TRT'de Nurzen Amuran'ın hazırlayıp sunduğu, "Dosya" programına katıldığımız Başbakan Bülent Ecevit'le iç ve dış politika üzerinde sohbet olanağı bulduk.
Ecevit, "iki turlu"dan hala umutlu mu?
"Hayır" diyor Başbakan, "artık çok zor. Sayın Çiller'i ikna edemedik."
Ecevit'e, "Çiller'in neden endişe ettiğini" soruyoruz:
- Sanıyorum Sayın Çiller, bu halde seçimlerin iptal edileceğinden endişe ediyor. Fazilet Partisi'nden etkileniyor olabilir.
- Siz ne düşünüyorsunuz?
- Bence endişe yersiz. Anayasa Mahkemesi'nin seçimleri iptal edeceğini düşünmüyorum. İptal etse bile sadece iki turluyla ilgili maddeyi iptal edebilirdi, ama seçim sonuçlarını değil. Seçim yapılmış olurdu.
- Sayın Çiller'le bu konuyu konuştunuz mu?
- Hayır. Ben o olanağı bulamadım. Ama Sayın Hüsamettin Özkan, Sayın Çiller'le uzun uzun konuştu, ancak ikna edemedi.
- Bu durumda iki turlu konusunda Sayın Baykal'la görüşmeyi düşünüyor musunuz?
- Gerekli görünmüyor. Destek vermeleri halinde sayıları yetiyor mu, bilemiyorum. Ancak anladığım kadarıyla zaten iki turluya karşılar.
Çiller'in bu tavrından sonra, "iki turlu"nun Meclis'ten geçmesi hemen hemen olanaksız.
Çiller'i ikna edemeyen Ecevit de umudunu yitirmiş görünüyor.
* * *
İÇ politikadan, dış politikaya geçiyoruz.
Başbakan Ecevit, PKK konusunda Bağdat'ın tavır değişikliğine dikkat çekiyor:
- Bağdat son zamanlarda PKK'ya sıcak yaklaşmaya başladı. Genel olarak bir sıcak bakış. Taktik ölçüsünde bir yaklaşım olabilir. Tam bir işbirliği denilemese de bir ölçüde fiziki destek söz konusu.
"Acaba" diye soruyoruz Başbakan'a:
- İncirlik Üssü'nden kalkan uçakların da bombalamalara katılması, Bağdat'ın bu tavrında önemli faktör olabilir mi?
"Olabilir" diyor Ecevit:
- Kendileri açısından öyle değerlendirmiş olabilirler.
- ABD'nin Irak politikası ve Saddam'a karşı tutumu, Türkiye'nin çıkarlarıyla uyuşuyor mu?
- ABD'nin net bir planı olmadığı anlaşılıyor. Biz hem ABD, hem de Irak için bir plan hazırlamalıyız. Daha önce açıkladığımız plan üzerindeki çalışmalar sürüyor. Irak demokratikleşme yolunda adım atsa bölünme riskini ortadan kaldırma yolunda mesafe almış olur.
- ABD'nin iddia ettiği gibi Saddamsız bir Irak, bölgede istikrar için katkı sağlar mı?
- Bölge istikrarı için çok faydalı olur.
Ecevit, sorunun silahla çözülemeyeceğini vurgulayarak şöyle diyor:
- Irak'ta durum silahla değil, siyasetle çözülmeli. Irak yönetimine bunu telkin etmeliyiz. Bağdat, çağla ve dünyayla inatlaşa inatlaşa bir noktaya varamayacağını görmeli, anlamış olmalı. Irak'ı etkilemeye çalışmamız gerekli. Irak rejimi çağdaş bir rejim değil. Ortadoğu ölçülerine göre bile çağdışı. Irak yönetimi kendi halkına haksızlık ediyor.
Ecevit'e, Körfez Savaşı sonrasında ABD'nin Kürt devleti kurmak istediği yolundaki görüşlerini anımsatarak soruyoruz:
- Bugünkü koşullarda da ABD'nin Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kurmak istediğini ve bu yönde çaba gösterdiğini düşünüyor musunuz?
- Bugünkü koşullarda kasıtları o mu, değil mi, bilmiyorum. ABD bugünkü koşullarda bağımsız bir Kürt devleti tasarlıyor olmayabilir. Ama attıkları adımlar o noktaya gidebilir. ABD'nin belirsiz politikası o noktaya doğru götürüyor.
Ecevit, ABD'nin Irak politikasızlığından ciddi şekilde kaygı duymaya devam ediyor.
Yazara E-Posta: f.bila@milliyet.com.tr