"HAYDİ Güneydoğu"ya kampanyamızın yansıttığı iklimde yeşeren güzellikler içimizi açıyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun kaderi, işte bu güzelliklerle değişiyor, değişecek. Türk ordusunun binlerce şehit vererek sağladığı huzur ve güvenin açtığı yolu görmeyen, kördür. O yolun nasıl açıldığını, geçtiğimiz hafta Milliyet sayfalarında yeralan haber ve fotoğraflarda gözler önüne serdik.
Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Erol Özkasnak'a sarılıp öylece kalan Doğulu kadının fotoğrafı çok şey anlatıyordu. O kucakta neler yoktu ki... Kandırılan evladına yeniden kavuşmanın sevinci, insan yerine konmanın gururu, güveni, geleceğe umudu...
Ya Güneydoğulu çocuğun, Berna Yılmaz'ın önünde oynayışı?.. Bir Başbakan eşini tutacak kadar yakında hisseden o çocuğun dansındaki sevgiyi, özlemi, güzelliği yakalamamak mümkün mü?
Perşembe günü Milliyet'in birinci sayfasına bakanlar, bir sürprizle karşılaştılar. Sayfanın tam ortasında Erzurumlu genç kızların, genç erkeklerin coşkulu yüzleri vardı. Erzurumspor'un Birinci Lig'e çıkışının sevinci, güzel yüzlerine yansımıştı.
Bir haberimiz daha vardı geçen hafta. GAP'tan sorumlu Devlet Bakanı Salih Yıldırım, GAP için yeni bir yasa hazırlandığını, konunun bu ay MGK'da ele alınacağını açıkladı. Yıldırım'a göre, projenin hızlandırılması, yeni yatırımların hayata geçirilmesi, profesyonel kadroların bölgede çalışmaya başlamasıyla Güneydoğu atağa kalkacak.
Başbakan'ın eşiyle dans... Generalle kucaklaşma... Sporla coşku... Yatırımla umut... Hepsi, hep altını çizmeye çalıştığımız "iklim"in yansımaları. "Haydi Güneydoğu'ya..."
Son yıllarda dillerden düşmeyen "Onuncu Yıl Marşı", Cumhuriyet Marşı oldu. Cumhuriyet'in 75'inci yılında da gururla söylenecek. Ancak... Yarattığı coşkunun yanında, Onuncu Yıl Marşı'na sarılışın yansıttığı acı da var. Cumhuriyet kuşakları, ne yazık ki 75 yıl sonra, Onuncu Yıl mevzilerine geri çekilmek zorunda kaldılar. Onuncu Yıl mevzileri, son direniş hattıdır. Karşı -devrim, bu mevzilerde durdurulmuştur. Buradan başlayacak bir taarruz için gereken her şey vardır. 75'inci yıla kadar olanlardan ders alınır, Cumhuriyet'in temel ilkelerinden ödün verilmezse, Onuncu Yıl'ın idealizmi terkedilmezse ve insanı yücelten çağdaş değerlere ve teknolojilere bugün sahip çıkılırsa, 65 yıllık fark kapatıldığı gibi, daha nice on yıllardan "açık alın"la çıkarız...
Milliyet olarak ısrarla savunduğumuz slogan, "Medyada Şiddete Hayır"dır. 7'den 70'e herkesin desteğini kazanan bu tutumumuzu sürdürmeye devam ediyoruz. Satış uğruna, reyting uğruna çocuklarımızın şiddete kurban edilmesini istemiyoruz.
Bu yolda TRT'nin başlattığı kampanyayı yürekten destekliyoruz. TRT Genel Müdürü Sayın Yücel Yener, kampanyayı bir basın toplantısıyla açıkladı. Medyada şiddeti kınayan, şiddete son vermeye çağıran üç spot ve bir müzik klibinin, TRT'den yıl sonuna kadar yayınlanacağını duyurdu. İsteyen özel kanallara da bu spotların ücretsiz verileceğini söyledi. TRT'yi ve Genel Müdürünü kutluyor, özel kanalların örnek almasını diliyoruz.
İyi haftalar dileğiyle...
Yazara E-Posta: H.Bila@milliyet.com.tr