Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



AKP milletvekilleri Dr. Turhan Çömez ve Prof. Dr. Cevdet Erdöl, Irak'taki gezilerini tamamlayarak Ankara'ya döndüler.
Çömez, edindiği izlenimleri dün Başbakan Erdoğan'a da aktardı. Ayrıca, Erdöl'le birlikte izlenimlerini bir rapor haline getirecekler.
Türkiye'nin asker gönderme olasılığı gündemdeyken Çömez ve Erdöl'ün gözlemleri, edindikleri bilgiler, Ankara açısından önem taşıyor.
Dr. Çömez'e dün izlenimlerini sorduk.
Önce bazı saptamalarını aktardı:
"ABD açısından çok açık görünen bir durum, yapılan saldırıların askerleri endişeye sevk ettiği. ABD askerlerinin yanına yaklaşmak için neredeyse 10 metreden haber vermeniz gerekiyor. Endişe ve korku içindeler. Bu nedenle olsa gerek büyük ölçüde kent merkezlerinden çekilmişler. Karargâhları, merkezleri neredeyse daha çok orada kalıyorlar. Kentlerde tek tük tank görüyorsunuz. Onların üzerinde de fazla asker yok. Bu her gün ABD askerlerine yapılan saldırıların sonucu gibi gözüküyor."
Çömez ve Erdöl, Musul, Kerkük, Tuzhurmatu, Bağdat, Necef, Kerbela dahil birçok merkeze gidip, hem sokaktaki Iraklıyla hem de yetkililerle konuşmuşlar.
Türkiye'ye nasıl baktıklarını, Türk askeri gelirse tavırlarının ne olacağını saptamaya çalışmışlar, bu yönde sorular sormuşlar.
Dr. Çömez'in bu konudaki izlenimleri şöyle:
"Konuştuğumuz Iraklılar, yetkililer olsun sokaktaki insan olsun, Türkiye'ye sıcak bakıyor. Ortak olarak söyledikleri en azından Türk askerinin, kendilerini anlayacağı, ABD askeri gibi davranmayacağı. Örf ve adetleri bildiği için ona göre davranacağı. ABD askerinden en fazla bu nedenle şikâyet ediyorlar. ABD askerinin kaba davrandığını, kadınları bile yere yatırarak aradıklarını, Irak toplumunun kaldıramayacağı hareketlerde bulunduklarını söylüyorlar. Bu açıdan Türk askerinin ABD askeri gibi olmayacağını vurguluyorlar."
Çömez, bu izlenimine hemen şu eklemeyi de yapıyor:
"Tabii, yine ortak dikkat çektikleri bir husus, eğer gelecekse Türk askerinin ABD şemsiyesi altında gelmemesi. ABD askerinin yanında bir işgal gücü gibi durmaması. Eğer Türk askerinin gelişi ABD askerinin gidişini hızlandıracaksa gelsin, diyorlar. ABD askeriyle birlikte hareket etmesin, onların komutasında görev yapmasın. Mümkünse, onlar gitsin, Türk askeri öyle gelsin."
Çömez'in altını çizdiği bir gözlemi de şöyle:
"Türkiye, Irak'a sadece asker olarak gitmemeli. Ağırlık sivil hizmetlerde olmalı. DSİ'den mühendisiyle, TEDAŞ'tan mühendisiyle gidip elektrik, su hizmetlerine yardımcı olmalı. Örneğin, bizden ebe, hemşire istediler. Ebesiyle, hemşiresiyle, doktoruyla gidip temel hizmetlere katkıda bulunmalı. Irak halkı için gitmeli. Asker bunun sadece bir parçası, bir unsuru olmalı. Türk halkı da, Irak halkı da bilmeli ki Türkiye, oraya Irak halkına yardım için gidiyor. Nitekim, yaptırmaya başladığımız iki hastane de bunu gösteriyor. Biri Bağdat'ta, biri Kerkük'te Türkiye iki hastane yaptırıyor. Irak halkının beklediği, bu tür yardımlar, hizmetler."
Çömez, Türkiye'ye sıcak bakışın altında üç önemli unsur olduğunu söylüyor:
"Iraklı diyor ki; Türk askeri buraya gelip bize silah çekmedi. Bu bizim için önemliydi. Biz Türkiye'yle komşuyuz ve hep komşu kalacağız. Ayrıca Türkiye Müslüman bir ülke. Irak'a yardım edilecekse, elbette Türkiye'nin görev alması tercih edilir. Iraklının bakışı bu."
Çömez ve Erdöl'ün izlenimleri Ankara kadar Washington için de değer taşımalı. Türkiye ve Irak'a bakarken ve Türkiye'den katkı talep ederken Irak halkının nabzını dikkate almalı.
Gelişmeler gösteriyor ki, ABD'nin işin içinden çıkması kolay olmayacak. Necef'te dün gerçekleşen patlamayla, Şii lider Hakim'le birlikte 100 kişinin öldürülmüş olması Irak'ta içişlerinin daha da karışacağına işaret.
Bu koşullarda ABD'nin Türkiye dahil dış destek alması hem daha büyük bir ihtiyaç haline geliyor, hem de aynı zamanda daha da güçleşiyor...