MGKda alınan idam cezasının kaldırılması, anadilde yayın serbestisi, OHALin kaldırılması gibi önemli kararların uygulamaya geçirilmesi açısından Çankaya zirvesi belirleyici rol oynayacak.Bunun temel nedenlerinden biri koalisyon ortaklarından MHPnin MGKda alınan kararlara soğuk durması. Özellikle idam cezasının kaldırılmasına Abdullah Öcalan nedeniyle itiraz etmesi. Bahçeli ve MHP bu tutumunu sürdürürse, idam konusunda hele Anayasa düzeyinde bir düzenlemeye gitmek için muhalefet desteğinin bulunması şart. İşte bu nedenle, Çankaya zirvesinde muhalefet liderlerinin alacağı tutum çok önemli hale geliyor.Başbakan Ecevitin de bugünlerde üzerinde durduğu konu AB ile ilişkiler. MGK kararlarının yaşama geçirilmesi. Or - Andaki kütüphane evinde kendisini ziyaret eden DSP yöneticilerine verdiği mesajların başında AB ile ilişkilerin esenliğe çıkarılması var. MGK kararlarıyla daha önemli bir fırsat yakalandığı düşüncesinde.Muhalefet partilerinin tavrı ne olabilir?Anamuhalefet partisi DYPnin lideri Tansu Çiller, Çankaya zirvesine Başbakan Ecevitin katılmasının zorunlu olduğu düşüncesinde. Çiller dünkü görüşmemizde Çankaya zirvesiyle ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı:- Çankaya zirvesinin anlam ve önem kazanabilmesi için Başbakan Ecevitin bu toplantıda bulunması şarttır. Başbakanın katılıp katılmayacağı belli değil. Eğer Sayın Ecevit, bu toplantıya katılamayacaksa o zaman o zirvede ne konuşacaksınız? Konuşmaların veya alınacak kararların ne anlamı olacak? Eğer Ecevit katılmayacaksa o zaman bizim de katılmamız çok anlamlı olmaz. Bu durumda konuyu ben yetkili kurullarıma götürmek isterim. Ecevit, gitmezse liderler zirvesi olmaz.DYP lideri Çiller, Avrupa Birliği konusunun sadece idam cezasının kaldırılmasına bağlanmış olmasını da büyük bir hata olarak niteliyor ve şu yorumu yapıyor:- İdam konusunda Türkiye çok geç kaldı. AB ilişkilerini sadece bu konuya endekslemiş oldu ki, bu da çok büyük bir hataya neden oldu. Eğer biz olsaydık Öcalan dosyasını Anayasa ve yargı kararına uygun olarak Meclise indirirdik. Meclis o dosyayı öyle veya böyle bir karara bağlardı. O karar neyse o uygulanırdı ve Öcalan konusu gündemden düşerdi. Biz idamı da şimdiye kadar kaldırmış olurduk. Türkiye - AB ilişkilerinde başka konuları konuşur olurdu.Çiller, geçen hafta "AB mi, Apo mu derseniz, AB derim" şeklindeki sözlerinin yankılanmasıyla ilgili olarak da şöyle konuştu:- Artık Türkiye Öcalanın idamı konusunda geç kalmıştır. 2003e giderken Öcalanı artık zor asarsınız. Hükümetin izlediği yanlış politika Türkiyeye AB mi, Apo mu noktasına sürükledi. Artık vatandaşa sorsanız elbette AB diyecektir. Hiç zaman kalmadı. Belki bir gün, bir hafta. Bu kısa sürede Öcalan dosyası Meclise inerse, karara bağlanırsa bir sonuç doğabilir. Yoksa yıl sonuna doğru Öcalan dosyasının Meclise indirilmesi çok geç olur. Hiçbir şey yapamazsınız. İdam kararı kesinleştikten dört yıl sonra, bu koşullarda infaz yapamazsınız. Bu çok zorlaştı.Çiller, MHPnin bu konudaki tutumunun da ikircikli olduğunu belirtiyor ve şöyle diyor:- Dosyanın Başbakanlıkta bekletilmesi kararının altında Sayın Bahçelinin imzası var. Şimdi buna karşı gibi görünmeye çalışıyor. Öcalan dosyası üzerinden politika yapıyor. Bu doğru bir davranış değil. Bir kişi üzerinden oy toplamaya çalışmak, bir kişi üzerinden politika yapmak yanlıştır.Çiller, Türkiyenin AB bağlamında idamdan önce Kıbrıs konusunu gündemine almasının daha doğru olacağını ve zaman yitirmeden de siyasi partiler yasası ve seçim yasasını gündeme getirmesi gerektiğini vurguluyor.Anamuhalefet lideri Çillerin Çankaya zirvesine ve gündemdeki konulara bakışı böyle... fbila@milliyet.com.tr Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezerin 7 Haziranda toplayacağı liderler zirvesi MGKdan sonra AB konusunda ikinci tarihi toplantı olacak.