Milli Güvenlik Kurulu'nun geçen ayki toplantısında, Güneydoğu bağlamında HADEP'e dikkat çekildiğini belirtmiştik. Güneydoğu'nun bir siyasi coğrafyaya dönüştürülmesi ve HADEP dışındaki partilerin bu bölgede varlık gösteremeyişleri analiz ediliyor. Varılan sonuç HADEP dışındaki partilerin bölgeyle siyasi bir bağ kuramadıkları ve bunun üzerinde yeterince durmadıkları yönünde.
Geçtiğimiz MGK toplantısında bazı komutanlar bu sonuç ve analiz üzerinde durdular. Yarın yapılacak Milli Güvenlik Kurulu toplantısında, bazı komutanların yine bu konu üzerinde durmaları büyük olasılık. Peki askerler hangi bağlamda bu konu üzerinde duruyorlar?
Temel hareket noktasının ülke bütünlüğü ve demokratik laik rejim olduğunu söyleyebiliriz. Siyasi gücünü etnik köken ve din istismarından alan siyasi akımların demokratik araçları kullanarak gerçek amaçlarını gözledikleri ve terör sonrası ortamda siyasallaşma çabalarına ağırlık verdikleri yönündeki saptama, MGK'da konunun masaya getirilmesinin en önemli nedeni.
Yapılan ekonomik, sosyolojik ve siyasi taban yoklamaları askerleri şu değerlendirmeye götürüyor:
"Terörle mücadelede çok önemli bir sonuç alındı. Ancak, Güneydoğu bölgesinde terörle sindirme ve kimlik propagandasıyla yıllarca yaratılmaya çalışılan ayrılıkçı siyasi akımın taban oluşturması göz ardı edilmemeli. Bu akımlara karşı yine ülke bütünlüğü ve laik rejim yanlısı diğer siyasi akımların mücadele etmesi ve bölge halkıyla bu siyasi bağı kurması gerekir. Terör bitti deyip, kenara çekilmek siyasallaşma çabası içindeki akımların meydanı boş bulmaları sonucunu doğurmaktadır. Ayrıca sınırımızın hemen ötesinde 5 bin silahlı terörist hâlâ durmakta ve tehdit unsuru olmaktadır. Terörle mücadelede güvenlik kurumlarının sağladığı başarı, ekonomik, sosyal ve siyasal alanda sağlanamazsa, terör tehdidi devam edecek, ayrıca siyasallaşmasından kaynaklanan yeni sorunlar doğacaktır."
Ayrılıkçı ve laik rejim karşıtı siyasi akımlara karşı siyasi mücadele verilmesi gerektiği açık. Bu görev siyaset kurumunun olmalı. Bölge, etnik köken, din, mezhep, tarikat particiliğine ve partilerine karşı, ülkenin tümünü kapsayıp, kucaklayan ana siyasi akımların mücadele bilinci ve sorumluluğunu unutmamaları gerekir.
Ülkeyi ve rejimi tehlikeye sokacak asıl siyasi kriz bu sorumluluk unutulduğu veya askerlere havale edilmeye çalışıldığı zaman doğar.
Sürekli olay çıkıyor
HADEP’in oy oranı bakımından diğer siyasi partilere açık ara fark attığı Güneydoğu’da halkla polis arasında sık sık çatışma yaşanıyor. Bunun son örneği Diyarbakır’da görüldü...
Özay Şendir
Ayıplı bir tartışma, 'işine yarayacak'
14 Mayıs 2025
Didem Özel Tümer
Türk şirketlere BAE’de finansa erişim kolaylığı
14 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
En son imparator!
14 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
EOKA’nın köyünde ölümle burun buruna! Neşe Karaböcek’ten Kıbrıs anıları…
14 Mayıs 2025
Dilara Koçak
Yaz gelmeden detoks değil, denge zamanı
14 Mayıs 2025