Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sadece Rum tarafı değil, Avrupa Birliğinde ve Türkiyede Rum tarafına yakın çözüm için ağırlık koyanlar da şaşırmıştı.Denktaşın attığı adım nedeniyle uzun süre bocalayan Rum yönetimi ile içerideki ve dışarıdaki destekçileri, kapılar açılırsa, "KKTC boşalır, herkes Rum tarafına kaçar" biçimindeki tezlerini rafa kaldırmak zorunda kalmışlardı.Bugünlerde Denktaş ve KKTC yine benzeri bir baskı süreci yaşıyorlar.Baskı kaynakları da yine aynı.Ancak, deneyimli lider Denktaş, sınır kapılarının açılması kararında olduğu gibi yeni bir sürprize hazırlanıyor. Bunu kendisi de ifade etti. "23 Nisanda yaptığımız gibi yeni açılımlar" yapabileceğinin mesajını verdi.KKTC Cumhurbaşkanı, Annan Planı yerine, ondan da yararlanarak yeni bir planı gündeme getirmeye hazırlanıyor. KKTC ve Ankarada, "Denktaş Planı" olarak adlandırılan bu çalışma sürüyor.Denktaşın Annan Planına alternatif olarak gündeme getirmeye hazırlandığı yeni planın çerçevesi şöyle özetlenebilir:1- İki eşit devlete dayalı konfederal bir yapı,2- 5i Rum, 3ü Türk olmak üzere 8 kişilik Başkanlık Konseyi,3- Dönüşümlü Cumhurbaşkanlığı,4- Meclis ve senatodan oluşan iki meclis. Milletvekili meclisinde oransal denge, senatoda ise eşit temsil.5- Yeni toprak dağılımında Türk tarafının (yüzde 29)u kabul etmesi,6- Güzelyurtun Türk tarafında kalması, Maraşın ise etrafındaki 15 bini bulan Türk yerleşiminin korunması koşuluyla Rum tarafına bırakılması,7- Türkiyeden gelen ancak KKTC vatandaşlığına geçmiş olanların KKTCde kalması.Denktaş, anlaşmaya varılması halinde Güneyden Kuzeye gelecek Rumların, Kuzeyde oy kullanmalarını kabul edilmeyecek bir öneri olarak görüyor. Bunun yerine, Kuzeye geçen Rumların yine Güney için oy kullanmalarının daha gerçekçi olduğunu düşünüyor.Kıbrısta ulaşılacak bir çözüm Türkiyenin Avrupa Birliği üyeliği süreci için de önem taşıyor. Dışişleri Bakanı Gül, İtalya gezisi sırasında, Kıbrıs ile AB arasında bir bağ kurulabileceğinin işaretlerini vermiş ve ekimde Yunanistana yapacağı ziyarette yeni kararlar açıklayabileceklerini söylemişti.Türkiye ve KKTC, Kıbrısta bir çözüme ulaşmanın AB sürecinde önemli bir faktör olacağının farkındalar. Hatta Denktaş, Kıbrısın bir bütün olarak AB üyeliği isteniyorsa, Türkiye ile paralel bir takvim izlenmesi gerektiğini de vurgulamıştı.Bir yandan Denktaşın çözüm için masaya oturması istenirken, bir yandan da Arafat durumuna düşürülmeye çalışılması büyük bir çelişki olarak görülüyor.Denktaşın hem elini zayıflatıp, hem masaya itmenin Türkiye ve KKTCye ne faydası olabilir?Ankaranın çözüm arama sürecinde Denktaşın arkasında olmadığı izlenimi veren demeç ve tavırlar, KKTCde aralık ayında yapılacak seçimler sonrasına dönük bazı hesap ve taahhütler mi var, sorusunu da gündeme getiriyor. fbila@milliyet.com.tr KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, içeriden ve dışarıdan gelen baskıların yoğunlaştırılıp, "köşeye sıkıştırılmaya" çalışıldığı bir dönemde sınır kapılarını açarak Rum tarafının ezberini bozmuştu.