DÜŞÜNCENİN gerçeğe katıldığı anlar azdır.
Ya uykuya geçmeden, ya uyanır uyanmaz savunmasızdır düşünce...
Gerçek sıklıkla bu anlarda rahatsız eder düşünceyi...
Düşünceyi böyle en savunmasız, en sade olduğu zamanlarda yakalar gerçek.
Yakalar ve bırakmaz...
Ta ki, "dank" ettirinciye kadar...
Onu kandıramazsınız...
O da kendinizi kandırmanıza izin vermez...
Adımınızı dışarı atıp, yaşama karışıncaya kadar onunla baş edemezsiniz...
Ancak, yaşam akışında kurtulursunuz ondan...
Öylece, yolda, durakta, otobüste, okulda, işte, mahallede kaçabilirsiniz...
Çıkarırsınız gerçeğin karşısına bir umut, atlayıp sırtına, yatağa dönünceye kadar mahmuzlayıp durursunuz...
* * *
SOKAĞA attınız mı kendinizi iş kolaydır...
7'nin 3'ünde bir memurenin gerektirdiği kadar bir makyaj ve demokratik - laik görüntüyle, kucağınızdaki çocuğa çektirirsiniz milli piyangoyu...
Siz, ülke meselelerine hakim olduğunuzu gösteren paltonuz ve gözlüğünüzle "tenezzül etmez" edanızı bozmazsınız da, elini uzaktan tuttuğunuz çocuk doldurur seyyar yazar kasanın önünde, sayısal lotoyu...
Sizin adınıza sorar:
- Amca, ama kaç lira bunun kolonu?
- Doldur oğlum, doldur. 60 bin lira. Koçum benim, kazanacak trilyonları, kazanacak.
Göz ucuyla 60 bin liranın onayını alınca, kapaklanır loto kuponunun üzerine...
Bilmez ki, size mi yaransın, lotocuya mı?
* * *
İNANMAZSINIZ ya şansa, kadere...
Yine de kimseye çaktırmadan konuşursunuz içinizle:
- Ya bir de bakarsın olur ha...
- Ne olacak be...
- Çocuk için yani. Ne kadar da istedi loto duldurmayı.
- Çocuk işte...
- Yok, yok! Benimki ilk defa tutturdu doldurayım, diye. Kırmadım hevesini.
- Hani onun için diyordum, acaba birşey mi dürttü ne?
- Akıllı ol, oğlum. Ne piyangosu, ne lotusu...
- Canım ben de biliyorum da.. Neyse, bakarsın olur mu, olur...
Sonuç belli oluncaya kadar içiniz galip çıkar bu konuşmadan...
Belli olunca dışınız zaten hazırdır, sonuca...
Ama umut, gerçeğe kadar idare eder durumu...
* * *
UMUT, en büyük denizden büyüktür.
Emek, en küçük kardan küçük...
Umut, en büyük zenginden zengindir.
Emek, en fakir faizden fakir...
Umut, en kolaydan kolaydır...
Gerçek, en zordan zor...
Gerçeği kandırmak için ya uyumamak gerekir,
Ya da uyanmamak...
Yazara E-Posta: f.bila@milliyet.com.tr