Gül, ABDnin bu projesini değerlendirirken bazı uyarılar yaptı. Projenin, sadece "güvenlik ve askeri konular"la ilgili ve dayatmacı bir üslupla sunulması veya algılanmasının yanlış olacağı üzerinde duruyor. Böyle bir algılama olması halinde bölge ülkelerinin tedirgin olacağını ve reaksiyon gösterecekleri uyarısında bulunuyor.Dışişleri Bakanının yaklaşımı bölgenin demokratikleşmesinin bölge ülkeleri tarafından gönüllü biçimde gerçekleştirilmesi. Bu süreçte eğer diğer ülkelerin yardımı olabilecekse bunun da yapılması.Nitekim, Irakın işgalinden önce, Tahranda İKÖ toplantısında yaptığı konuşmayı anımsatarak, "Biz zaten bu konuyu Doğuda da Batıda da yaptığımız konuşmalarda gündeme getirmiştik" diyor ve şu değerlendirmeyi yapıyor:"Bu bölgedeki ülkelerin halkları neden gelişmiş ülkelerdeki gibi refah içinde ve mutlu olmasınlar? Kaynaklarını kalkınma yolunda kullanmasınlar? Demokrasi ve şeffaflık içinde yaşamasınlar? Kadın - erkek eşitliği neden kurulmasın? Düşünce ve inanç özgürlüğünü, serbestliği neden yaşamasınlar?"Gül, Tahranda ve daha sonra yaptığı bu ve benzeri konuşmalara bölge ülkelerinden olumlu yanıtlar aldığını belirtiyor. Bu yaklaşımın bölge ülkelerin yönetimlerinde olumlu yankı bulduğunu ekliyor.Gül, Büyük Ortadoğu Projesi bağlamında veya ondan bağımsız olarak Türkiyenin bölge ülkelerine model veya örnek gösterilmesi söyleminin de doğru olmayacağı kanısında. "Bu tarz bir söylem biraz tepeden bakan bir hava yaratıyor. Bu nedenle ben Türkiyeyi örnek alın, model alın demeyi doğru bulmuyorum. Doğrusu belki Türkiyenin ilham alınacak bir ülke olduğunu söylemektir" diyor ve ekliyor:"Bölge ülkeleri bu yönde çalışsınlar, araştırsınlar, görsünler, değerlendirsinler, ilham alsınlar. Böyle yaklaşmak hem samimi hem de güven verici olur."Türkiyenin bir projenin peşine takılıp, sürüklenecek biri olmadığını vurgularken de, "Biz inandığımız yaklaşımla katkıda bulunuruz, inanmazsak projenin bir parçası olmayız" yaklaşımı gösteriyor.Ve Gülün asıl dikkat çektiği bir konu da Irakın parçalanması...Dışişleri Bakanı böyle bir durumda, "Irakta iç harp çıkar" diyerek şu uyarıyı yapıyor: "Irak istikrarsızlığa girer. Bölge istikrarsızlığa girer. Ortadoğu, Filistin - İsrail sorunu halledilmeden böyle bir sorunu kesinlikle kaldıramaz."Gülün görüşleri böyle...ABD, Büyük Ortadoğu Projesini gündeme taşımaya çalışıyor, ancak, bölgedeki sıcak sorunlar çözülmeden, demokratikleşmeyi sağlayacak bir zemin yaratılması zor görünüyor.Irak sorunu çözülmüş değil. ABDnin, Irakta sandığı ortaya koyması ve müdahalesiz seçime gidilmesi halinde karşısına ne çıkacağı belli değil. ABDnin çekilmesinden sonra Irakta iç çatışma çıkıp çıkmayacağı, çıkarsa hangi yönde gelişeceği de belli değil.Suriyenin Kamışlı kentinde yaşanan Arap - Kürt çatışması birçok yönüyle düşündürücü. Kamışlıda yaşanan ve 50den fazla insanın ölümüne neden olan olay, Türkiye dahil bölge ülkelerinin duydukları kaygıyı daha da artıracak nitelikte. Irak ve Suriyenin etnik ve dinsel çatışmalara sürüklenmesi, bütün bölgeyi saracak bir ateş topuna dönüşebilir.ABDnin düşünmesi ve dikkatli olması gereken konu budur... fbila@milliyet.com.tr Dışişleri Bakanı Abdullah Gülle görüşmemizde Büyük Ortadoğu Projesi önemli bir yer tuttu.