Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Avrupa Birliği'ne uyum sürecinde sivil düzenlemelerin yanında askeri düzenlemelerin yapılması da doğaldır.
Avrupa Birliği'ne giriş sürecinde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin de örgütlenme modeli olarak bazı yeni düzenlemelere gitmesi bu sürecin normal bir sonucu.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin de Avrupa Birliği'ne girme hedefinde bir tereddüdü yoktur. Orduyu AB yolunda engel gibi görenlerin yaklaşımının aksine uyum paketlerinde yapıcı bir yaklaşım sergileyen TSK, kendine ilişkin düzenlemelerin hazırlıklarını da yürütmektedir.
Örneğin Milli Güvenlik Kurulu.
Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri'nin 1 yıl daha askerlerce yürütülmesinin ihtiyaç duyulan yeni modelin oluşturulması için bir geçiş dönemi olarak görülmesi gerçekçi olur.
Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği'nin sivillerce yürütülmesi halinde Türk Silahlı Kuvvetleri bakımından bu kurumda görev yapan bir orgeneral, bir korgeneral, iki tüm general ve albay seviyesindeki diğer personelin nerede görevlendirileceği, bu hizmetler yürütülürken hangi rütbede ve kaç generale ihtiyaç duyulacağı gibi sorunların saptanması ve yeni görev yerlerinin belirlenmesi zamana ihtiyaç göstermektedir.
Bu bir yıllık sürede bu tür düzenlemeler yapılacağı gibi sivil mekanizmanın işlerlik kazanması için de atılacak adımlar saptanacaktır. Ayrıca yasal düzenlemeler ile orduda terfi ve tayinlerin saptandığı Yüksek Askeri Şura toplantılarının aynı günlere denk gelmesi ve yasaların henüz Çankaya'dan geçmemiş olması da geçiş döneminin başka bir faktörüdür.
Bir yıllık süre içinde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Avrupa Birliği ve NATO'ya uyum açısından başka adımlar atması da söz konusu olabilir.
Örneğin NATO'nun Güneydoğu Avrupa Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nı kaldırmış olması.
Karargahın İzmir'den kaldırılması gibi yine TSK'yı etkileyecek kararların gerektirdiği adımlar gibi.
Keza önümüzdeki sene Türk Silahlı Kuvvetleri'nin de Ege Ordusu'nda yeni bir düzenlemeye gitmesi olasılık dahilindedir. Yeni koşullarda ve NATO kararına uyumlu olarak Ege Ordusu'nun kaldırılması ve Birinci Ordu içinde bu birliklerin yeniden organize edilmesi söz konusu olabilir. Böyle bir düzenleme Avrupa Birliği, NATO açısından askeri bir gereklilik olarak gündeme gelebileceği gibi Yunanistan açısından da bir jest niteliği taşıyacaktır.
Türk Silahlı Kuvvetleri de değişen koşullara göre kendini yenileme ve yeniden yapılanma çalışmalarını sürdürmektedir. Hareket kabiliyeti, teknolojisi ve ateş gücü yüksek bir yeniden yapılandırma çalışması Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bölgedeki ağırlığını artıracaktır da.
Bu nedenlerle hükümet ile ordu ilişkilerinin karşılıklı uyum içinde yürütülmesi önem taşımaktadır.