Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ergenekon soruşturması çerçevesinde dün 12 kişi daha gözaltına alındı. Aralarında İlhan Selçuk, Doğu Perinçek, Kemal Alemdaroğlu gibi kamuoyunun yakından bildiği isimler de vardı.
AKP’ye kapatma davası açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, ağır suçlamalara, hakarete varan ölçüde eleştirilere maruz kalmıştı. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, kapatma davası ile Ergenekon soruşturması arasında bağlantı imasında bulunup, “Türkiye’nin ilerlemesini istemeyenler devletin çok önemli yerlerine sızmış” demişti.
Ağır suçlamalar, eleştiriler ve imalar karşısında, Başsavcı Yalçınkaya’nın anayasal yetkisini kullandığını, görevini yaptığını, nihayet bir iddianame hazırladığını ve sağduyu içinde yargı sürecinin beklenmesi gerektiğini belirtmiştik.
Bağımsız yargı için söylenmesi gerekenler bunlardır. Ergenekon soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz de yetkisini kullanıyor. Savcı Öz, uzunca bir süredir Ergenekon soruşturmasını yürütüyor. Soruşturmasını tamamladığında dava açmaya yeterli kanıt bulunduğu kanaatine varırsa, iddianamesini hazırlayıp davayı açacaktır. İddiaları ve kanıtları mahkemede ortaya çıkacaktır.
Bu soruşturmayla ilgili olarak de söyleyeceğimiz aynıdır: Sağduyu içinde yargı sürecini beklemek...

Haberin Devamı

Gözaltına alınış biçimi
Savcı Öz, yürüttüğü soruşturmada İlhan Selçuk’u da gözaltına almaya yetkili ama, İlhan Selçuk’un götürülüş biçimi yakışık almadı...
İlhan Selçuk, Cumhuriyet gazetesinin başyazarı. Yarım asırdır her gün yazı yazan, 80 yaşını aşmış, ev ve iş adresi belli bir isim. Ayrıca, bu yaşında sürekli ölüm tehdidi aldığı için resmi korumalarla işine gidip geliyor. Her zaman, rahatlıkla ulaşılabilecek koşullarda yaşıyor.
80 yaşını aşmış İlhan Selçuk’un sabaha doğru saat 04.30’da baskın gibi bir operasyonla yatağından kaldırılıp gözaltına alınması rahatsız edici olmuştur. Meslek kuruluşlarından, vatandaşlardan gelen tepkiler kamuoyunun da rahatsız olduğunu göstermiştir. Bu yaşına gelmiş bir yazarın sabaha doğru evinden götürülmesi, AB’yle müzakere eden ülke konumuyla övünen Türkiye’nin imajını hem iç hem dış kamuoyunda zedeleyecek bir durumdur.

Haberin Devamı

İzaha muhtaç muamele
İlhan Selçuk, daha uygun bir saatte davet edilseydi savcılığa gelmez miydi? Kaçar mıydı? Türk basınının yaşayan ve hâlâ çalışan en kıdemli birkaç yazarından biri olan İlhan Selçuk’un bir teröristin gözaltına alınması gibi götürülmesi izaha muhtaçtır.
İlhan Selçuk, sabaha doğru evine yapılan baskınla götürülürken herhalde, 12 Mart’ta Ziverbey Köşkü’ne götürülüşünü anımsamıştır. O tarihten 37 yıl sonra herhalde daha farklı bir yöntemle savcılığa götürülmeliydi.
Bu görüntüler, Türkiye’de zaten gerilmiş olan ortamı yumuşatmaya, yükselmiş siyasi tansiyonu düşürmeye, sağduyuyla düşünüp hareket etmeye katkıda bulunmuyor.
Aksine, yangına körükle gidecekler için ortam hazırlıyor.
Türkiye gerildikçe geriliyor, tehlikeli biçimde kamplaşıyor.