Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Fikret BİLA

HÜKÜMET zirvesinden sonra gözler CHP lideri Deniz Baykal'a çevrildi.
Zirvede "devam" kararı alan hükümet, 1998 yılı içinde uygulayacağı bir mini paketi de belirledi. Ancak, hükümetin devamı da, aldığı kararları uygulayabilmesi de büyük ölçüde CHP lideri Deniz Baykal'ın tavrına bağlı.
Hükümetin kendi içinde uyumlu olduğu anlaşıldı. Tabii bu uyum kadar hükümetle CHP arasındaki uyum da önemli.
Mesut Bey'le Bülent Bey arasında hemen hemen hiç sorun yok. Ecevit'in, hükümetin karara bağlamadığı konularda ANAP'lı bakanların açıklama yapmasına dönük eleştirisi dışında görüş ayrılığı yok. Ki Bülent Bey'in bu eleştirisini Mesut Bey kabul etmiş durumda.
Zirvede hükümet içi uyum bir kere daha teyit edildikten sonra, Başbakan Yılmaz, alınan kararları CHP lideri Baykal'a götüreceğini ve açık desteğini istiyeceğini belirtiyor. Yılmaz, önümüzdeki hafta içinde Baykal'ı ziyaret edecek ve başta vergi ve sosyal güvenlik reformları olmak üzere destek isteyecek.
Yılmaz, ortağı DTP lideri Cindoruk'u ve CHP lideri Baykal'ı tatmin etmek konusunda çok dikkatli. Cindoruk'un, "1998 yılı hukuk yılı olsun" önerisini hemen benimseyen Yılmaz, "idam cezasının kaldırılması" önerisiyle Hüsamettin Bey'in hukuk reformu yaklaşımını benimsediğini gösteriyor. Terörle Mücadele Yasası'nın ünlü 8. maddesini değiştirme önerisiyle de CHP lideri Baykal'ı tatmin etmeyi hedefliyor. Vergi ve sosyal güvenlik reformu konularında da Baykal'ın onayını alabilecek bir yaklaşım içinde. Vergi reformu Deniz Bey'in desteklediği bir konu, sosyal güvenlik reformu ise büyük ölçüde CHP'nin iktidar olduğu dönemde hazırlanmış olan yasa taslağına uygun geliştiriliyor.
Bu koşullar altında CHP lideri Baykal'ın yaklaşımı ne olacak?
Deniz Bey, önümüzdeki bir - iki gün içinde kamuoyuna geniş bir değerlendirme yapacak. Belki grup konuşmasıyla veya bir basın toplantısıyla yaklaşımı açıklayacak.
Hükümet, Deniz Bey'in bugüne kadarki tutumundan memnun. Baykal, koalisyonu zora sokacak, bir hükümet sorunu çıkaracak yaklaşımlarda bulunmadı. Ancak, hükümetin her icraatını da benimsemiş değil. Örneğin, enflasyonla mücadele konusunda hükümeti başarısız buluyor. Gelir dağılımı adaletsizliği konusunda dünyanın en kötü beş ülkesinden biri ilan edilen Türkiye'nin ciddi bir programla enflasyon sorununun üzerine gitmesi gerektiğini her fırsatta vurguluyor. Büyük olasılıkla zirve sonrasında yapacağı değerlendirmede de hükümeti enflasyonla mücadele konusunda uyaracak. Ekonomi yönetiminin bu konudaki çelişkili tutumu ve politikalarını eleştirecek. Yüksek enflasyon karşısında düşük gelir gruplarının, işçinin, memurun, esnafın, emeklinin korunmadığını, hükümetin enflasyon hedeflerinde hayal kurduğuna işaret edecek.
Baykal'ın bu yaklaşımının farkında olan hükümet zirve toplantısında ekonomiyi disipline etmek amacıyla da bazı kararlar aldı. Örneğin, Maliye Bakanı her üç ayda bir bütçe sonuçlarını açıklayacak ve bütçe disiplinini sıkı bir denetimle sağlamaya çaba gösterecek. Buna paralel olarak Merkez Bankası da her üç ayda bir para politikasını açıklayacak ve böylece Maliye, Hazine, Merkez Bankası arasında uyum sağlanacak.
Hükümetin geleceği bu yaklaşım içinde Yılmaz - Baykal görüşmesine bağlı.
Hükümetin özellikle enflasyonla mücadele, sosyal politikalar, gelir dağılımı gibi konularda duyarlı olması ve Baykal'ın eleştirilerine uygun politikalar uygulaması halinde işbaşında kalacağı anlaşılıyor.

Yazara EmailF.Bila@milliyet.com.tr