Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Babacan'ın başmüzakereci olması hem Brüksel'de hem Ankara'da memnuniyetle karşılandı. Sadece diplomatik çevreler değil, Ankara'da muhalefet de Babacan'ın atanmasından memnun. CHP lideri Deniz Baykal da, Babacan'ın yeteneklerine dikkat çekerek, görevlendirmeyi olumlu karşıladığı izlenimi verdi. Başbakan Erdoğan, nihayet başmüzakereciyi açıkladı. AB ile müzakereleri Devlet Bakanı Ali Babacan yürütecek. Ankara kulislerine göre, Başbakan Erdoğan, başmüzakereciyi Fransa'da yapılacak AB Anayasası referandumundan sonra açıklayacaktı, ancak, Almanya Başbakanı Schröder'in aldığı seçim yenilgisi, açıklamanın öne alınmasında etkili oldu. Babacan'ın ismi başmüzakereci olarak önceden belirlenmişti. Ankara, Fransa'da, Türkiye aleyhtarlığına oturan referandum kampanyasında Chirac'ın işini daha da güçleştirmemek için, alçaktan uçuyordu.Erdoğan'ın başmüzakereciyi belirlemekte acele etmeyişinin altında yatan neden buydu. Almanya etkili oldu Ancak, Schröder'in ağır bir seçim yenilgisi alması ve erken seçim olasılığının güçlenmesi Ankara'yı harekete geçirdi. Almanya'da yapılacak erken seçimin muhtemel galibi olarak görülen Hıristiyan Demokratların lideri Merkel'in, Türkiye'ye özel statü verilmesi için çalışacaklarını açıklaması, Ankara'nın adımlarını hızlandırmasına neden oldu.Türkiye'nin tam üyelik müzakerelerinin başlatılması konusunda kararlı ve ısrarlı olduğu mesajı, başmüzakerecinin belirlenmesiyle yinelendi.Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Gül'ün, Almanya'daki seçimlerin veya başka Avrupa ülkelerinde iktidar değişikliklerinin Türkiye'yi etkilemeyeceğini vurgulamaları da aynı amaca dönüktü. Merkel, adımı hızlandırdı Fransa'da AB Anayasası'na hayır oyu çıkabilecek olmasına ve cumhurbaşkanı adayı olarak görülen, iktidar partisi lideri Sarkozy'nin ve Almanya başbakanı olması beklenen Merkel'in Türkiye'ye karşı olumsuz tutumlarına karşın, Ankara 3 Ekim'de müzakerelerin başlaması açısından bir engel ve sorun görmüyor.Fransa'da AB Anayasası'na hayır oyu çıkması ve Almanya'da muhtemel bir iktidar değişikliği, 3 Ekim tarihinin ertelenmesine yol açabilir mi?Ankara'ya göre böyle bir gelişme söz konusu değil. 17 Aralık kararlarının altında Fransa ve Almanya'nın da imzası var. 3 Ekim tarihi AB tarafından müzakere tarihi olarak belirlendi. Bu tarihte müzakere masasına oturmak için Türkiye'nin tek taahhüdü, gümrük birliğinin Güney Kıbrıs'ı da kapsayacak şekilde 10 ülkeye yayılmasını sağlayacak protokolü imzalamak. Ankara, bu imzayı atacağını açıklamış durumda. Bu nedenle, 3 Ekim tarihini ötelemek mümkün değil. Müzakereler başlar Ankara, 3 Ekim'de masaya oturulacağından emin...Nitekim, Almanya'da iktidara gelmesi beklenen Merkel'in açıklamaları da müzakerenin ertelenmesi yönünde değil, müzakere sürecinin yavaşlatılması ve Türkiye'nin tam üyelik yerine imtiyazlı ortaklık statüsüne yönlendirilmesine ilişkin.Ankara ise tam üyelik dışında başkaca statüye yönelmesinin mümkün olmadığını her vesileyle vurguluyor.Almanya ve Fransa'daki gelişmelerin 3 Ekim tarihini erteletmesi mümkün gözükmüyor ama müzakere sürecinin beklenenden daha da zor geçeceği anlaşılıyor.Avrupa'da değişen siyasi koşullar, Türkiye karşıtlığını besleyecek ve AB üyeliği sürecini iyice yokuşa sürecek gibi görünüyor fbila@milliyet.com.tr Erteleme değil yavaşlama