MGK bildirisinde, AB ile uyumun Cumhuriyet’in niteliklerine uygun bir anlayışla yerine getirileceğinin belirtilmesi bazı çevrelerce yadırgandı.
Bu vurguya neden gereksinim duyulduğu sorgulanıyor.
Oysa neden gerek duyulduğu ortada. Özel bir sorgulamaya gerek yok.
Bu ifade, MGK’nın temel kuşkusunu yansıtıyor.
O da şu:
AB ile uyum sağlayacağız derken, Cumhuriyet’in niteliklerinden ödün verilmesi. Temellerini sarsacak adımlar atılması.
Bu kuşkunun yöneldiği adres Avrupa Birliği...
AB’nin Türkiye’nin koşullarını hiç dikkate almadan gündeme getirdiği taleplerin ve açtığı tartışmaların bazı soru işaretleri doğurması doğal. Bunu garipseyenlerin bütün ekonomik, sosyal ve siyasal sorunlarını aşmış birkaç milyonluk, küçük refah devletlerinde yaşıyormuş gibi tutum almaları gerçekçi değil.
Türkiye, laik ve üniter yapısına terör de dahil her türlü araçla saldırılan ve siyasal sonuç olarak da bu niteliklerini ortadan kaldırmayı hedefleyen güçlü akımlarla mücadele halinde bir ülke. Bu süreci henüz geride bırakmadığı ortada...
Laik ve üniter yapısı tehdit altındayken, MGK’nın, "Cumhuriyet’in niteliklerine uygun anlayış" vurgusu yapması garip karşılanmamalı.
Bu vurgu bir yandan siyasi karar alıcılara, bir yandan da AB’ye mesaj niteliği taşıyor.
AB, Türkiye’ye "laikliği bırak gel" veya "parçalan gel" demiyor ki, şeklinde yapılan itirazlar, Türkiye’nin içinde bulunduğu ve giderek sıkıştırıldığı koşullar dikkate alındığında havada kalıyor.
Elbette AB’nin çıkıp laikliği bırak, üniter yapıyı terk et, diyecek hali yok.
Ama açtıkları tartışmalar, destek verdikleri akımlar ve örgütler, Atatürk ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı yaklaşımları doğal olarak MGK’nın da bazı vurgular yapmasını zorunlu kılıyor.
Türkiye’nin çok duyarlı konularda bile samimiyetle attığı adımlar karşısında AB’nin henüz kımıldadığı yok. Müzakere tarihi verme konusunda bile hiçbir güvence gözükmüyor.
Bu gerçek ortadayken ve AB’ye soru sorulması gerekirken, MGK neden Cumhuriyet’in niteliklerine vurgu yapıyor ki, diye eleştirenleri anlamak zor.
Avrupa ülkelerinin birinin niteliklerine söz edin de görün bakalım, neler oluyor...
Özay Şendir
‘Diyalektik bir şey’ olarak Lozan tartışması...
16 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Sosyolojik hatalar!
16 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Sanatçılar ‘Terörsüz Türkiye’ istemiyor mu?
16 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Krizler, görüşmeler ve sonuçları
16 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
İttifak’ta görüş ayrılığı çıkmadı
16 Mayıs 2025