Genelkurmay İkinci Başkanı Org. İlker Başbuğ'un dünkü basın brifinginde yaptığı açıklamalar Türk Silahlı Kuvvetleri'nin görüşlerini net olarak ortaya koydu. Org. Başbuğ'un en çok üzerinde durduğu konulardan biri Irak'ın siyasi yapılanmasıydı. Türkiye'nin bu konudaki düşünce ve önerilerini muhataplarına aktardığını açıkladı.
Org. Başbuğ, Irak'ta etnik yapıya dayalı bir federasyon kurulması halinde, Irak'ın büyük problemlerle karşılaşacağını söylerken, çok sert ve iddialı bir vurgulama yaptı. "Etnik yapıya dayalı bir federasyon olursa Irak'ın geleceği çok zor ve çok kanlı olur" dedi.
Org. Başbuğ'un bu ifadesi, Başbakan Erdoğan'ın, "Irak parçalanırsa komşuları müdahil olur" ifadesiyle birlikte değerlendirildiğinde, Ankara'nın Kuzey Irak'taki etnik esaslı federasyon girişimine çok sert tepki vereceği biçiminde yorumlanabilir.
Org. Başbuğ, etnik esaslı federasyon yerine, vilayetler bazında bir federasyonun daha kolay ve uygun olacağı değerlendirmesini yaparak, Ankara'nın tercihini de yansıtmış oldu.
Org. Başbuğ, Irak'ta görev yapmak amacıyla NATO'da çalışmalar yürütüldüğünü, çeşitli seçenekler üzerinde çalışıldığını da belirterek, "Belki ileride Irak'ta NATO da görev yapacak" dedi. Başbuğ, NATO'nun bu çalışmalarını Türkiye'nin desteklediğini de vurguladı.
Genelkurmay İkinci Başkanı'nın üzerinde en fazla durduğu diğer konu da Kıbrıs sorunuydu. Org. Başbuğ, bu konuda Genelkurmay'ın görüşünün kuvvet komutanlarının da katıldığı iki toplantıda oluşturulduğunu ve Çankaya zirvesine de yansıtıldığını belirtti.
Org. Başbuğ, Kıbrıs sorununun Mayıs 2004'e kadar çözülmesi temennisinde bulunarak, TSK'nın "Objektif, adil ve kalıcı bir çözümün gerekliliğine inanmaktadır" ifadesini kullandı. Çözümün, Türkiye'nin vazgeçilmez parametreleri dikkate alınarak bulunması gerektiğine vurgu yaparken, Kıbrıs'la ilgili sürecin kısa sürede sonlanacağını sanmadığını da vurguladı.
Org. Başbuğ, birkaç kez "Annan planını zemin kabul ediyor musunuz? Annan planına nasıl bakıyorsunuz" biçimindeki soruyu yanıtlamaktan kaçındı. Ancak, gazetecilerin soruda ısrar etmeleri üzerine, "Annan ve Annan planı" ifadesini kullanmadan, "Vazgeçilmez parametlerimiz dikkate alınarak adil ve kalıcı bir çözüm olursa, bunun adına ne derseniz deyin önemli değil" yanıtını verdi. Org. Başbuğ, bir yandan Mayıs 2004'e kadar çözüm istikametinde çalıştıklarını, hedef ve temennilerinin bu olduğunu söylerken, bir yandan da Kıbrıs ile AB konusunun birbirine bağlanmasının doğru olmadığını, Kıbrıs sorununun Kıbrıs konusu içinde çözülmesinin daha gerçekçi olacağını da vurguladı. Org. Başbuğ, ayrıca çözüm için iki tarafın gerektiğini de anımsatarak, sorunun diğer taraflarının da yaklaşımının önemli olduğunun altını çizdi.
Org. Başbuğ, Kıbrıs konusunda Dışişleri Bakanlığı ile çalışmalarının devam ettiğini, yaptığı açıklamaların sadece Genelkurmay'ın değil, Dışişleri Bakanlığı'nın görüşlerini yansıttığını da kaydetti. Ancak, Genelkurmay'ın görüşü oluşurken bütün görüşlerin değerlendirildiğine, bu süreçte farklı görüşlerin de gündeme geldiğine ancak sonuçta tek bir görüşün Genelkurmay görüşü olarak belirlendiğine dikkat çekti.
Org. Başbuğ'un dikkat çeken bir mesajı da ABD'nin Kuzey Irak'ta PKK unsurlarıyla ilgili tavrının tatmin edici olmadığıydı. Başbuğ, "PKK silahlı varlığına son verilmesini ve Türkiye'ye teslim edilmelerini veya teslime zorlanmalarını bekliyoruz" dedi. PKK unsurlarının silahlı veya silahsız olarak başka ülkelere gönderilmesini kabul etmeyeceklerini de ekledi.
Genelkurmay İkinci Başkanı, Irak'taki ABD askerlerinin rotasyonunda İncirlik'in kullanılmasına izin verilmesinin Türkiye'nin ulusal çıkarlarına uygun olduğunu belirtti. Org. Başbuğ, rotasyonun tek yönlü olarak Irak'taki askerlerin ABD'ye gitmeleri şeklinde gerçekleştiğini, iki yönlü rotasyon için bir başvuru olmadığını kaydetti.
Org. Başbuğ'un verdiği brifing Irak ve Kıbrıs konusunda, Genelkurmay'ın, Dışişleri tarafından da paylaşılan yaklaşımını tartışmaya yer bırakmayacak şekilde netleştirdi:
"Ankara, Irak'ta etnik esasa dayalı bir federasyona şiddetle karşı; Kıbrıs'ta Türkiye'nin vazgeçilmez parametrelerini dikkate alan objektif, adil ve kalıcı bir çözümden yana..."