Beyazıt Meydanından ekranlara yansıyan görüntüler, bir gün sonra Ankarada troyka toplantısında AB heyetinin sert tepkisine de neden olunca, "sıkıntı" büyüdü. Toplantı, Dışişleri Bakanı Abdullah Gülün, "Olayı halı altına süpürmeyeceğiz, soruşturacağız, tekrarı olmayacak" türünden yaklaşımlarıyla iptal edilmeden kurtuldu.Adalet Bakanı Cemil Çiçek ise polisin aşırı güç kullanmasının yanlış olduğunu vurgulamakla birlikte, olayın bir yönüne vurgu yapıldığını, diğer yönlerine hiç bakılmadığını belirtiyor.Çiçek, dünkü görüşmemizde, "yere düşmüş birine tekme atılmasının, coplanmasının" elbette savunulacak bir yönü olmadığını vurgulamakla birlikte, olayda "provokasyon" kuşkusunun yüksek olduğunu da ifade etti. Çiçek, şu değerlendirmeyi yaptı:"Olayın bütününü görüp öyle değerlendirmek gerekir. Orada bazı polislerin bireysel olarak, hangi psikolojiyle hareket ettiği belli olmayan şekilde davranmalarına bakarak bütün polis teşkilatını itham etmemek gerekir. Biz o davranışları yapan polislere eline sağlık demedik, demeyiz de. Fakat bu olaylara veya bu polislere bakıp Türkiyede işkence, kötü muamele, şiddet politikası var denemez. Biz hükümet olarak da, insan olarak da şiddetten yana olamayız. Temel felsefemize aykırıdır. Aksine biz hükümet olarak bireysel hak ve özgürlükleri genişleten, gösteri, toplantı, yürüyüş hakkını genişleten düzenlemeler yapmış bir hükümetiz. Bunu bütün dünya biliyor. Olaydaki polislerin yaptıkları bireysel bir meseledir, eğitim, psikoloji meselesidir. Elbette, eğitimin yükseltilmesi gerekir. O ayrı konu."Adalet Bakanı Çiçek, İstanbuldaki gösteriyle ilgili şu bilgileri de verdi:"Gösteri, Dünya Kadınlar Günü nedeniyle düzenlenmiş. Dünya Kadınlar Günü 8 Mart, yani bugün (dün) ama gösteri iki gün önce pazar günü yapılıyor. Neden? Gösteri, Kadınlar Günüyle ilgili olmaktan çok illegal bir örgütle ilgili gerçekleşiyor. Neden? İzinsiz şekilde, izin verilmemiş bir yerde ve yasalar çerçevesinin dışında bir gösteri yapılıyor. Şimdi AB var diye işin bu yönleri görülmeyecek mi? Avrupada polis küreselleşme karşıtlarının gösterilerine çiçek vererek mi karşılık verdi? Romada, Davosta polis göstericilere çiçek mi attı? Değil. Ama bunlar tartışılmadı bile. Türk polisi dünyanın en sabırlı polisidir. Son ana kadar müdahale etmemeye çalışır. İllegal örgütün illegal gösterisinde provokasyon amaçlı hareketler de olduğu düşünülmeli. Ben o davranışları yapan polisleri savunuyor değilim. Çok iyi yaptınız, elinize sağlık demiyorum, elbette. Şiddet bizim tercihimiz, yöntemimiz değildir, olamaz." İstanbulda polisin, çoğunluğu kadın olan göstericilere tekmeli-coplu-biber gazlı müdahalesine ilişkin tartışmalar sürüyor. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ise dünkü görüşmemizde Beyazıt Meydanında yaşananların üzüntü verici olduğunu belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:"Tabii, yaşananlar hiç hoş değil. Hoş olmadı. İstanbulda aynı gün üç ayrı yerde gösteri vardı. Hiçbir olay olmadı. Ama Beyazıtta sadece bir grubun ısrarı ortamı gerdi. Beyazıt gösteri yeri olmamasına rağmen, hoşgörü gösterdik, basın açıklamasına izin vermiştik. Ama bir grup ısrarla yürüyeceğim, diyor. Sloganlar, bir süre sonra taş atmalar başlıyor. Birkaç polis de yaralanınca gerginlik artıyor. Arkadaşları yaralanınca bazı polisler aşırı, kontrol dışı davranışlar gösteriyorlar. Daha sabırlı olmaları gerekirdi. Olay olur olmaz hemen müfettişleri görevlendirdim. Zaten Emniyet Genel Müdürü de hemen harekete geçmişti. Türkiyenin birçok yerinde gösteri, toplantı, yürüyüş vardı, onlarda hiçbir şey olmadı, ama Beyazıtta üzücü olay yaşandı."Bakanların değerlendirmeleri böyle...Tabii, hiçbir gerekçe, yere düşmüş insanları coplamaya, tekmelemeye devam etmeyi izah etmiyor. Sabır, güvenlik güçlerinin, devletin sorumluluğu olmalı ve tabii ki, Avrupa Birliği için değil, Türkiye için, insanımız için gösterilmeli... fbila@milliyet.com.tr Aksu: "Hoş değil"
