Yapılıp yapılamayacağı bir yana, yapılsa bile işgal altında ve kaos ortamında ne derece sağlıklı bir seçim olacağı da elbette tartışmalı olacaktır.Seçimin meşruiyetini gölgeleyecek bir diğer faktör de Sünni Arapların boykot eğilimi. Sünni Araplar seçimleri boykot etmelerinin yanı sıra başta Türkmenler olmak üzere diğer bazı grupların da seçime katılmaması yönünde çağrı yapıyorlar.Dışişleri Bakanı Abdullah Gülün de her fırsatta vurguladığı gibi Ankara, Sünni Arapların da seçime katılması için telkinde bulunuyor, gayret gösteriyor. Ankaranın bu gayrete girmesinin nedeni, eksik katılımla yapılacak seçimlerden Şii + Kürt ittifakı ve koalisyonun yeni Irak yönetimi olarak belirlenmesi. Ankara böyle bir yönetimin dengesizlik doğuracağını düşünüyor. Bu nedenle de Sünni Arapların ve Türkmenlerin seçimlere tam iştiraki gerektiğini vurguluyor.İşgal ve kaos ortamında, yapılacak seçimlerden sandıktan çıkacak yönetim ise Irak kaynaklarına göre şöyle tahmin ediliyor:İslami Dava Partisi lideri Caferinin seçimlerden başbakan olarak çıkabileceği üzerinde duruluyor. Diğer Şii liderlere göre Caferinin ABD ile bağlantı içinde olmayan bir konumda görüldüğü ve bu nedenle halk desteğinin, Sistani ve Sadra verilen desteği aştığı belirtiliyor.Seçimlerden güçlü çıkarak hükümette önemli bir yer alması beklenen diğer isimlerin başında Caferi ve Sistaniden sonra KDP lideri Barzani geliyor. KYB lideri Talabaninin yapacağı seçim ittifaklarına göre yeni yönetimde yer bulacağı kesin. Geçici Devlet Başkanı Yaverin ise seçime katılacak ılımlı Sünnilerin desteğiyle yönetimde yer alabileceği kaydediliyor. Sonuçta sandıktan Şii + Kürt koalisyonunun çıkacağı, Türkmenlerin de en büyük şansı verdikleri olasılık.Bu arada KDP ve KYBnin Şiilerle ittifak arayışında oldukları, ABDnin de bu yöndeki çabalarıyla, Sistaniyle görüşme halinde bulundukları gelen haberler arasında...Türkmenler ise henüz nasıl bir seçim stratejisi izleyeceklerini saptamış değiller. Özellikle Kuzey Irakta, Kürt grupların, Dohuk, Süleymaniye ve Erbilde KDP ve KYB dışındaki partilerin seçime sokulmaması için girişimde bulundukları kaydediliyor. Kerkükte ve Musulda KDP, KYB ve Türkmen Cephesinin yanı sıra İslami Kürdistan Partisi, Komünist Parti ve Sosyalist Partinin seçimlere girmesi kesinleşmiş görünüyor.Türkmenlerin iddialı oldukları Kerkükteki sıkıntıları sürüyor.Bölgeden yeni dönen Dr. Aydın Beyatlının gözlemleri şöyle:"Kerkükün demografik yapısının Kürtler lehine bozulması faaliyetleri sürüyor. Kerkükün etrafında yeni göçlerle çadır - kentler oluşturuldu ve bunlar numaralandı. Şimdiden bu çadır - kentlere yerleştirilenlere seçim kartları verildi. Ama Kerkükün Türkmen mahallelerine hala seçim kağıtları, kartları gelmedi. Seçimlerin daha seçmen kartları aşamasında sakatlanacağından, Türkmenler aleyhine sonuç alınması için her türlü yola başvurulacağından endişe ediyoruz. Türkmenler de Kerkük, Telafer gibi kentlerde Şiilerle temas ve ittifak arayışına yönelebilirler. Türkmenlerin de bir an önce izleyecekleri yolu saptamalarında büyük fayda var. Yoksa bir sandık oldubittisiyle karşılaşılması büyük olasılıktır."Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi Ahmet Muratlının seçim değerlendirmesi ise şöyle:"Irakta üç seçim yapılacak. Genel seçimler, yerel seçimler ve Kuzey Irak için seçim. Üç seçim de aynı gün yapılacak. Zorluk buradadır. Birçok temas, ittifak kurulacak. Biz Türkmenler olarak hedefimizi belirledik. Genel seçimlerde 30 milletvekili çıkarmayı hedef aldık. 275 kişilik Irak parlamentosunun yüzde 10undan fazlasını alabiliriz. Tabii, bir seçim komplosuyla karşılaşmazsak. Seçimler adil ve dürüst biçimde yapılırsa. Bizim özen göstermeye çalıştığımız budur. Bu yönetimden, baskılardan, haksızlıklardan bıkmış olan Araplarla değişik bölgelerde ittifaka da gidebiliriz. Bu yönde talepler var. Seçim güvenliği ve adaleti sağlanırsa, biz gücümüzü parlamentoya yansıtırız."Irakta seçim öncesi siyasi tablonun özeti böyle... fbila@milliyet.com.tr Irakta seçimlerin 30 Ocak 2005te yapılması kararlaştırıldı. Bu seçim Irakın yeni yönetimini belirleyecek, eğer yapılabilirse...