Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Fikret BİLA

DENİZ Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya'nın Yazarımız Yavuz Donat'a yaptığı açıklamalar Türkiye'nin gündemini oluşturdu.
Erkaya Amiral'in siyasi süreci yönlendiren Milli Güvenlik Kurulu toplantılarıyla ilgili sözlerine Erbakan Hoca ve RP ne diyor?
Komutan'ın açıklamalarına ilk tepki RP'nin güçlü ismi Abdullah Gül'den geldi. Gül, Erbakan Hoca'nın, "şimdilik" Erkaya Amiral'e yanıt vermeyeceğini söyledi. Hoca'nın, bu aşamada polemiğe yol açacak bir tutumdan sakındığını, bunu "devlet adamlığı ciddiyeti ve sorumluluğu"yla bağdaştırmadığını belirtti. "Ama "dedi, "zamanı gelince elbette Erbakan Hoca da tarihe ışık tutacak açıklamalarda bulunacak ve Komutan'ın eksik, başı - sonu belli olmayan sözlerine yanıt verecektir."
Abdullah Gül, Deniz Kuvvetleri Komutanı'nın açıklamalarını önce "usul" açısından eleştirdi:
"Sayın Erkaya'nın yaptığı ne devlet geleneğine, ne Türk Silahlı Kuvvetleri'nin geleneğine ne de yasalara uyuyor. Bence önce bu açıdan eleştirilmeli. Milli Güvenlik Kurulu toplantıları gizlidir ve tutanakların açıklanması yasaktır. Oysa, Sayın Erkaya henüz üniformasını çıkarmadan, görev başındayken devlet sırrı sayılan MGK tutanaklarını açıklıyor. Bu yanlıştır. Yanlıştan da öte, üst düzey bir devlet görevlisini (Orakoğlu) üstlerine bilgi verdi diye, devlet sırrı açıklamaktan yargılarken, Deniz Kuvvetleri Komutanı'nın görev başındayken gizli konuşmaları açıklamasını suç saymamak çifte standarttır."
Gül, Türk Silahlı Kuvvetleri'yle bir polemik içine girmek istemediklerini vurgulayarak şöyle diyor:
"Böyle bir polemikte fayda görmüyoruz. Çünkü, Türk ordusu bütün milletin övünç kaynağı bir kurumdur. Türkiye'de paralı askerlik yok. Her Türk vatandaşı Türk Silahlı Kuvvetleri'nin mensubudur. Ama, Sayın Erkaya'nın tutumunun diğer komutanlar tarafından tasvip edildiğini sanmıyorum. Bu nedenle Komutan'ın Türk Silahlı Kuvvetleri adına konuşuyormuş gibi bir üslup kullanması da yanlıştır."
Gül, "usul'e ilişkin eleştirilerinden sonra "esasa" dönük tepkisini de şöyle dile getiriyor:
"Sayın Erkaya `ihtilal yapmadık' diyor. Hayır. İhtilal yaptılar. İhtilalin mutlaka 12 Eylül örneğindeki gibi olması gerekmez. Seçilmiş iradeye demokratik olmayan yöntemlerle müdahale ettiler. Bu da ihtilaldir. Nitekim Sayın Erkaya'nın açıklamaları, görevleri olmadığı halde, demokrasi içinde yeri bulunmadığı halde siyasete müdahale ettiklerinin hem kanıtı hem itirafıdır. Eğer Türkiye daha ağır bir maceraya sürüklenmediyse, bu Sayın Erkaya'nın ifade ettiği gibi ihtilal yapmak istemeyişlerinden değil, Erbakan Hoca'nın demokrasiyi korumak için özveri göstermesindendir."
Gül, yaşanan siyasal sürecin elbette tarih tarafından tesbit edileceğini vurguladıktan sonra şöyle diyor:
"Devlet adamlarının yaşadıkları önemli süreçleri tarihe bırakmaları elbette doğrudur. Görevden ayrıldıktan sonra anılarını yazarak tarihe belge ve bilgi bırakmaları normaldir. Ama, Sayın Erkaya'nın yaptığı gibi, bir fotoroman üslubu ve görüntüsü içinde tek taraflı ve eksik açıklamalar yapmak, en azından halkı yanıltmak olur. Bu nedenle zamanı geldiğinde gerekli yanıtlar verilecek, eksikler tamamlanacak ve tarihe tam ve doğru bilgiler bırakılacaktır."
Gül'ün açıklamalarından Erbakan Hoca ve RP'nin Komutan'ın açıklamalarına uygun gördükleri bir zamanda yanıt verecekleri anlaşılıyor.

Yazara EmailF.Bila@milliyet.com.tr