletvekillerinin partilerinin kararına uygun davrandıklarını gösteriyor. CHP oylamaya katılmazken, DSP'nin cumhurbaşkanı adayı gösterip Genel Kurul'a girmesi CHP'lilerde, "burukluk" yaratmıştı.CHP'liler, DSP lideri Zeki Sezer'in seçimlerden önce, "CHP ile bir grup gibi davranacağız" biçiminde açıklamalar yaptığını anımsatıyorlar. Sezer'in bu sözünü unuttuğunu ve oylamaya katılmak için aday çıkardığını düşünüyorlar.DSP'liler ise Gül'ün adaylığına karşı olmak açısından CHP'den farklı düşünmediklerini, ancak izlenen yöntemde farklılık olduğunu savunuyorlar.Örneğin DSP İstanbul Milletvekili Ahmet Tan, Tayfun İçli'nin cumhurbaşkanlığı adaylığını bir "tedbir" olarak izah ediyordu. İçli'nin adaylığının, Allah esirgesin, diğer adaylara bir şey olması halinde TBMM'nin adaysız kalmaması için "hayata karşı tedbir" anlamında da algılanması gerektiğini savundu. CHP-DSP farkı CHP lideri Deniz Baykal ise dünkü görüşmemizde, oylamaya katılmamalarını, "demokratik bir hak ve demokratik bir denetim mekanizması" olarak açıkladı. Baykal, CHP'nin bu tutumunun cumhurbaşkanı olması halinde Abdullah Gül'ün daha "dikkatli" davranmasını sağlayacak bir etki yaratacağını ifade etti.Baykal göre, Gül, CHP'nin karşı çıkacağı adımları atmak konusunda kendini çok rahat hissetmeyecek.CHP lideri, bu tutumlarını açıklarken şu yorumu yaptı:"Eğer Sayın Gül, Çankaya'da cumhuriyetin kazanımları yönünde, cumhuriyetin ilkeleri lehine adımlar atarsa elbette bundan memnun oluruz. Ama aksini yaparsa CHP tüm gücüyle bunun karşısında olur. CHP bu tutumuyla cumhuriyeti kuran parti olmanın sorumluluğunu yerine getiriyor. İlkesel tutum alıyor. Denetim görevini yapıyor." Baykal'ın gerekçeleri CHP lideri, partisinin tutumu ve söyleminin, askeri müdahale yanlısı veya TSK'nın sözcüsü olarak yorumlanmasını da objektiflikten uzak, iyi niyet taşımayan gayretler olarak değerlendirdi.Askeri dönemlerde, CHP'nin ve solun en fazla zarar gören kesimi oluşturduğunu anımsatan Baykal, partisinin, cumhuriyetin temel değerlerini ve niteliklerini korumaya gayret göstererek görevini yerine getirdiğini yineledi. fbila@milliyet.com.tr TSK'nın sözcüsü