Fikret BİLA
GENELKURMAY, füzeler konusunda ertelenen brifingi dün hükümete sundu. Brifing, sadece Güney Kıbrıs'ın alacağı S - 300 füzelerini kapsamıyor. Genel olarak, Güney Kıbrıs'a yapılan askeri yığınak ve yeni tehdit değerlendirmesini de içeriyor.
Genelkurmay'ın brifingde yaptığı değerlendirmeye göre, Güney Kıbrıs'taki askeri yığınak, deniz ve hava üsleri, sadece KKTC'yi değil, doğrudan Türkiye'yi tehdit ediyor. Tartışma konusu olan S - 300 füzelerinin 160 km olan menzillerinin artırılabilmesinin mümkün olduğu da gözönüne alınınca, tehditin doğrudan Türkiye'nin Güney bölgesine yöneldiği değerlendirmesi yapılıyor.
Askerler, Genelkurmay'ın aldığı ve alacağı önlemler konusunda hükümet üyelerini detaylı olarak bilgilendiriyorlar. Yapılan ortak değerlendirmede, konunun Kıbrıs sorununu aştığı, Türkiye - Yunanistan sorununa dönüştüğü sonucuna varılıyor. Güney Kıbrıs'taki askeri yığınağın Türkiye - Yunanistan askeri güç dengesini bozmayı hedeflediği saptanarak, tehditin
"ciddi" boyutlara ulaştığı saptanıyor.
Alınacak önlemlere gelince...
Magosa yakınlarındaki Geçitkale havaalanının askeri hizmetlere açılması, Yunanistan'ın yaptığı gibi, bir deniz üssü oluşturulması ve hava gücü bulundurulması ilk önlemler arasında sayılıyor. Geçitkale havaalanının askeri hizmetlere açılması ve hava gücü bulundurulmasının, Güney Kıbrıs'ı silah deposuna dönüştüren Yunanistan için
"caydırıcı" etki yaratacağı değerlendirmesi yapılıyor.
Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, brifing sonrasında sorularımızı yanıtlarken,
"durumun ciddi" olduğunu vurguladıktan sonra şöyle diyor:
"Aldığımız brifingde ortaya çıkan şu ki, tehdit sadece KKTC'ye değil, Türkiye'ye yöneliktir ve ciddi boyutlardadır. Bu nedenle askeri ve siyasi önlemlerin süratle alınması gerekmektedir. Siyasi açıdan, Güney Kıbrıs'ın silahlandırılması ve Rusya'nın Akdeniz'de nüfuz alanı yaratma çabası sadece Türkiye'yi değil, bölge ülkelerini, o arada, İsrail ve ABD'yi de ilgilendirmektedir. Bu nedenle Türkiye, dünya kamuoyunu ve ilgili ülkeleri bu konuda uyaracaktır. Montrö anlaşması maalesef elimizi kolumuzu bağlıyor. Ama, hukuki açıdan bazı önlemler de alınabilir. Boğazların denetlenmesi konusunda Boğazlar Tüzüğü'nden yararlanılabilir. Gerçi, askeri malzemeyi Boğazlar dışında Balkanlar üzerinden de getirebilirler. Böyle bir halde Türkiye'nin askeri önlemlerini artırması gerekir."
Ecevit, askeri açıdan ne tür önlemler alınacağına ilişkin sorumuzu yanıtlarken,
"Geçitkale havaalanının askeri amaçlar için kullanılabileceğini ve askeri güç dengesinin KKTC ve Türkiye'yi geride bırakmayacak biçimde güçlendirilebileceğini" vurguluyor.
Bülent Bey, bu önlemlere rağmen Yunanistan'ın askeri yığınağı ve sorunu tırmandırması, Avrupa Birliği - Güney Kıbrıs ilişkilerinin de aleyhimize gelişmesi halinde, kısmi olarak fiilen kurulan KKTC - Türkiye entegrasyonunun daha da ileri taşınabileceğini söylüyor.
Yazara EmailF.Bila@milliyet.com.tr