Yerel seçimlerde DSP'nin ne yapacağı merak konusu. CHP'nin işbirliği önerisini kabul ederek, 2007 seçimlerine katılmayan ve CHP listelerinden 13 milletvekili çıkaran DSP, yerel seçimlerde de aynı yöntemi izleyecek mi?
Bugünden kesin bir şey söylemek zor olmakla birlikte, DSP'nin 2007'de yapılan işbirliği sonuçlarından memnun olmadığını söyleyebiliriz. CHP-DSP işbirliği birçok seçim bölgesinde solun toplam oylarını artırmadı. Seçim sonuçlarıyla ilgili analizler de bunu gösteriyor. Birçok yerde CHP de alınan sonuçlardan tatmin olmuş değil.
Her seçim öncesinde olduğu gibi, önümüzdeki yerel seçimler yaklaşırken solda işbirliği tartışmaları başladı. Henüz genel başkanlar düzeyinde bir açıklama yapılmış değil. Ancak her iki parti de seçim hazırlıklarını iddialı bir biçimde ayrı ayrı sürdürüyorlar.
Sarıgül DSP'ye sıcak
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün yerel seçimler öncesinde DSP'ye katılması çok büyük olasılık. DSP lideri Zeki Sezer ile Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül sık sık görüşüyorlar. En son bir önceki pazar günü İstanbul'da bir araya geldiler.
Kamuoyuna resmi bir açıklama yapmadılar ama bu görüşmede Sarıgül'ün DSP'ye katılması olasılığının çok arttığını söyleyebiliriz. Bundan sonra Sarıgül'ün DSP'ye geçmesi sadece bir zamanlama konusuna kaldı diyebiliriz.
Sarıgül dışında bazı eski CHP ve DSP milletvekillerinin de önümüzdeki günlerde DSP'ye katılması olası. Keza bazı eski DSP'li belediye başkanları ve bazı CHP'lilerin de DSP'den belediye başkanı adayı olmaları söz konusu.
DSP'nin yaptığı bir çalışmaya göre, iddialı olduğu illeri şöyle sayabiliriz.
Eskişehir, Ordu ve Bartın'ın DSP'li belediye başkanları zaten yeniden aday olacaklar. Bu illere ilave olarak DSP, Adana, Bursa, Edirne, Hatay ve Mersin'de de iddialı.
DSP lideri Zeki Sezer, iyi bir adayla bu illerde AKP'ye seçenek oluşturulabileceğini düşünüyor.
Solu çoğaltmak
Bugüne kadar solda yapılan işbirliği denemeleri beklenen sonucu vermedi. Bugün sol kesimin cevap aradığı soru: Sol nasıl çoğaltılabilir?
Kurumsal işbirliği arzu edilen sonucu vermediğine göre, belki işbirliğini seçmenin iradesine bırakmak solun çoğalması açısından daha doğru bir yöntem olabilir mi sorusu üzerinde düşünmek gerekir. Böyle bir yöntemin seçmeni AKP dışında farklı seçeneklere yöneltmesi beklentisi DSP yönetiminde de hâkim görülüyor.
AKP karşısında hangi ilde, ilçede veya beldede hangi aday daha güçlü ise, partiler arasında kendiliğinden bir işbirliği anlayışı geliştirilebilir. O yörede özverinin kendisine düştüğünü gören parti aday çıkarmayabilir ve oyların çoğalmasına katkıda bulunabilir.
Bu doğal işbirliği anlayışı belki kurumsal işbirliğinden daha iyi sonuç verebilir.
Yerel seçimler yaklaşırken parti takıntısına düşmeden sol seçmen hangi adayı destekleyebileceği konusunda renk verebilir ve bu eğilim partiler tarafından da saygıyla karşılanabilir.
Bu, CHP ve DSP'nin üzerinde düşünmesi gereken bir açılım olarak görülmelidir.