Fikret BİLA
TEKEL'den sorumlu Devlet Bakanı Eyüp Aşık, Çanakkale'nin Bigadiç ilçesinde tesis açılışı için toplanmış kalabalığa soruyor:
- İçkiye, sigaraya zam yaptık. Aldığımız parayı da eğitime veriyoruz. İyi etmiş miyiz?
Kalabalık hep bir ağızdan destekliyor:
- İyi etmişsiniz. Bravo. Helal olsun, helal...
Bakan Aşık memnun, gazetecilere dönüyor:
- Gördünüz mü? Zam yapıp alkış alıyorum.
Gazeteciler itiraz ediyor:
- Sayın Bakan buldunuz tabii içki içmeyen, sigara kullanmayanları. Kendinizi alkışlatıyorsunuz. Bir de içicilere sorun da alkışı görün bakalım.
Eyüp Bey, gazetecilerin önerisine,
"peki" diyor ve İstanbul'a dönüşünde projeyi uygulamaya koyuyor. Önceki gün akşam saat 22.00'de Kumkapı'ya gidip
"akşamcılar"la oturuyor ve soruyor:
- İçkiye, sigaraya zam yaptık. Aldığımız parayı da eğitime veriyoruz. İyi etmiş miyiz?
Akşamcılar
"zam"dan memnun yanıt veriyorlar:
- Vallahi Sayın Bakanım çok iyi etmişsiniz. O kadar iyi ettiniz ki, mesela ben, sırf katkı olsun diye, içkiyi artırdım, sigarayı da bir paketten iki pakete çıkardım. Maksat eğitime para gitsin...
Aşık, eğitime katkı için ömür kısaltmayı göze alan akşamcılara yeni bir öneri yapıyor:
- Eğitime para ayırmak iyi de, içmeyi artırmanız kötü. Biz sigaranın paketinden eğitim için 20 bin lira alıyorduk. Siz 40 bin lira vermek için iki paket içmeye başlamışsınız. Şöyle yapalım; Biz sigaranın paketinden 20 bin yerine 40 bin lira alalım, siz yine bir paket sigara için..."
Şaka bir yana, kesintisiz temel eğitim projesinin finansmanında Tekel en önemli yeri tutuyor. Bakan Aşık, içki ve sigara zamlarıyla eğitime aktarılacak fon konusunda şu bilgiyi veriyor:
"Kesintisiz temel eğitim projesinin ilk bölümü 3.5 yıl için planlandı. Bu süre içinde gereken para 6 milyar dolar. Yılda 300 trilyon ayırmayı hedefledik. Bunun 200 trilyonu sağlam gelir kaynakları. 100 trilyon liralık kısmını her yıl içki ve sigaradan sağlamayı düşünüyoruz. 1 Eylül'den sonra her hafta eğitime 1.2 trilyon lira aktaracağım. Tekel ürünlerine yapılan zammın yüzde 10'u bu amaçla konuldu. Karar 1 Eylül'de yürürlüğe girecekti, ama stokçuluk yapılmasın diye hemen uygulamaya koyduk. Şimdi 1 Eylül'e kadar içki ve sigara zammından 1 trilyon lira toplayacağım. Bunu da bağış olarak yine eğitime vereceğim. Maliye Bakanı'na bu bilgiyi verdim. Vatandaş eğitim için yapılan zamma itiraz etmedi. (Helal olsun)
dedi. İçmeyenler (iyi ki zam yaptınız)
diyorlar. İçenler de (iyi ki parayı eğitime veriyorsunuz)
diyorlar. Halk bizi anladı."
Eğitim için
"gönüllü tasarruf" sağlamak elbette desteklenecek bir yöntem. Ama, bunun
"zam" yapılarak,
"dolaylı vergi"ye dönüştürülmesi bir süre sonra dirençle karşılaşacaktır. Gönüllü tasarruf politikasının yanı sıra, kamu fonlarının doğru yerde kullanılması ve kaynak kullanımında tercihlerin değiştirilmesi de zorunlu. Hükümet, bütçeyi bu tercihlere uygun hale getirmeli.
1997 bütçesinin yüzde 80'ni
"borç" ve
"güvenlik" harcamalarına ayrılmış durumda. Hazine ve Maliye bütçelerinin yüzde 90'ından fazlası borç ödemelerine tahsis edildi. 1997 bütçesinde eğitime yüzde 8, sağlığa yüzde 3, sosyal güvenliğe binde 1 pay ayrılmış. Diyanet'in binde 8'lik payı ise, Enerji, Ulaştırma ve Tarım bakanlıklarının üzerinde.
Eğitim için içki ve sigaraya
"zam" bir noktaya kadar anlaşılabilir. Ama,
"zam"la
"gönüllü" tasarruf bir yere kadar sağlanabilir. Hükümetin yapması gereken öncelikle bütçe tercihlerinin düzeltilmesidir.
Yazara EmailF.Bila@milliyet.com.tr