Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Milliyet yazarlarını konuk ettiği dünkü kahvaltıda da aynı yaklaşımı sergiledi.Sadece Kürtler için değil, Rum, Ermeni veya başka etnik kökene sahip olanlar için de "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyla herkes aynıdır" vurgusu yaptı. "Ahmet, Mehmet" neyse, Rum ve Ermeni vatandaşlarımızın da aynı olduğunun altını çizdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kürt sorunu bağlamında üst kimlik konusuna çok dikkatli yaklaşıyor. Genel olarak kamuoyuna yaptığı açıklamalarda, "vatandaşlık bağı"nı esas alan bir yaklaşım gösteriyor. Ancak, "Türklük", "üst kimlik olarak Türklük" vurgusu yapmaktan kaçınıyor. Başbakan'a, etnik tartışmalar içinde Anayasa'da yer alan, "Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı herkes Türk'tür" hükmünü anımsatarak, "Türklüğün üst kimlik olduğuna ilişkin itirazlar var, siyasi alanda Kürt vatandaşlar bunu kabul etmiyorlar. Türkiyelilik kavramını öneriyorlar, siz de konuşmalarınızda pek Türklük vurgusu yapmıyorsunuz" diyerek, görüşünü sorduğumda şu yanıtı verdi: Türkiyelilik kavramı "Anayasa'daki tanıma evet. Anayasa 'Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlık bağıyla bağlı herkes Türk'tür' diyor. Ancak Türk vurgusu yapınca bazı vatandaşlar yanlış kavrıyor. Başka kökenden olanlar farklı kavrıyor. TC vatandaşlığı eşittir Türk ifadesi dendiği zaman evet, orada sıkıntı yok. Burada etnik vurgu yapılmıyor. Tabii ki, vatandaşlık esas. Vatandaşlığı halkın nasıl anladığı da çok önemli. Üst kimlik Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır." Tabii ki vatandaşlık esas Başbakan Erdoğan, bu yaklaşımını, "etnik siyasete, etnik milliyetçiliğe" karşı oluşuyla da izah ediyor. AKP olarak, bu türlü bir siyaseti, "kırmızı çizgi" olarak ilan ettiklerini belirtiyor.Vatandaşlık bağını esas alınca herkesin eşit olduğunu, eşit hak ve özgürlüklere sahip olduğunu vurguluyor.Başbakan Erdoğan'ın, "vatandaşlık bağı"nın altını çizmesi, etnik sorunların çözümünde, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, "Anayasal vatandaşlık" formülünü anımsatıyor.Erdoğan, Güneydoğu ve etnik nitelikli tartışmalar konusunda, sorunun ağırlıklı olarak ekonomik olduğu düşüncesinde. Çözümün, vatandaşlık bağını esas alarak, Güneydoğu'da istihdam olanaklarını artıracak yatırımlar yapılması, sağlık ve eğitim hizmetlerinin yaygınlaştırılması olduğunu vurguluyor. Sadece Güneydoğu için değil, tüm Türkiye için temel sorunların çözümü için dört ayaklı bir yaklaşımı esas aldıklarını söylüyor: Anayasal vatandaşlık Üretim, eğitim, sağlık, adalet...Bu dört alanda sorunların çözülmesi ve iyi işleyen bir hizmet sistemi kurulması halinde, sorun gibi görünen birçok konunun ortadan kalkacağına veya önemini kaybedebileceğine inanıyor.Erdoğan, AKP'nin yerel seçimlerde Doğu ve Güneydoğu'da genel SHP çatısı altında seçime giren DEHAP'tan -bazı iller hariç- daha fazla oy almasını da bunun işareti sayıyor. fbila@milliyet.com.tr İyi bir hizmet sistemi