Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Irak neresinden bakarsanız bakın yapay bir "birlik" için zorlanıyor.Bu aşamadan sonra Irak dikiş tutar mı?Bu soruya olumlu yanıt vermek çok zor. Federal bir Irak'ı uzun süre ayakta tutmak, bütünlük içinde bu devlete işlerlik kazandırmak hiç kolay değil.1991'den beri fiilen ayrılmış olan Kuzey Irak'ta Kürtler, bağımsızlık için fırsat kolluyorlar. Barzani, bunu her fırsatta dünya kamuoyuna söylüyor. Son olarak, ölmeden bağımsız Kürdistan'ı görebilmek için dua ediyordu.Bağımsızlık için altyapısı hazır Kuzey Irak'ı, Bağdat'a federal sistemle de olsa bağlı kılmak ve öyle tutmak kuşku yok ki, "zoraki" bir iş olacak.Federal sistemin her tıkanma anı bağımsızlık için gerekçe oluşturacak. Bugün Kuzey Irak'ta Kürtler bağımsız Kürdistan'ı ilan etmiyorlarsa, bunun nedeni gerçek egemen gücün ABD oluşudur. Kürtler açısından ABD'nin varlığı bir dert, yokluğu daha büyük bir dert haline gelmiş durumdadır. Irak, anayasa sorununu henüz aşamadı. Şiiler, Sünniler ve Kürtler arasında tam bir mutabakat yok. Şiiler ve Kürtler federasyona sıcak, ancak önceki dönemlerin egemenleri Sünniler buna karşı çıkıyor. Saddam'ın toplumsal ve siyasal desteğini oluşturan Sünniler, Kürt ve Şii federasyonları arasında "nefes" alamayacakları kaygısını taşıyor. ABD'nin Irak'taki en yakın müttefiki konumunda olan Kürtler, bu konumu bağımsızlığa ulaştırmak için uygun zaman ve koşulları bekleyeceklerdir. Bu süreçte ABD'nin koruması ve yönlendirmesi altında bulunmak zorundalar.Ancak, Barzani ve yönetimi bütün hesaplarını bağımsızlığa göre yapıyorlar. Bu anayasa taslağında da görülüyor. Federalizmi bir geçiş süreci olarak gördükleri açık.Kürtlerin bağımsızlığında Kerkük'ün stratejik bir önemi olduğu biliniyor. Öncelikle gözettikleri, Kerkük'ü Kürt federasyonuna bağlayacak yolları zorlamak. Diğer bütün taleplerinden bu amaç için vazgeçebilecek durumdalar. Nitekim anayasa taslağının hazırlanmasında çıtayı yüksek tutup masaya getirdikleri bütün taleplerinden Kerkük uğruna vazgeçebildiler. Bu pazarlıkta masadan çektikleri talepler karşılığında, Kerkük'ü 2007'de bir referandumla Kürt federasyonuna bağlayacak yolu anayasa taslağına koydurdular.Taslağın 149. maddesi, hükümete, 31.12.2007'ye kadar şehri normalleştirme çalışmalarını, sayımı ve referandumu bitirme görevi veriyor. Kerkük'te bugüne kadar zaten Kürt çoğunluk sağlandı. Bu maddenin çıkaracağı yapı şimdiden belli.Taslakta, geçici anayasanın Bağdat ve Kerkük'ün hiçbir federasyona bağlanamayacağına ilişkin 53. maddesi yer almadı. Böylece, referandum yoluyla Kerkük'ün Kürt federasyonuna bağlanmasının önünde bir engel kalmadı.Kürtler, taslağı böyle düzenleyebilmek için petrol gelirinin bölüşümü, idari görevlerde kontenjan, bakanlıkların paylaşımı gibi taleplerinden vazgeçtiler.Kerkük Vakfı Sözcüsü Prof. Dr. Mahir Nakip'e göre, Kürtler, Türkmenlere sağlanan (dil, eğitim, siyaset) haklara da Kerkük'ü alabilmek için itiraz etmediler. Türkmenlere sağlanan bu haklar Ankara'yı memnun ederken Kerkük'le ilgili düzenleme ve öngörü rahatsız etti.Ankara, Kerkük'ün geleceğinden bu madde nedeniyle kaygılı.Anayasa kabul edilse ve federal Irak kurulsa bile, işler ve kalıcı olması bu koşullarda pek mümkün gözükmüyor. Bu zoraki beraberliğin kalıcı olması ABD'nin de Irak'ta kalıcı olmasını gerektiriyor ki, bir diğer zorluk da bu...Son zamanlarda Bush yönetiminin sıklaşan "çekilmeyeceğiz" açıklamaları da aslında bu zorluğa ve zorakiliğe işaret ediyor.Düzeltme: Dünkü yazımda ABD'nin Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Nancy Mc Eldowney'nin görevi yanlışlıkla başkonsolos olarak yer almıştır. Düzeltiriz. fbila@milliyet.com.tr Anayasadaki işaretler