DSP lideri Bülent Ecevit'in hedefi bayrama güvenoyu almış bir hükümetle girmek.
Model: DSP azınlık hükümeti...
Yanıtı aranan soru, DSP ağırlıklı olmakla birlikte, hükümette, "destek" partilerinden bakan yer alacak mı, almayacak mı?
Ecevit, bu soruyu şöyle yanıtlıyor:
- Sayın Çiller'in beni ziyaretinde belirttiği husus, hükümetin sadece DSP milletvekillerinden oluşmasıydı. Yani, "net azınlık" modeli. Bir diğer model de benim daha önceki aşamalarda gündeme getirdiğim "katılımlı azınlık" modeli. Benim temennim, diğer partilerden de hükümette üye bulunması. Bu nedenle Sayın Çiller'e bu yönde bir öneride bulunacağım. Genel başkanların uygun görecekleri arkadaşların kabinede görev almalarının mümkün olduğunu söyleceğim.
Ancak, Ecevit'in bu konuda bir ısrarı yok, ifadelerinde "temenni" sözcügünün altını çiziyor.
* * *
PEKİ, ANAP lideri Mesut Yılmaz bu konuya nasıl bakıyor?
Mesut Bey, DSP'nin hükümeti tek başına kurmasında bir sakınca görmüyor.
Kurmaylarıyla yaptığı değerlendirmede ortaya çıkan yaklaşımı şöyle:
- Ecevit'e güvenimiz tam. 17 ay uyum içinde çalıştık. Kuracağı hükümetin işlevi ülkeyi seçime götürmek. 3 aylık bir görev süresi var. Bu süre için bir azınlık hükümetinin kimyasını bozmak yanlış olur.
ANAP kurmayları da Yılmaz'la görüş birliği içindeler:
- Güvenoyu aldığında, yeni hükümetin süresi 100 günün bile altında olacak. Azınlık hükümetine diğer partilerin katılması, seçim ekonomisi uygulanması, bürokrat değiştirme çabaları gibi sakıncalar doğurabilir ve hükümette uyumsuzluk yaratır. Ecevit'in seçim ekonomisi uygulamayacağını ve partizanlık yapmayacağını biliyor ve buna inanıyoruz.
Yılmaz'ın eğilimi, "DSP azınlık"tan yana olmakla birlikte Ecevit'in ricası halinde sembolik sayıda bakan verebileceği beklentisi hakim.
Ancak, ANAP'lı bakanlardan kabinede yer almanın yararlı olacağını savunanlar da var...
* * *
DYP cephesine gelince...
DYP lideri Çiller'in de ilk tercihi, hükümeti sadece DSP'nin kurması.
Çiller'in Ecevit'e önerisi de bu...
Ancak, DYP kurmayları seçime giderken hükümette bulunmanın daha doğru olacağı konusunda Çiller'e baskı yapıyorlar.
Tansu Hanım'ın hedefi ise ANAP'sız bir hükümet...
Çiller, hükümete girmeyeceklerini açıkladı. Ancak bunu yaparken, "Milli Eğitim Bakanlığı'ndan Hikmet Uluğbay'ın alınmasını" istedikleri mesajını da verdi.
* * *
Çiller'in bu yaklaşımını dün akşam üzeri Ecevit'e sorduk;
DSP lideri, "Tatsız bir durum" diyerek söze başladı:
- Sayın Çiller beni ziyaretinde, Milli Eğitim Bakanlığı ile ilgili bir hassasiyet dile getirdi. Ancak, bir "koşul" olarak öne sürmedi. Sanıyorum böyle bir koşulu zaten kabul etmeyeceğimizi biliyordu. İlke olarak böyle bir ödün beklentisinde olduğunu sanmıyorum. Bunlar aşılabilecek konular.
Ecevit, hükümet listesini bugün yerine Pazartesi Çankaya'ya götürmesinin Çiller'in tavrıyla ilgili olmadığını da kaydetti:
"Kabine listesini Pazartesi sunabilmemin nedeni siyasi değildir. Tamamen Meclis takvimi ve tatiller nedeniyle, teknik gerekçelerle bu zorunluluk doğdu."
Ecevit, "Uluğbay Milli Eğitim'de kalacak mı?" sorumuzu ise şöyle yanıtladı:
"Kabinenin isimlendirilmesi takdirinin bize ait olduğunu sanırım herkes kabul eder. Ancak henüz bir görev bölümü yapmadık. Ama karşılaştığımız durum dediğim gibi tatsız."
SONUÇTA...
"Net azınlık modeli" öne çıktı.
Ecevit, DSP'li bir kabine kuracak...
Ancak Çiller'in "Uluğbay koşulu" bir soruna dönüşebilir.
Yazara E-Posta: f.bila@milliyet.com.tr