Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

1- Pamukovada meydana gelen "hızlandırılmış tren" faciası,2- Vanda karakoldan adam kaçırma olayı.38 vatandaşımızın yaşamına mal olan hızlandırılmış tren faciası örtbas edilemeyecek bir olaydır. "Kaza"dır, denilerek geçiştirilemez. Bu uygulamaya yeni konulmuş bir "proje"nin ağır faturasıdır. Kazanın sorumluluğu makinistlere yüklenerek, dosyanın kapatılması mümkün değildir.Vanda, karakol basıp adam kaçırma olayı da aydınlatılması gereken bir başka faciadır.Bu iki olayda iktidarın tavrı, sorumluluktan kaçan, olayların üstünü örten, devletin ve kamuoyunun denetim mekanizmalarını baskıyla etkisiz kılmaya çalışan yöndedir. Sorumluluktan kaçma veya sorumluluğu kaydırmaya yönelmek iktidar olmakla bağdaşmaz. İktidar sorumluluğu, tam aksine bu iki olayın üzerine gitmeyi, sorumluları ortaya çıkarmayı, eğer hükümete düşen bir yanlışlık, hata, sorumluluk varsa, bunu kabullenmeyi ve gereğini yerine getirme sorumluluğudur. Yoksa, iktidar gücünü kullanarak, sorumluluktan kaçmak veya sorumluluğu emir - komutası altındaki görevlilere kaydırmak değildir.TBMMde sandalye çokluğuna dayanarak, denetim dışına kaçmak çözüm değildir. TBMMden, bilim adamlarından oluşacak inceleme heyetlerinden, medya denetiminden kurtulmak için iktidar gücünü kullanmak, suçu, iddiaları peşinen kabul etmek anlamına gelir ki, kamuoyu vicdanında oluşacak yargı mahkumiyet yönünde olur.Bu nedenle CHPnin Meclisin olağanüstü toplanması yönündeki talebi, AKP tarafından da desteklenmeli ve TBMM denetimine olanak sağlanmalıdır. Kazadan bu yana birçok iddia gündeme getirildi. Birçoğu da bilim adamları tarafından öne sürüldü. Demiryolları yöneticileri ve personelinin çok ciddi açıklama ve yorumları oldu.Toplumsal unutkanlığa, hafıza zayıflığına güvenerek, olayı unutturmaya çalışmak, unutulmasını beklemek, insan yaşamını, halkı, kamuoyunu hiçe saymaktır.Bu faciayı, kaderci bir yaklaşımla "Her şey Allahtan, Allahın takdiri" gibi din duygularını istismar ederek savsaklamak, kabul edilemez. Bu, özrü kabahatinden büyük bir yaklaşımdır. Nitekim Eskişehir müftüsü, bir din adamı olarak, bu yaklaşımı dünkü konuşmasında mahkum etmiştir.Hükümet, sorumluluğuna uygun davranmalıdır. fbila@milliyet.com.tr Türkiye, iki olayı tüm çıplaklığıyla ortaya çıkarmak zorunda: