Başbakan Bülent Ecevit'in ABD gezisinde Türkiye'nin konumunun olumlu yönde değiştiği net bir şekilde görülüyor.
Ecevit, bu saptamasını Beyaz Saray'ın görüşme gündemindeki konulara dayandırıyor. "Eskiden" diyor, "Türk - ABD ilişkileri genellikle ikili konuları kapsardı. Bu kez dünyanın gündemindeki bütün konuları ele aldık. Bu da Türk - ABD ilişkilerinin ne kadar geniş boyutlara ulaştığını ve ilişkinin giderek gerçek bir ortaklık haline geldiğini gösteriyor."
Dünyada ve bölgedeki gelişmelerin özellikle 11 Eylül sonrası koşullarda Türkiye'yi, "öncü" ülkeler düzeyine doğru yükselttiği söylenebilir.
Ecevit'in ABD gezisinin sonuçlarını şöyle özetlemek mümkün:
1- Başkan Bush, Ecevit'in siyasi ve ekonomik liderliğini överek Washington'un koalisyon hükümetini desteklediği mesajını vermiştir.
2- 11 Eylül sonrası Ankara'nın aldığı tutum, Türkiye'yi uluslararası alanda güçlendirmiştir. Bu durum, Beyaz Saray tarafından da ilan edilmiş durumdadır.
3- Başbakan Ecevit, Irak konusundaki kaygıları ve uyarıları konusunda Beyaz Saray'dan beklediği rahatlatıcı yaklaşımı görmüştür. Irak'a karşı yapılacak bir girişimde Türkiye'nin görüşünün alınması garanti edilmiş, Irak'ın toprak bütünlüğünün korunacağı ve gözetileceği güvencesi verilmiştir. Saddam yönetiminin değişmesi konusunda kararlı gözüken Beyaz Saray'a Türkiye'nin dikkate aldığı Saddam'ın kalıp kalmaması değil, Irak'ın dağılıp dağılmamasıdır, mesajı verilmiştir. ABD'nin kararları ve müdahalesinde Türkiye ile çekişmeyeceği sözü alınmıştır.
4- Türkiye'nin konumundaki güçlenme krizdeki Türk ekonomisine yardımı kolaylaştırmış durumdadır. Başkan Bush, IMF Başkanı ve Dünya Bankası Başkanı'nın ifadeleri Türk ekonomisine desteğin süreceğini, Türkiye'nin stratejik öneminin ekonomik olarak da desteklenmesi gerektiğini ortaya koymuştur.
5- Bu bağlamda oluşturulması kararlaştırılan, "Türk - Amerikan Ekonomik Komisyonu" iki ülke arasında ticaretin geliştirilmesi, FMS yükünün hafifletilmesi, ticari sınırlamaların kaldırılması gibi konularda Türkiye lehine ciddi bir mutfak çalışması yapıldığını göstermiştir.
6- Askeri ve siyasi alandaki Türk - Amerikan stratejik işbirliğinin Ankara'nın istediği ve beklediği gibi ekonomik alana taşınmasına olanak sağlayacak bir köprü kurulmuştur.
7- Afganistan'ın yeniden inşası ve ordusunun organizasyonu konusunda Türkiye'nin ABD'ye önerdiği katkı ve işbirliği olumlu karşılanmıştır.
8- Afganistan'da görev yapacak uluslararası güvenlik gücüne İngiltere'den sonra Türkiye'nin komuta etmesi konusunda Washington'un desteği sağlanmıştır.
9- Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne giriş sürecinde Washington'u yanına aldığı söylenebilir.
10- Türkiye'nin İslam dünyasında demokratik ve laik yapısıyla model bir ülke olduğu ve bu yönüyle önemli bir işlev gördüğü teyit edilmiştir.
ABD gezisine çok iyi hazırlandığı anlaşılan Ankara, bu sonuçlarla hedeflerine ulaşmış görünmektedir.