Devlet memurlarının maaşları arasındaki dengesizliği gidermek amacıyla yapılan çalışma, "eşit işe eşit ücret" ilkesine dayandırılmaya çalışılıyor.
Ancak, hemen belirtmek gerekir ki, bütçe olanakları ve kaynak yaratma çabaları, istenilen ölçüde ve yaygınlıkta bir düzenleme yapılmasına olanak tanımıyor. Kamu arazileri ve binalarının satışlarından elde edilecek gelirler gibi yeni finans kaynakları bu projeye ayrılacaktı. Ama bu kalemlerden beklenilen ölçüde gelir sağlanamadı.
Bütçe olanakları içinde ayrılan 200 trilyon liralık bir kaynakla da devlet memurlarının maaşları arasındaki dengesizliği bir defada gidermek, maaşlarda önemli bir artış sağlamak mümkün değil.
Maliye Bakanlığı'nın hedefi memur maaşlarındaki uçurumları beş yıllık bir süre içinde kademeli olarak gidermek.
Bugün kamuoyunda tartışılan ve Başbakanlık'ta son çalışmaları yapılan düzenleme bu beş yıllık projenin ilk ayağı.
Bu çalışmada meslek gruplarına göre bir dağılım yok.
Kararnamenin, "orta düzey yönetici" olarak tanımlanabilecek devlet memurlarını kapsadığını söyleyebiliriz. Genel müdür yardımcılığı ile il müdürlüğü arasındaki kademelerde görev yapan yönetici memurlar, aldıkları görev tazminat puanı 7000 göstergenin altında ise bu düzenlemeden yararlanacaklar. Bu tanıma yargıç, savcı, profesör, albay gibi görevliler de giriyor. Bu kapsamdaki personele ödenecek görev tazminatının yasal tavanı 15 bin gösterge. Bu tavan dikkate alınarak yeni görev tazminatları belirlenecek ve ücret dengesizliği orta düzey yöneticiler için giderilecek.
Makam veya görev tazminatı almayan büyük memur kitlesini oluşturan personelin yeni düzenleme kapsamına alınması şimdilik olanaklı görünmüyor. Bütçe olanaklarının buna uygun olmadığını vurgulayan Maliye yetkilileri, çalışmanın aşamalı biçimde yürütüleceğini, sonraki aşamalarda yeni iş tanımlarına göre düzenleme yapılacağını belirtiyorlar.
Bakanların imzasından geçen çalışmanın esası bu...