Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yön Yeni uygulamanın amacı, hasta sahibini ilaç ve malzeme bulabilmek için kapı kapı dolaşmaktan, eline tutuşturulmuş firma adresinden ilaç ve malzeme alma zorunluluğundan, ameliyathane kapılarında çantayla bekleyen pazarlamacılardan ve nihayet doktorları firma ilişkileri nedeniyle töhmet altında kalmaktan kurtarmak biçiminde açıklanmıştı.Ayrıca, hastanelerin ihale yoluyla toplu alım yapmalarının yaratacağı rekabet ortamında ilaç ve malzeme fiyatlarının düşmesi de bir başka amaçtı.Sağlık gibi kutsal bir sektörde, etik değerleri hırpalayan; komisyonculuk, rant dağıtıcılığı, mafya tipi ilişkiler, hastayı müşteri, hasta sahibini veya bağlı olduğu sosyal güvenlik kurumunu yolunacak kaz gibi gören, hastanın sorduğu soruya verilen yanıtı bile fatura etmeye çalışan, bir bardak suyu, bir yara bandını hastanın yanına bırakmayan zihniyeti; bazen tek seçenek olmadığı halde hastayı operasyona, malzeme kullanımına zorlayan etik dışı yaklaşımları kıracak her uygulamayı desteklemek gerekir.İlaç ve malzeme temininin hastaneler tarafından yapılması, bu amaca hizmet ettiği ölçüde başarılı olacaktır. Yatan hastalarda kullanılacak ilaç ve tıbbi malzemelerin hastaneler tarafından karşılanması uygulamasına itirazlar sürüyor. Bu uygulamaya bazı üniversite hastanelerinden itiraz geldi. İtirazların ortak sayılacak gerekçesi ise yeni sisteme geçiş süresi tanınmadığı ve bu nedenle de hazırlık yapılmadığıydı. Hazırlık yapmamış üniversite hastanelerinin ilaç ve malzeme temininde güçlük çektikleriydi.Bu itirazı ve gerekçeyi ilettiğim Sosyal Güvenlik Kurumu Başkan Vekili Tahsin Güney ve Genel Müdür Dr. Sami Türkoğlu şu bilgiyi verdiler:"Bu itirazların kabul edilebilir bir dayanağı yok. Geçiş süresi tanınmadı deniliyor. Oysa tanındı. Bu uygulamayı düzenleyen tebliğ 25 Mayıs 2007'de, 26532 sayılı Resmi Gazete'de yayımlandı. Bilgimiz yoktu denilmesi bunun için mümkün değil. Tebliğ 15 Haziran 2007'de yürürlüğe girdi ve uygulamanın yayım tarihinden 120 gün sonra başlayacağı da tebliğde yer aldı. Bu süre tahmin edileceği gibi hazırlık yapılmasını öngören geçiş süresiydi. Uygulama 120 gün hesabıyla 15 Ekim 2007'de başlayacaktı, ancak o tarih yaklaşırken bazı hastaneler hazırlıkların yetişmediğini kaydettiler. Bunun üzerine uygulama tarihi 1 Ocak 2008'e ertelendi. Mayıs 2007-Ocak 2008 dönemi hazırlıkların yapılacağı geçiş süresiydi. Ama bazı üniversite hastaneleri nasıl olsa bu uygulanmaz düşüncesiyle, hazırlık yapmadılarsa bunun sorumlusu kurumumuz olamaz."Geçiş süresi tanınmadığı itirazında bulunan bazı üniversite hastanelerinde dillendirilen bir eleştiri de yetkililerin hastaneler arasında ayrım yaptığı, bazılarına yeni uygulamaya geçileceğine ilişkin önceden bilgi verildiği yönündeydi.Güney'in verdiği yayın ve uygulama tarihlerine bakıldığında bu itirazın da haklı bir dayanağı olduğunu söylemek mümkün değil. İtiraz geçerli mi? Üniversite hastanelerinden bazıları paraları olmadığını, bu nedenle firmaların ihalelere girmediğini de öne sürmüşlerdi.Güney, bu eleştiriye ilişkin sorumu da şöyle yanıtladı:"Para sorunu üniversite hastanelerinin kendi sorunlarıdır. Devlet hastanelerinden böyle bir itiraz gelmedi. Bizim Sosyal Güvenlik Kurumu olarak üniversite hastanelerine borcumuz yok. Bir kanun çıktı ve biz bütün borçlarımızı ödedik. Şimdi inceleme süresi içindeki faturalar hariç ödenmemiş borç yoktur. Ayrıca, bazı üniversitelerimizden hiç itiraz gelmedi. Örneğin Akdeniz Üniversitesi, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi ilaç ve malzemelerini yeni yöntemle aldıklarını çoktan belirttiler. Keza Hacettepe Üniversitesi'nde de bildiğim kadarıyla sorun olmadı."Güney, buna karşın önümüzdeki salı üniversite hastanelerinin para sorunuyla ilgili olarak bir toplantı yapılacağını da belirtti. Güney, toplantının Maliye Bakanlığı ile para sorunu olduğunu kaydeden sağlık kurumları arasında olacağını söyledi. fbila@milliyet.com.tr Güney: Borcumuz yok