"Aslında ABDye karşı daha dik durulabilirdi. Türkiye, daha etkili olabilirdi. Savaşı kabullenen bir politika içinde olmamalıydı. ABD yeni iktidarı ve bu iktidarın iki başlı olmasını kendisi açısından kullanan bir politika izledi. Örneğin AKP lideri Sayın Tayyip Erdoğanın Başkan Bushla görüşmesinin içeriği bilinmiyor. Orada ne sözler verildi, ne taahhütlerde bulunuldu, bunu bilmiyoruz. Türkiyenin stratejik önemi ve gücü ABDnin Irak politikasını ve savaş kararlılığını değiştirebilirdi." Eski Başbakan ve DSP lideri Bülent Ecevit, bayram ziyaretimizde, gündemdeki konuları değerlendirdi. Ecevit, Türkiyenin sürüklenmemesi gerektiğini vurgulayarak Irak sorunuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: TAM DESTEK YOK Ecevit, AKP iktidarının iki başlı bir görüntü verdiğini belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı: "Olağanüstü dönemlerde iki başlı bir yönetim tehlikelidir. Nitekim Türkiye bunu yaşıyor. Başbakan Sayın Gül, devlet deneyimi daha fazla, makul birisi. Bu olağanüstü dönemde başbakan değişikliği yanlış olur. AKP lideri Sayın Erdoğan ise tehlikeli çıkışlar yapabiliyor. Kontrollü değil. Daha başbakan olmadan dış politikada birçok beyanıyla sorun oluşturdu. Bir de başbakan olursa daha tehlikeli çıkışlar yapabilir. Bu bakımdan Sayın Gülün başbakanlık görevini sürdürmesi bana göre daha yararlı." Ecevit, ABD ile yaşanan komutanlık sorunuyla ilgili olarak da şöyle konuştu: Ecevit, ABDnin Iraka müdahalesi konusunda uluslararası bir konsensüs bulunmadığına dikkat çekerek şöyle devam etti: "Bu konuda Avrupa bölünmüş durumda. ABDye tam bir destek yok. BMden de tam bir destek almış değil. NATO bile bölünmüş durumda. Bu koşullar Türkiye açısından değerlendirilebilir. Başbakan Gül, bu bölünmüşlükten yararlanabilir ve savaşın önlenmesi için daha etkin olabilir. Peşinen ABD için bir yetki çıkarılmamalıdır. Uluslararası gelişmeler son ana kadar izlenmeli ve barış lehine değerlendirilmelidir." YABANCI KOMUTAN OLMAZ "ABDnin Türk askerlerinin kendi komutanlarına bağlı olmasını istemeleri kabul edilecek bir öneri değildir. Bu ordu Atatürkün ordusudur. Bazı öneriler Birinci Dünya Savaşını anımsatıyor. O zaman da Türk ordusuna, Alman komutanlar komuta ediyordu. Buna ilk itiraz eden Atatürktür. Çanakkalede cephenin Alman komutanını dinlememiştir. Bugünkü komutanlarımız da aynı şeyi yaparlar. Yabancıların komutası altına girmezler. BM ve NATO operasyonları dışında yabancı komutan kabul etmezler." Ecevit, Saddam Hüseyinin gözü pek biri olduğunu, kolay kolay görevini kendiliğinden bırakacağını sanmadığını da ifade etti. Ecevit, buna karşın hâlâ barış için umut taşıdığını, Avrupanın tutumuyla yeni olanaklar ortaya çıkabileceğini kaydetti. Sınırlı tezkere Uluslararası gelişmelerin yanı sıra, Türkiye ile ABD arasındaki müzakerelerin henüz sonuçlandırılmamış olması da tezkere tarihinin ertelenmesi eğilimini güçlendiriyor. Başbakan Gülün, "ABD ile yürütülen askeri, siyasi ve ekonomik görüşmelerin tam sonuçlanması gerekir. Boşluk istemeyiz" sözleri, ABD ile mutabakat metni imza altına alınmadan TBMMnin peşin yetki vermeyeceğine işaret ediyor. Yurtdışına asker gönderme ve ülkede yabancı asker bulundurmaya ilişkin yetki tezkeresi 18 Şubatta Meclise gelecek mi? Başbakan Gül, daha önce bu tarihi telaffuz etmişti ama son gelişmeler bu tarihin kayabileceğini gösteriyor. ÖNCE ANLAŞMA... Türk Silahlı Kuvvetleri de ABD ile müzakereler tamamlanmadan TBMMnin yetki vermesinin yanlış olacağını düşünüyor. "Önce anlaşma sonra yetki" ilkesiyle hareket edilmesi gerektiğini savunan Türk Silahlı Kuvvetlerinin komuta kademesi özellikle komutanlık sorunu üzerinde duruyor. ABD ile yaşanan komutanlık sorununun hâlâ çözülmediğine işaret eden askeri yetkililer, Kuzey Irakta görev yapacak Türk birliklerinin Türk komutana bağlı olacağının ABD ile kayıt altına alınmasından sonra TBMMden izin çıkmasının daha doğru olacağını vurguluyorlar. ÜÇ UNSUR ÖNEMLİ "Olaya stratejik açıdan bakılması gerekir. Stratejik bakışın üç unsuru vardır: Olay, zaman, mekan. Hazırlanacak tezkere söz konusu izni, olay, zaman ve mekanla sınırlamalıdır. Öyle genel ve her üç ayda bir uzatılacak bir metin olmamalıdır. ABD askerlerinin geçişi, somut görevleri, görev yapacakları yerler ve zamanla mutlaka sınırlı olmalıdır. Üslerin ve havaalanlarının kullandırılması da aynı yaklaşımla sınırlı olmalıdır." Askerlerin bir diğer beklentisi de tezkerenin genel bir yetki vermemesi konusunda. Askerler, tezkerenin stratejik bir bakış açısıyla sınırlandırılması gerektiğine işaret ediyorlar. Bu konudaki değerlendirmeleri şöyle: YAKIŞ: KARALIYIZ fbila@milliyet.com.tr AKP lideri Recep Tayyip Erdoğanın ABD askerlerinin Türkiye üzerinden Iraka geçişine ilişkin tezkerenin TBMMye gelmesinin ertelendiği yönündeki sözleri, Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış tarafından doğrulanmadı. Yakış dün Devlet Bakanı Ali Babacanla birlikte Washingtona varışında, "Türkiye, bu konudaki tezkereyi bir an önce Meclise getirmekte kararlı. Bu kararlılığında bir değişiklik yok" dedi.