Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Eski Başbakan ve DSP lideri Bülent Ecevit, bayram ziyaretimizde, gündemdeki konuları değerlendirdi. Ecevit, Türkiye’nin sürüklenmemesi gerektiğini vurgulayarak Irak sorunuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
"Aslında ABD’ye karşı daha dik durulabilirdi. Türkiye, daha etkili olabilirdi. Savaşı kabullenen bir politika içinde olmamalıydı. ABD yeni iktidarı ve bu iktidarın iki başlı olmasını kendisi açısından kullanan bir politika izledi. Örneğin AKP lideri Sayın Tayyip Erdoğan’ın Başkan Bush’la görüşmesinin içeriği bilinmiyor. Orada ne sözler verildi, ne taahhütlerde bulunuldu, bunu bilmiyoruz. Türkiye’nin stratejik önemi ve gücü ABD’nin Irak politikasını ve savaş kararlılığını değiştirebilirdi."

‘TAM DESTEK YOK’
Ecevit, ABD’nin Irak’a müdahalesi konusunda uluslararası bir konsensüs bulunmadığına dikkat çekerek şöyle devam etti: "Bu konuda Avrupa bölünmüş durumda. ABD’ye tam bir destek yok. BM’den de tam bir destek almış değil. NATO bile bölünmüş durumda. Bu koşullar Türkiye açısından değerlendirilebilir. Başbakan Gül, bu bölünmüşlükten yararlanabilir ve savaşın önlenmesi için daha etkin olabilir. Peşinen ABD için bir yetki çıkarılmamalıdır. Uluslararası gelişmeler son ana kadar izlenmeli ve barış lehine değerlendirilmelidir."
Ecevit, AKP iktidarının iki başlı bir görüntü verdiğini belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı: "Olağanüstü dönemlerde iki başlı bir yönetim tehlikelidir. Nitekim Türkiye bunu yaşıyor. Başbakan Sayın Gül, devlet deneyimi daha fazla, makul birisi. Bu olağanüstü dönemde başbakan değişikliği yanlış olur. AKP lideri Sayın Erdoğan ise tehlikeli çıkışlar yapabiliyor. Kontrollü değil. Daha başbakan olmadan dış politikada birçok beyanıyla sorun oluşturdu. Bir de başbakan olursa daha tehlikeli çıkışlar yapabilir. Bu bakımdan Sayın Gül’ün başbakanlık görevini sürdürmesi bana göre daha yararlı." Ecevit, ABD ile yaşanan komutanlık sorunuyla ilgili olarak da şöyle konuştu:

Gül, yerini Erdoğan’a bırakmamalı
‘YABANCI KOMUTAN OLMAZ’
"ABD’nin Türk askerlerinin kendi komutanlarına bağlı olmasını istemeleri kabul edilecek bir öneri değildir. Bu ordu Atatürk’ün ordusudur. Bazı öneriler Birinci Dünya Savaşı’nı anımsatıyor. O zaman da Türk ordusuna, Alman komutanlar komuta ediyordu. Buna ilk itiraz eden Atatürk’tür. Çanakkale’de cephenin Alman komutanını dinlememiştir. Bugünkü komutanlarımız da aynı şeyi yaparlar. Yabancıların komutası altına girmezler. BM ve NATO operasyonları dışında yabancı komutan kabul etmezler." Ecevit, Saddam Hüseyin’in gözü pek biri olduğunu, kolay kolay görevini kendiliğinden bırakacağını sanmadığını da ifade etti. Ecevit, buna karşın hâlâ barış için umut taşıdığını, Avrupa’nın tutumuyla yeni olanaklar ortaya çıkabileceğini kaydetti.

Yurtdışına asker gönderme ve ülkede yabancı asker bulundurmaya ilişkin yetki tezkeresi 18 Şubat’ta Meclis’e gelecek mi? Başbakan Gül, daha önce bu tarihi telaffuz etmişti ama son gelişmeler bu tarihin kayabileceğini gösteriyor.
Uluslararası gelişmelerin yanı sıra, Türkiye ile ABD arasındaki müzakerelerin henüz sonuçlandırılmamış olması da tezkere tarihinin ertelenmesi eğilimini güçlendiriyor. Başbakan Gül’ün, "ABD ile yürütülen askeri, siyasi ve ekonomik görüşmelerin tam sonuçlanması gerekir. Boşluk istemeyiz" sözleri, ABD ile mutabakat metni imza altına alınmadan TBMM’nin peşin yetki vermeyeceğine işaret ediyor.

ÖNCE ANLAŞMA...
Türk Silahlı Kuvvetleri de ABD ile müzakereler tamamlanmadan TBMM’nin yetki vermesinin yanlış olacağını düşünüyor. "Önce anlaşma sonra yetki" ilkesiyle hareket edilmesi gerektiğini savunan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komuta kademesi özellikle komutanlık sorunu üzerinde duruyor. ABD ile yaşanan komutanlık sorununun hâlâ çözülmediğine işaret eden askeri yetkililer, Kuzey Irak’ta görev yapacak Türk birliklerinin Türk komutana bağlı olacağının ABD ile kayıt altına alınmasından sonra TBMM’den izin çıkmasının daha doğru olacağını vurguluyorlar.

ÜÇ UNSUR ÖNEMLİ
Askerlerin bir diğer beklentisi de tezkerenin genel bir yetki vermemesi konusunda. Askerler, tezkerenin stratejik bir bakış açısıyla sınırlandırılması gerektiğine işaret ediyorlar. Bu konudaki değerlendirmeleri şöyle:
"Olaya stratejik açıdan bakılması gerekir. Stratejik bakışın üç unsuru vardır: Olay, zaman, mekan. Hazırlanacak tezkere söz konusu izni, olay, zaman ve mekanla sınırlamalıdır. Öyle genel ve her üç ayda bir uzatılacak bir metin olmamalıdır. ABD askerlerinin geçişi, somut görevleri, görev yapacakları yerler ve zamanla mutlaka sınırlı olmalıdır. Üslerin ve havaalanlarının kullandırılması da aynı yaklaşımla sınırlı olmalıdır."

YAKIŞ: KARALIYIZ
AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD askerlerinin Türkiye üzerinden Irak’a geçişine ilişkin tezkerenin TBMM’ye gelmesinin ertelendiği yönündeki sözleri, Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış tarafından doğrulanmadı. Yakış dün Devlet Bakanı Ali Babacan’la birlikte Washington’a varışında, "Türkiye, bu konudaki tezkereyi bir an önce Meclis’e getirmekte kararlı. Bu kararlılığında bir değişiklik yok" dedi.