Fikret Bila
CUMHURBAŞKANI Süleyman Demirel,
"İçinizde eli kolu en fazla bağlı olan benim. Konumum gereği güncel olaylar hakkında konuşamıyorum" diyor. Ve şöyle konuşuyor:
"Yargı kararını icra etmeyen ülke hukuk devletini iflas ettirmiştir. Hukuk devletinin zıddı kaba kuvvettir."
Demirel'in
"eli kolu bağlı" olduğu için, ne demek istediğini
"olsa - olsa" yöntemiyle biz buluyoruz:
"Bir gece ansızın Emniyet Genel Müdürlüğü'nü basarak yeni genel müdürü ilan eden ve eskisinin mahkemeden aldığı kararı, `bana sökmez'
diyerek uygulamayan İçişleri Bakanı Meral Akşener'in davranışı, hukuk devletinin hükümet eliyle iflas ettirilmesi ve hukuk yerine kaba kuvvet kullanılmasıdır."
Sıra geliyor Baba'nın demokrasiyle ilgili sözlerine:
"Bir ülkenin fertleri demokratik tepkiye sahip değilse, o ülkede demokrasi lükstür. Demokrasiyi lüks olmaktan çıkarıp ihtiyaç haline getirmek o ülkenin fertlerine bağlıdır."
Cumhurbaşkanı halkımıza hitaben demek istiyor ki:
"Olayları koyun gibi izlemeyin. Tepki gösterin. Yoksa demokrasi sizin için lüks olur."
Türk Demokrasi Vakfı ve Türk Hukuk Enstitüsü'nün ortaklaşa düzenledikleri gecede,
"Demokrasi ve Hukuk Devleti" konulu konferans veren Demirel, izleyicilerin kendisine biçtikleri yeni göreve direniyor.
"Bir sorum var" diyerek ayağa kalkan, Baba'ya
"sistem tıkandı, başkanlık sistemine geçsek de, siz de başkan olsanız" demeye getiriyor. Baba, soru kılığına sokulmuş bu dilekleri memnuniyetle karşılayıp, tebessüm etmekle birlikte
"haklısınız ama ayıp olur" üslubu içinde şöyle geri çeviriyor:
"Ben yetki şikayeti içinde değilim. Ama, benden sonra uygulanmak üzere sistem daha iyi nasıl işler, konusu tartışılmalıdır."
Cumhurbaşkanı,
"kendisi için başkanlık sistemi"ni kibarca reddedince, bu kez pazarlık başlıyor. Konferansı izleyen bir hukukçu,
"madem tam başkanlık sistemini kabul etmiyorsunuz, o zaman yarı - başkanlık sistemini kabul etseydiniz" türünden bir soruyla, önerilerde
"tenzilat" yapıyor. Baba yarım öneriyi şöyle karşılıyor:
"Bu konuyu akademik düzeyde tartışmam bile lüzumsuz tartışmalara neden olabilir. Fayda yerine zarar getirir. Kendimi bu tartışmaya girecek kadar cesaretli hissetmiyorum."
Demirel,
"kendisi için bir şey istiyor" derler düşüncesiyle, açık söyleyemiyor ama, üstü örtülü de olsa, Türkiye'nin
"başkanlık sistemi"ni tartışması gerektiği mesajını veriyor.