FAZİLET Partisi'nin, Ecevit'in azınlık hükümetini destekleyen DYP lideri Tansu Çiller'e karşı bir "kırgınlığı" var mı?
Bu soruya "Hayır" yanıtını veriyor Genel Başkan Recai Kutan ve şu değerlendirmeyi yapıyor:
- Onların pozisyonu bizimkinden farklıydı. Biz kırgın değiliz. İyi ilişkilerimiz devam ediyor. Sanıyorum Sayın Çiller, Sayın Erez'in görevlendirilmesini kendilerine karşı bir hareket olarak değerlendirdi.
Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Gül de, Kutan gibi düşünüyor:
- Sayın Çiller ve DYP, kendileri açısından böyle bir tutum izlemekte haklı olabilirler. Sayın Erez'in hükümeti kurmakla görevlendirilmesi, bize göre, doğrudan Sayın Tansu Çiller'i hedef almış bir modeldi. Sayın Çiller'i ve DYP'yi rahatsız edecek bir formüldü. Sanıyorum Sayın Çiller de böyle değerlendirdi.
Gül, "ANAP'sız" bir model olarak DSP'nin azınlık modelinin kendilerini de çok fazla rahatsız etmediğini söylüyor:
- Sayın Ecevit temel amacının ülkeyi 18 Nisan'da seçime götürmek olduğunu vurguluyor. Bu bizim de hedefimiz. Ayrıca Sayın Ecevit akıllıca bir politika izliyor. Gerginlik yaratmıyor. Görevden alma, yeni atama yapmayacağını, partizanca davranmayacağını, seçim ekonomisi politikası izlemeyeceğini sık sık vurgulayarak puan kazanmaya çabalıyor.
- Ecevit'e duyulan güven konusunda ne düşünüyorsunuz?
- Aslında bizim açımızdan bugünkü hükümet 55. hükümetin bir devamıdır. Ama, tabii ki ANAP'sız bir hükümettir. 55. hükümet zaten yapabileceklerinin hepsini yaptı. Bugün bürokraside yapılacak yeni bir değişiklik zaten yok. Keza Milli Eğitim'de de bizim açımızdan yapılacak bütün menfi icraat yapıldı. 3 aylık bir hükümet için yapılabilecek fazla bir şey yok. Sayın Ecevit de bunu biliyor ve akıllıca davranarak yeni gerginlikler yaratacak söylem ve eylemden kaçınıyor.
* * *
FAZİLET Partisi Erbakan Hoca'nın bağımsız milletvekilliği adaylığı konusunda ne düşünüyor?
FP lideri Recai Kutan, Erbakan Hoca ile ilgili bir karar bulunmadığını belirterek, şöyle diyor:
- Biz Anayasa Mahkemesi kararının bağımsız adaylığa engel olmadığını düşünüyoruz. Birçok hukukçunun görüşü de bu yönde. Ama nihai kararı Yüksek Seçim Kurulu verecektir.
Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Gül de "Elbette" diyor, "Bu konuda zihin jimnastiği yapılıyor. Ama, kesinleşmiş bir karar yok. Durum tamamen hukuki açıdan değerlendiriliyor."
FP Genel Başkan Yardımcısı Gül, "biz" diyor, "Anayasa Mahkemesi'nin kararını Hoca açısından parti yöneticiliği yapamaz biçiminde yorumluyoruz. Adaylığa engel olmayacağını düşünüyoruz, ama, elbette kararı bu konuda uzmanlar ve yetkili organlar verecektir."
Gül, fazla umut taşımamakla birlikte, bayramdan sonra, Türk Ceza Yasası'nın 312. maddesinin değiştirilmesine dönük girişimi gündeme getireceklerini belirtiyor.
Recep Tayyip Erdoğan'ı da ilgilendiren bu değişikliğin aslında hükümetin bir girişimi olduğunu anımsatıyor ve şöyle diyor:
- Bu ayın 25'inde Avrupa Konseyi'nde Türkiye'yi ilgilendiren önemli bir toplantı var. Türk hükümeti Avrupa'ya 312. maddeyi değiştireceğine dair söz verdi. Bu konuda da girişimi başlattı. Bu girişime dayanarak Avrupa Konseyi'ne olumlu rapor verildi. Şimdi bu değişikliğin yapılması lazım. Hükümetten beklediğimiz bu konunun Meclis gündemine getirilmesidir. Onlar getirmezse, biz getireceğiz ve elimizden geleni yapacağız. Meclis'ten artık yasa çıkacağına dair umudumuz kalmamış olsa da biz çaba göstereceğiz.
Fazilet'in odaklandığı iki konu; seçimlerin 18 Nisan'da yapılması ve TCK'nın 312. maddesinin değiştirilmesi...
Çiller'e kırgınlıkları yok...
Ecevit'in ülkeyi seçime götüreceğinden eminler.
Yazara E-Posta: f.bila@milliyet.com.tr