Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yön DYP ve ANAP, DP çatısı altında birleşeceklerdi. Ancak bu başarılamadı. DYP, DP adını alarak seçimlere girdi. Büyük ölçüde oy kaybedince Mehmet Ağar, yerini bu kongreyle Süleyman Soylu'ya bırakmış oldu.DYP, 2002 seçimlerinde çok az farkla baraj altında kalınca Tansu Çiller, olgun bir tavırla liderlikten çekildi. DYP kongresi de Çiller'i, olgun ve saygılı bir tutumla uğurlamıştı.Yerine Mehmet Ağar geldi. 22 Temmuz seçimlerinde de parti yüzde 5.5 gibi düşük bir oy alınca Ağar da çekilmeye karar verdi. Ağar'ın bu kararı da yerindedir. DP kongresinde Mehmet Ağar da olgun ve duygulu bir konuşmayla veda etti ve aynı derecede saygılı, düzeyli bir hava içinde uğurlanmış oldu.Çiller ve Ağar'ın, başarısızlığın sorumluluğunu üstlenerek çekilmeleri, partinin aynı olgunlukla saygın biçimde liderlerini uğurlamaları takdir edilecek bir tutumdur.Genel başkanlık yarışına yeni ve genç isimlerin girmesi de olumludur. Genel Başkan seçilen Süleyman Soylu 39, özellikle ilk turda önemli oy alan Çağrı Erhan 36 yaşında. İki genç adayın da olgun bir demokratik yarış sergilemeleri partinin geleceği açısından umut veren işaretlerdir. DP büyük kongresini yaptı ve yeni genel başkanını seçti. Kırat'ın yeni süvarisi Süleyman Soylu oldu. DP'nin kongre sürecinde dikkat çeken bir durum da DYP isminin, DP'den daha çok kullanılması oldu. Olaya DP kongresi olarak değil, DYP kongresi olarak bakıldı. Bu duygu, DYP'nin DP adını almasının tam olarak benimsenmediğinin bir göstergesi.Bayar-Menderes döneminin DP'sinden siyasal fayda beklentisinin gerçekçi olmadığı da söylenebilir. Merkez sağın lideri olarak Süleyman Demirel, Adalet Partisi (AP) ile DP'nin başarısını yakaladığı gibi aynı misyonu sürdürmeyi de başarmıştı. Keza 12 Eylül sonrasında AP'nin misyonunu da DYP ile sürdürebildi. 12 Eylül sonrası koşullarda DYP, üstlendiği ve başardığı misyonla iyi bir siyasi marka oluşturmuştu.Bugün DYP'ye DP denilmesi bir heyecan yaratmıyor.Demirel, yasal olanak doğduğu halde DYP'nin adını AP olarak değiştirmedi. DYP tutmuş ve yerleşmiş bir isimdi. DP mi, DYP mi? DP kongresinden sonra 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'le eski partisinin geleceği hakkında konuşma olanağı buldum.Demirel, yılların deneyimine dayanarak şu yorumu yaptı:"Parti başsız kalmıştı. Şimdi tüzüğüne, kurallarına uygun olarak bir baş çıkardı. Ama başarılı olup olmayacağı henüz belli değil. Eğer yeni yönetimde başarısız olursa başarılı olan ve olacağına inanılanı bulur çıkarır. Siyasetin tabiatı böyledir. Ancak şunu söyleyebilirim: Parti vardır, misyonu vardır. Bu orta sağdır."Demirel'e, AKP'nin merkez sağı da kapsadığı ve oraya da yerleşmeye çalıştığı yolundaki yorumlara katılıp katılmadığını sorduğumda ise şu karşılığı verdi:"AKP hâlâ kimlik arayışında. Henüz bunu netleştirmiş değil. Milli Görüş'le orta sağ arasında bir yer arıyor. DYP orta sağın partisiydi. Orada Milli Görüş yoktur. Bu nedenle şimdi DP'nin (DYP) yapması gereken, yerine, yani orta sağdaki yerine sahip çıkmasıdır. AKP, seçimleri kazandı diye bu partinin, orta sağın misyonu bitmiş değildir."Demirel, bu başarıyı elde edinceye kadar partinin genel başkan ve yönetim değiştirmesinin doğal olduğunu düşünüyor. fbila@milliyet.com.tr Demirel: Misyon sürüyor