Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



MGK toplantısından sonra Ankara'ya gelen KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, bir dizi temasta bulundu: Cumhurbaşkanı Sezer, Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Org. Özkök, Dışişleri Bakanı Gül, DSP lideri Bülent Ecevit, eski Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel...
Cumhurbaşkanı Denktaş, MGK'da alınan kararlardan, Başbakan Erdoğan'ın, BM Genel Sekreteri Annan'la yaptığı görüşmeden ve sonrasındaki açıklamalarla ortaya koyduğu çizgiden memnun...
Denktaş'ın memnuniyeti nereden kaynaklanıyor?
KKTC Cumhurbaşkanı'nı memnun eden temel unsur, Ankara'nın MGK toplantısıyla belirlediği çizgi ve bu çizginin Başbakan Erdoğan tarafından Annan'a aktarılmış olması...

Annan'ın sihiri
Kulislerden öğrendiğimize göre Denktaş'ın bu çizgiyle ilgili olarak yakın çevresine yaptığı değerlendirme şöyle:
"Ankara'nın belirlediği politika, benim Lahey'de niye imza atmadığımın anlaşıldığını ve haklı bulunduğunu gösteriyor. Ankara'da sanki bir Annan sihiri vardı. BM Genel Sekreteri akıl almaz bir koşulda diretiyordu. Diyordu ki: 'Siz anlaşamasanız da belgenin boşluklarını ben doldururum ve referanduma gidersiniz.' Bu olacak şey değildi. Şimdi Ankara aldığı kararla Annan'ın sihirini bozmuş oldu. O karar da, MGK bildirisinde vardır. Referanduma ancak mutabakat sağlandıktan sonra gidilmesi, kararıdır."
Denktaş, Lahey'de bu nedenle imza koymadığını da vurguluyor. BM Genel Sekreteri Annan'ın bu koşulu nedeniyle sorunun kilitlendiğine dikkat çekiyor. Bu kilit açıldıktan sonra açık pozisyonda görüşmelere başlanabileceğini, Türk tarafının buna hazır olduğunu da anımsatıyor.
Rum tarafının da bu önkoşula itiraz ettiğine dikkat çeken Denktaş, bu koşulun kaldırılmasıyla, Annan kilidinin açılacağını yine yakın çevresine yansıtmış durumda...

Dik duruş
KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'ın çok önemli bulduğu bir konu da Başbakan Erdoğan'ın ABD Başkanı Bush'la yapacağı görüşme. Görüşmelerin başlaması ve seyri konusunda Erdoğan - Bush temasının etkili olacağını düşünüyor. Başbakan Erdoğan'ın, BM Genel Sekreteri Annan'la yaptığı görüşmede ortaya koyduğu çizgiyi, Başkan Bush karşısında da koruması gerektiğine inanıyor. Başbakan Erdoğan'ın sergileyeceği dik duruşla, görüşmelerin başlayabileceği uygun zemini yaratmış olacağı düşüncesinde. Başkan Bush'un baskıyla bozmaması halinde Ankara'nın belirlediği çerçevenin sağlam bir zemin oluşturacağı kanısında.

Arabulucu
KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, De Soto'nun hayal kırıklığı yarattığını, Rumların da memnun olmadıklarını belirttikten sonra, görüşmeleri kolaylaştıracak bir yardımcıdan yararlanılabileceğini belirtiyor. Arabulucu tayinin yoluna gidilirse, bu kişinin tarafsız, objektif ve bu soruna zaman ayırabilecek niteliklere sahip olması gerektiği üzerinde duruyor. Denktaş, arabulucuya verilecek yetkilerin neler olacağının da büyük önem taşıdığına dikkat çekiyor.

1 Mayıs
Kıbrıs sorunu 1 Mayıs 2004 öncesinde çözülebilir mi?
Kurmaylarından aldığımız bilgiye göre Denktaş, bunu çok zor görüyor. Rum tarafının, 1 Mayıs tarihini geçirmeye çalışacağı düşüncesinde. Ancak, görüşmelere başlanırsa 1 Mayıs tarihi geçse bile devam ettirebilecek bir zemin oluşmasını önemli buluyor.
Rumların AB'ye girmeden, 1 Mayıs tarihinden önce imza atmasını beklemenin saflık olacağı düşüncesi KKTC Cumhurbaşkanı ve kurmaylarında hakim. Buna karşın, Türk tarafının masaya oturmak konusunda iyi niyetli ve kararlı olduğu, bu eğilimin Rum tarafında da bulunması halinde, görüşmelerin başlayabileceği beklentisi var.
MGK toplantısından sonra Başbakan Erdoğan'ın başlattığı atağa, Rum tarafının nasıl karşılık vereceği merak konusu...