ACABA Erez, kafasını kuma mı gömüyor?
"Yok" diyor, Yalım Erez:
- Bana "desteğimizi çektik" diyen yok.
- Çiller'in önerisinden sonra Yılmaz veya Ecevit'le görüştünüz mü?
- Hayır. Görüşmedim. Ben hükümeti kurma çalışmalarına devam ediyorum.
- Yılmaz ve Ecevit'in beyanları, "desteklerini çektikleri" anlamına gelmiyor mu?
- Bence hayır. Böyle bir açıklamaları yok. Tersine, yakın arkadaşları desteklerinin sürdüğünü söylüyor.
- Yılmaz ve Ecevit'e rağmen hükümet kurmanız mümkün mü?
- Ben birkaç seçenek üzerinde çalışıyorum. Milletvekilleriyle görüşüyorum.
- Hükümeti çarşambaya açıklarım demiştiniz?
- Takvimdeki gecikme benden kaynaklanmıyor.
- Destek tazeleme görüşmeleri yapacak mısınız?
- Sabah Cindoruk'la görüştüm. Desteği sürüyor. Sayın Baykal'ın da öyle.
- Yılmaz'ın ve Ecevit'in görevi iade etmenizi bekledikleri yönünde bir izlenim alıyor musunuz?
- Sayın Ecevit, görevi 19 gün taşıdı. Ben görevi alalı henüz 12 gün oldu.
Yalım Bey, iyimser...
Yılmaz ve Ecevit'in beyanlarını "olumsuz" yorumlamaya da pek niyeti yok...
* * *
EREZ'in "iyimserliği" iyi de...
Yılmaz'la, Ecevit'te aynı hava yok.
Ecevit'e dün sorduk:
- Erez'in tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Doğrusu yadırgadım. Durumu görmezlikten geliyor gibi.
- Sizce görevi iade etmesi mi gerekiyor?
- Herhalde. Ama pek öyle algılamış gibi gözükmüyor. Bu arada günler boşa geçiyor.
- Size ve Yılmaz'a rağmen hükümet oluşturması mümkün mü?
- Sanmıyorum.
- Çiller'in size yaptığı öneriye dönük eleştirilere ne diyorsunuz?
- Benim bu öneriye karşı çıkmamı beklemeleri yanlış. DSP azınlık hükümeti benim gündeme getirdiğim bir öneriydi. Şimdi buna karşı çıkmam kendimle çelişkiye düşmem olur.
Ecevit'in sözlerinden, Erez'in "görevi iade" etmesini beklediği net biçimde anlaşılıyor...
Yılmaz'a gelince...
ANAP lideriyle dün akşam saatlerinde görüştük.
Yılmaz'ın, Erez'e verdiği mesaj şu:
- Ya koşulsuz hükümeti kur, ya iade et.
Mesut Bey'den mesajını biraz açmasını istedik:
- Sayın Erez görevlendirildiğinde, Sayın Ecevit'le birlikte Sayın Erez'le üçlü görüştük. Ecevit, Yalım Bey'e Baykal'ın yaptığı grup konuşmasını verdi. O konuşmada Baykal, bağımsız bir milletvekilinin başkanlığında istediği partiden
milletvekillerinin belirlenmesiyle hükümet kurulabileceğini açıklamıştı. Biz de Sayın Erez'e, bizim partilerimizden de görevlendirme yapabilirsin, dedik. Ama Sayın Erez, Sayın Baykal'la konuştuktan sonra CHP'nin üç ağır koşulunu getirdi. Sayın Ecevit, bu koşulları kabul etmeyeceğini beyan etti. Ben de, DSP olmadan hükümete girmeyeceğimizi söyledim. Şimdi gelinen noktada ya CHP'nin çıkıp "ben bu koşullardan tümüyle vazgeçiyorum" demesi lazım ya da Sayın Erez'in görevi iade etmesi lazım.
- Sayın Erez, sizin ve Sayın Ecevit'in açıklamalarını, "görevi iade" yönünde algılamıyor?
- Algılamazsa kendisi bilir. O zaman daha net açıklamalar da yapılabilir.
ANAP liderine göre, Erez, "Baykal'ın koşullarını taşıyıp getirdi, ama ortaya bir model çıkaramadı. Baykal'ı da ikna etmiş gibi görünmüyor."
Baykal'ın "koşulsuz" biçimde hükümete katılması veya desteklemesini sağlayamayacaksa, Yılmaz'a göre de Erez'in şansı kalmıyor. Mesut Bey, "Erez'le Baykal arasındaki pazarlığa girmek istemiyoruz" diyor.
Bu durumda...
Yılmaz'ın beklentisi de, Erez'in görevi iade etmesi yönünde...
* * *
BU koşullarda Erez hükümeti kurabilir mi?
CHP lideri Baykal'ı koşullarından vazgeçmeye ikna ederse...
ANAP - DSP - CHP üçgeninde bir hükümet çıkarması, çok zayıf da olsa bir olasılık...
Fazilet'li bir model ise olanaksız görünüyor.
Erez, direniyor ama sonuç alacak gibi değil...
Yazara E-Posta: f.bila@milliyet.com.tr