Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Gül'ün Beyrut ziyaretinin amacı, Lübnan'daki tüm kesimlerin Türk askerine nasıl baktıklarını öğrenmekti.Dışişleri Bakanı Gül, Lübnan Başbakanı Sinyora, Meclis Başkanı Berri ve Dışişleri Bakanı Salluk ile görüştü.Beyrut'ta çok sıcak karşılanan Gül'e, Sinyora, Berri ve Salluk'un verdikleri ortak mesaj, barış gücünde Türk askerinin bulunması konusunda, Hizbullah dahil, Lübnan'daki "bütün kesimlerin mutabakatı" olduğuydu. Bu bildirimin püf noktası, Hizbullah'ın da bu mutabakatın içinde yer alması. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Türk askerinin de görev alması olasılığı bulunan barış gücünün oluşturulması öncesinde Lübnan'da "nabız" yokladı. Lübnan Başbakanı Sinyora'nın Türk askerinin gelmesi konusundaki ısrarı karşısında Gül'ün verdiği yanıt ise özetle şöyle:"Henüz bir karar vermedik. Sizden aldığımız bilgi ve görüşleri de değerlendireceğiz. Ancak hangi amaçla ve hangi şartlarla asker katkısı yapabileceğimiz belli." Henüz karar yok Gül'ün, Lübnan'da Türk askerinin görev üstlenebileceği şartları ise şöyle yansıttığını söyleyebiliriz:1- Muharip bir misyonun içinde olmayız.2- Türk birliği gelirse lojistik ve insani yardım misyonuyla gelebilir.3- Barışı koruma gücü olarak görev yapar.4- Birlik yapısı muharip nitelikli olmaz.5- Hafta sonu İsrail'den alacağımız görüş ve izlenimleri de değerlendiririz.Bu koşullar gösteriyor ki, Ankara, taraflardan birine karşı askeri veya siyasi duruş izlenimi vermeyecek bir görev çerçevesi istiyor. Çatışma riski olan, Hizbullah'ın silahsızlandırılması gibi bir askeri faaliyete katılmak istemiyor. Amacı lojistik ve insani yardım işlevi üstlenmek.Dışişleri'nin bu konuda yaptığı değerlendirme şöyle:"Türkiye'nin tutumu her zaman uluslararası toplumla birlikte hareket etmek olmuştur. Bizim gözettiğimiz, BM'nin hukuki çerçevesinde hareket etmektir. Lübnan için öngörülen barış gücünün misyonu çok önemli. Bu gücün görevleri açık biçimde belirlenmeli. Bütün tarafların, bütün ilgili ülkelerin tutumları ortaya çıkmalı. Türkiye'nin işlevi elbette bir tarafa karşı durmak, Hizbullah'ın silahlarını toplamak değil. Barışı korumak, lojistik ve insani destek sağlamak. İspanya'dan Malezya'ya, Portekiz'den İtalya'ya 22 devlet katkı vermeye hazır. Belirttiğimiz koşullarda Türkiye'nin de yapıcı bir işlev üstlenmesi, bölgede sorunların çözümüne katkıda bulunmada geri kalmaması gerekir." Türk askeri için şartlar Ankara, bir taraftan Lübnan ve İsrail'de nabız yoklarken, diğer taraftanBirleşmiş Milletler'den barış gücünün görev tanımını belirlemesini bekliyor.Türkiye'nin tercihi BM'nin ikinci bir karar alarak belirsizlikleri gidermesi. Ancak, BM ikinci bir karar almayabilir. Bu durumda da barış gücünün görev yeri ve işlevinin detaylı olarak tanımlanması Ankara'nın kararında etkili olacak.Gül bu nedenle temaslarında söz vermiyor.Bir yandan 22 ülkenin asker vermeye hazırlandığı Lübnan sorununda Türkiye'nin devre dışı kalmaması, diğer yandan da, çatışmalara sürüklenecek bir ortama girmemesi gözetiliyor.Tabii, asker göndermeye karşı çıkan CHP başta olmak üzere muhalefet partilerinin, sivil toplum kuruluşlarının ve kamuoyunun alacağı tutum da hükümet için önem taşıyor. fbila@milliyet.com.tr Görev tanımı