Başbakan Bülent Ecevit, hastaneden çıkmaya hazırlanıyor. Bugün taburcu edilecek... Hastaneden sonra nerede kalacağı ise kesinlik kazanmadı.
Rahşan Ecevit, dünkü görüşmemizde, Başbakan’ın evinde kalmayı yeğlediğini, ancak kesin kararını doktorların tavsiyesini de aldıktan sonra vereceğini belirtti. Ecevitler’in gönülleri evlerinde ama doktorlar Başbakanlık Konutu’nda ısrar ederlerse, kararları değişebilir.
Başbakan Bülent Ecevit dün telefonla yaptığımız görüşmede sağlığıyla ilgili olarak şu bilgileri verdi:
- Sağlığımla ilgili gelişmeler çok iyi, çok olumlu. Sanıyorum salı gününden itibaren çok daha rahat olacağım. Doktorlarım hem çok ihtimam gösteriyorlar, hem de çok ihtiyatlı davranıyorlar. Kendimi her geçen gün daha iyi hissediyorum. Az önce yine yürüyüş yapıp geldim. Sağlık durumunun artık hastaneden çıkmaya uygun hale geldiğini belirtiyorlar. Tabii, çıktıktan sonra da bazı tedaviler biraz daha sürecek.
AB’nin tutumu hatalı
Başbakan Ecevit’in gündeminde 30 Mayıs’ta yapılacak Milli Güvenlik Kurulu var. Ecevit, dünkü görüşmemizde, MGK toplantısına katılacağını belirtti.
Başbakan’a, MGK’nın gündeminde yer alan ve son günlerde tartışma konusu olan Kıbrıs konusunu açtık. Avrupa Birliği bağlamında Kıbrıs’taki gelişmeleri nasıl değerlendirdiğini sorduk. Yanıtı şu oldu:
- Rum tarafı, Kıbrıs’ta, iki ayrı devlet, iki ayrı dilden, iki ayrı dinden millet olduğunu kabul etmedikçe çözüme ulaşmak çok zordur. Rum tarafı bu gerçeği kabul etmiyor. Sayın Denktaş’ın sunduğu ve birçok devlet tarafından da olumlu karşılanan önerilere yanaşmıyor. Çözümü engelliyor. Avrupa Birliği açısından Kıbrıs konusuna gelince, aslında, neden ilgilendiklerini anlamakta zorluk çekiyorum. Kıbrıs konusu esas itibariyle Avrupa Birliği’ni ilgilendiren bir konu değildir. Hatta coğrafi olarak da Kıbrıs Avrupa’yla ilgili değildir. Avrupa sayılamaz. 28 yıldır Kıbrıs’ta kan yok, çatışma yok, gözyaşı yok. Sorun yok. Buna karşın Avrupa Birliği gündemine Kıbrıs’ı almış görünüyor. Bunu anlamak mümkün değil.
Başbakan Ecevit, Avrupa Birliği’nin bir hatasının da Türkiye ile Kıbrıs’ı aynı terazide tartmaya kalkışması olduğunu vurguluyor ve şöyle devam ediyor:
- Avrupa Birliği, aynı terazinin bir kefesine ufacık Kıbrıs’ı, diğer kefesine ise koskoca Türkiye’yi koymuş tartmaya, dengelemeye çalışıyor. Ufacık Kıbrıs’la koskoca Türkiye karşılaştırabilir mi, bir terazinin kefelerine konulabilir mi? Avrupa Birliği, öncelikle Türkiye ile ilişkilerini öne almalıdır. Gerçekçi olmalıdır. Türkiye, Avrupa Birliği için çok daha önemli olmalıdır. Avrupa Birliği’nin geleceği açısından Türkiye ile Kıbrıs bir tutulabilir mi? Bu yaklaşımları hatalıdır. Avrupa Birliği’nin ilgilenmesi gereken Kıbrıs değil, Türkiye’dir.
Bahçeli’yi bekliyorum
Başbakan Ecevit, idam cezasının kaldırılması ve yayın özgürlüğü konusunda Bahçeli’ye yaptığı "cesur adım" atma çağrısının, ANAP lideri Yılmaz tarafından da tekrarlanmasının memnuniyet verici olduğunu belirtti. Ecevit’e, çağrısına Bahçeli’den bir yanıt alıp almadığını sorduk:
- Hayır. Henüz bir yanıt almadım. Zaten Sayın Bahçeli, 9 gün yurtdışında olacak. Dönüşünü beklemek lazım. Geldiğinde bir değerlendirme yaparız. Tam programı bilmiyorum ama sanıyorum MGK toplantısından sonra Sayın Cumhurbaşkanı’nın AB konusunda liderler toplantısı olacak. Sayın Bahçeli döndükten ve bu toplantılar yapıldıktan sonra değerlendirmeler olacaktır.
Başbakan Ecevit’in gündeminde bu konular var...
MGK toplantısı, Cumhurbaşkanı Sezer’in yapacağı liderler zirvesi bu süreç sonrasında MHP lideri Bahçeli’nin idam cezasının kaldırılması ve anadilde yayın konularında, Başbakan Ecevit ve ANAP lideri Yılmaz’ın çağrılarına vereceği yanıt izlenecek yol açısından belirleyici olacak.