Çiçek, olayların gelişimini özetlerken Başbakan Erdoğanın Verheugeni yanlış anlamasının söz konusu olmadığını, Verheugenin sonradan söylem değiştirdiğini vurguladı.Çiçek, dünkü görüşmemizde, olayların gelişimini söyle özetledi: Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Türkiye ile AB arasındaki ilişkileri gerginleştiren Türk Ceza Yasası ve zina konusuyla ilgili olarak tutum değiştiren tarafın, Ankara değil Brüksel olduğunu belirtti. "Sayın Verheugen, 6 Eylülde Ankarada temaslar yaptı. Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Gülle görüştü. Bu görüşmelerde gerek Sayın Başbakan, gerek Sayın Dışişleri Bakanı, Verheugenle Türk Ceza Yasası tasarısını konuştular. Verheugen geldiğinde Türkiyede 10 gündür zina konusu tartışılıyordu. Tabii, bu konuyu da konuştular. Bir düzenleme yapmak istediğimizi de ilettiler. Verheugen, Sayın Başbakana ve Sayın Dışişleri Bakanına, bunun kendileri için bir sorun olmayacağını, Türkiye açısından başka bir şartın öne sürülmeyeceğini ifade etti. Sayın Başbakanın bize verdiği bilgi budur. Yani Verheugen, Türk Ceza Yasası tasarısını ve zina konusunda hükümetin düzenleme yapma isteğini biliyordu ve bunun sorun olmayacağını ifade etmişti."Çiçek, Başbakan Erdoğanın, Türk Ceza Yasası ve zinayla ilgili görüşlerini, Verheugenle yaptığı bu görüşme sonrasında açıkladığına dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı:"Tabii Sayın Başbakan, Verheugenin bu sözleri ve tutumunu esas alarak, bu konunun sorun yaratmayacağı sözünü almış olduğu için konuyu yeniden ele aldı. Ama sonra baktık ki, Verheugen, Ankaradan gittikten sonra başka bir söylem kullanıyor. Ankarada söyledikleriyle tutmuyor. Başkaca koşul yok diyen, sorun olmaz diyen Verheugen, oradan, yeni koşullar söylüyor. Bu olmaz. Bu tutum tabii ki, hem Sayın Başbakanın, hem hükümetin tepkisini çekti." Verheugen biliyordu Çiçek, Türk Ceza Yasası tasarısı ve zina konusu dışında da ABnin Türkiyeye karşı sözlerini tutmadığını vurgulayarak, şunları söyledi:"Türkiye, AByi önemsiyor. Bu hükümetin yaptığı reformları, hiçbir hükümet yapmadı, attığı adımları hiçbir hükümet atmaya cesaret edemedi. Ama ABnin de Türkiyeyi önemsemesi lazım. Biz Kopenhag kriterlerini yerine getirdik. İlave olarak önümüze Kıbrıs koşulu kondu. Kopenhag kriteri değildi ama bir şekilde bu konuyu bize koşul olarak getirdiler. Annan Planını destekleyin dediler. Türkiye bu koşulun gereğini de yaptı. Kendisi açısından o sorunu çözdü. Ama AB verdiği sözleri yine tutmadı. Hani 258 milyon euro verilecekti? Ne oldu? Hani havaalanı açılacaktı? Ne oldu? Hani ticaret serbest olacaktı? Ne oldu? AB hiçbir sözünü yerine getirmedi. Üstelik son tartışmalarda görüldüğü gibi Türkiyeye karşı diğer ülkelere uygulamadığı farklı ölçüler getirmeye çalışıyor." AB sözlerini tutmuyor Çiçek, CHP ile vardıkları mutabakatın AKP tarafından bozulmasına ilişkin sorumuzu yanıtlarken de şöyle dedi:"O konu da doğru yansımadı. Biz Sayın Baykalla üç kez görüştük. Birincisi 27 Ağustostadır. Sayın Baykal, o görüşmemizde zinanın resen takip edilmesi gereken bir durum olduğunu söyledi. Yani şikayete bile gerek olmadan savcının resen takip etmesi gereken bir durum olduğunu belirtiyordu. Resen takip için o durumun zaten suç olarak telakki edilmesi gerekir. Daha sonra 30 Ağustos akşamı Gazi Orduevindeki resepsiyonda bu konu yine Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Meclis Başkanı, Sayın Başbakan, Sayın Anayasa Mahkemesi Başkanı ve Sayın Baykal arasında sohbet konusu olmuş. Sayın Başbakanın bize aktardığı o sohbette de Sayın Baykalın yine zinanın resen takibi gerektiği görüşünde olduğu. Daha sonra Sayın Gül ve benim de bulunduğum görüşmede ki o görüşmede iki taraftan başka arkadaşlar da vardı, bugüne kadar hep mutabakatla yasayı getirdik, bundan sonra da mutabakatla götürelim, zina da dahil önergeleri müşterek verelim, dedi. Vardığımız anlaşma buydu. Biz bu anlaşmaya da aykırı bir şey yapmadık. Müşterek önerge önerisinde bulunduk. Sayın Baykalın zina konusundaki söylemi de sonradan değişti. Olay budur."Çiçek, bu tartışmalar sürecinde en fazla Türk Ceza Yasasıyla yapılan köklü reformların zina konusunun gölgesinde kalmasına üzüldüğünü de vurguladı. fbila@milliyet.com.tr Baykal da değişti