Yön Gönül, İzmir'e yabancı sayılmaz. 1984-1988 arasında İzmir Valisi olarak görev yapan Gönül'ün kentte önemli izleri var. Gönül, dün Milliyet İzmir Bürosu'nun konuğuydu. İzmir Temsilcimiz Bülent Zarif, Yardımcısı Deniz Sipahi ve Haber Koordinatörü Münir Koçarslan'la birlikte sohbet ettiğimiz Gönül, hem İzmir hem de Türkiye'nin gündemindeki konulara ilişkin sorularımızı yanıtladı. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, seçim bölgesi değişen bakanlardan. Kocaeli milletvekili olan Gönül, bu kez İzmir'den aday... Deniz ve Münir'in dört dörtlük İzmir sorularının arasına, Ankara'yı temsilen ben de başkent gündemine ilişkin sorular serpiştirdim. Örneğin Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesine koyduğu ve Türk milletinin teröre karşı "kitlesel refleks" göstermesini isteyen çağrısını nasıl değerlendiriyordu? TSK nasıl refleksler bekliyordu? Gönül, TSK'nın ne tür refleksler beklediğini Genelkurmay'a sormak gerektiğini belirttikten sonra, ABD anayasasından örnek vererek şu değerlendirmeyi yaptı: "ABD anayasasında bir ifade vardır: 'One nation under one God' der. Bunu en geniş anlamıyla 'gökkubbe altında bir millet' diye ifade edebiliriz. Bir millet olma bilincini gösterir. Sanıyorum, Genelkurmay çağrısını da böyle değerlendirmek lazım. Teröre karşı tek millet olduğumuzu göstermeliyiz. Ben Genelkurmay çağrısını böyle anlıyorum. Teröre karşı milletçe, topyekûn mücadele etmeliyiz. Terörle mücadeleyi sadece Silahlı Kuvvetler'e, güvenlik güçlerine bırakmamak gerekir. Milletçe bu mücadeleye yardımcı olmak gerekir. Biz bu mücadeleyi askere, güvenlik güçlerine bıraktık diyerek kenarda oturmak olmaz." 'Tek millet olduğumuzu göstermeliyiz' Gönül, TSK'nın duyarlılığını iyi anlamak gerektiğini vurguluyor. "Şehit veriyoruz, TSK mensuplarını kaybediyor, hassas olmaları çok doğaldır" diyerek devam ediyor: "Ben Milli Savunma Bakanı olarak şehit ailelerine mektup gönderiyorum. Acılarını paylaşmaya çalışıyorum. Devlet olarak ailelerine elimizden gelen maddi-manevi yardımı yapmaya özen gösteriyoruz. İnanın içim en fazla bu mektupları imzalarken sızlıyor. Terörle mücadele hepimizin, herkesin görevidir." 'TSK'nın hassasiyeti normal' Gönül'e, TSK'nın çağrısından sonra sivil toplumun öncülüğünde terörü lanetleme mitingleri düzenlenmesini nasıl karşılayacağını sorduğumuzda ise şu karşılığı veriyor: "Milletin arzu ettiği biçimde miting düzenlemesi elbette doğal, normal olur. Dikkat edilmesi gereken konu asayiş meselesidir. O da İçişleri Bakanlığı'mızın görev ve sorumluluğundadır. Teröre karşı tepkilerini göstermek vatandaşlarımızın hakkıdır. Nasıl bir tepki gösterileceğini göreceğiz. Biliyorsunuz, İspanya'da böyle bir miting düzenlendi. Herkes tepkisini gösterdi. İspanya Başbakanı da katılmıştı. Demokratik biçimde bu tepkiler gösterildi." 'Mitingler İspanya'da da düzenlendi' Milli Savunma Bakanı'na sorduğumuz konulardan biri de Irak sınırındaki hareketlilikti. TSK'nın ilan ettiği, "güvenlik bölgeleri"nin ne anlama geldiği sorusuna karşılık Gönül, şu bilgileri verdi: "Güvenlik bölgelerinin kanunu var. Bu, kanuna göre yapılan bir uygulama. Atış ve tatbikat alanları güvenlik bölgesi ilan ediliyor. Sivil uçuşlara kapatılıyor. Bu, can ve mal güvenliği için gerekiyor. Örneğin, İzmir bölgesinde de Doğanbey Körfezi, tatbikat nedeniyle güvenlik bölgesi ilan ediliyor. Sınır bölgeleri de öyledir. Son olarak konu edilen bölgeler de bu mahiyettedir. 1960'tan önce Fırat'ın doğusu, olduğu gibi güvenlik bölgesiydi. Bu bölgeye yabancı misyon mensupları giremezdi. Tümüyle güvenlikle ilgili bir uygulamadır. Örneğin sınır hattına belli bir mesafede yerleşim olmaz, çiftlik kurulmaz, ev yapılmaz. Bu doğuda da, batıda da böyledir. Ege'de de aynı uygulama vardır." fbila@milliyet.com.tr 'Güvenlik bölgesi uygulaması kanuni'