© Copyright 2025 Milliyet.com.tr | Giriş Yaptığınız taktirde kullanım koşullarını ve gizlilik politikasını kabul etmiş olursunuz.
Haberin Devamı
"Doğrudur" diyor, Başbakan Bülent Ecevit, dünkü sohbetimizde, "Hilton Oteli'ne karşı çıktığımı anımsamıyorum, ancak, geçmişte benim de köprüye, renkli televizyona dönük tereddütlerim olmuştu."
"Ama" diye devam ediyor:
"Çağ değişti. Türkiye değişti. Teknoloji değişti. Elbette, ben de değiştim. Dikkat ederseniz konuşmamda kendim ve partim için `kendimizi bu anlayıştan kurtardık' dedim. İnsanın değişmesi, çağa, günün koşullarına, teknolojik gelişmelere, bilimin yeniliklerine uyum sağlaması kadar doğal ve doğru bir şey yoktur."
Ecevit, yeniliklere direnmenin, yıllar öncesinin koşullarına takılıp kalmanın, yanlış olduğunu vurguluyor.
Bilimin, teknolojinin kaydettiği ilerlemelere karşı duruşun, boşuna gayretler olduğunu vurgulayan Başbakan şöyle diyor:
- Ben değişimin gereğini yaşayarak gördüm. Teknolojiyi uygulamada gördük. Sonuçlarını hep birlikte yaşadık. Böyle olduğu halde yeniliğe, teknolojiye karşı durmak bir takıntıdır.
Ecevit, değerlendirme ve eleştirilerin de, bilimsel veri ve bilgilere dayanması gerektiğini anımsatarak örnek veriyor:
- Örneğin tahkim konusundaki eleştirilerin çoğu bilgiye, gerçeklere dayanmıyor. O kadar ki, bazıları "tahkim" yerine "tahakküm" diyorlar. Henüz kavramı bile bilmeden eleştiri yöneltiyorlar.
* * *
ECEVİT'in, "Türkiye'de bazı çevreler her yeniliğe karşı çıkmayı ilericilik veya devrimcilik sanıyorlar. Bu eski alışkanlıktır. Hilton Oteli'ne de, köprüye de karşı çıkmışlardı" sözleri, Türkiye'de solun yeniden tarifi mi?
Veya Ecevit'in, "Blair çizgisi"ne gelmesi mi?
Başbakan bu sorularımızı "gülümseyerek" karşılıyor:
- Benim katı devletçilik anlayışından uzaklaşmam çok öncelere dayanır. 1960'lı yıllarda bile katı bir devletçilik anlayışına sahip değildim. Ekonomiye, ekonomide devletin işlevine bakışımız, inançlara saygılı bir çizgi geliştirişimiz, demokratik sol anlayışımız Blair'den çok daha önce belirlenmiştir.
Ecevit bu sözleriyle, DSP'nin İngiliz İşçi Partisi veya Alman Sosyal Demokrat Partisi'ne değil, onların DSP çizgisine yöneldiklerini ima ediyor.
DSP'nin değişimi çok daha önce gördüğünü vurguluyor.
Ecevit'e göre...
Tutarlılık başka, tutuculuk başka...
Değişime ve teknolojiye direnmek tutarlılık değil, tutuculuk...
Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr
