Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



İZMİR
Bir aya yakın süredir Anadolu'yu gezen Milliyet TIR'ı İzmir'e girdiğinde farklı bir ruh hali hemen göze çarpıyor.
Anadolu kentlerinde özellikle kriz sonrası ağırlaşan ekonomik ve sosyal sorunların yarattığı karamsarlık ve asık yüz, İzmir'de yok.
İzmir'in sorunu yok mu?
Elbette var.
Kriz, İzmir'e uğramadı mı?
Elbette uğradı.
Ancak İzmirli, sorunların altında çaresiz yakınmalarla zaman yitirmek yerine, önce bu sorunlarla baş etmek için gerekli olan morali, sonra da örgütlenme gücünü bulmuş görünüyor.
İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'nin elimize tutuşturduğu yayın, Başkan Mehmet Ali Susam'ın, "9 Eylül ruhu"yla yaptığı, "ekonomik kurtuluş savaşı" çağrısını içeriyor.

Krizin denize dökülmesi
Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın başlangıç günlerine ait, "İstiklal Harbi Gazetesi"nden kesilmiş birinci sayfa örneklerinin yeniden kurtuluş mücadelesi havasına girilmesi için davet niteliğinde. İzmir Esnaf ve Sanatkar Odaları, ulusal kurtuluş savaşı mücadelesi günlerine atıfta bulunarak, İzmirliye "krizin denize dökülmesi" hedefini gösteriyor.
İzmir, krize teslim olmamış. Krizin etkilerini mümkün olduğunca üretime yönelerek, atlatmaya çalışıyor. İzmir'in büyük altyapı projelerini kesintiye uğratmadan sürdürmeyi başarmış görünen Vali Alaattin Yüksel ve Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina, durumu, "İzmir direniyor" diyerek özetliyorlar. Krizin denize dökülmesi için tarım, turizm sektörlerinin özendirilmesi, sanayie ise ihracat kolaylığı sağlanmasını talep ediyorlar.

2005’e kadar adımlar tamam
Bu üç alanda verilecek desteğin sadece İzmir'e değil, bütün Türk ekonomisine nefes aldırabileceğini vurguluyorlar. Bölgenin hem tarım, hem de sanayi alanında uluslararası rekabet gücüne sahip olduğunu vurgulayan İzmirli kuruluşlar, 2005 yılına kadar atacakları adımları da planlamış görünüyorlar.
İzmir, "bu körfez temizlenmez, bu koku gitmez" diyenleri mahçup edecek kadar temizlenmiş. Artık, İzmir denilince, burunları sızlatan pis koku yok. İzmir, 2 bin yıl önce ünlü tarihçi Stramon'un tarihe kaydettiği, "pis koku" kusurunu Melez Deresi ıslah projesi ile gidermiş. İzmir'in bu tarihi derdinin nasıl çözüldüğü artık kitapların konusu. Melez deltasında yüzyıllardır biriken kirliliğin üzeri örtülmüş ve pis kokunun yerini çiçek kokuları almış. İzmir'in en önemli moral kaynaklarından biri bu kokudan kurtulmuş olması...

Karamsarlık giremez
Demokrasi kalesi olarak bilinen İzmir'de sivil toplum örgütlerinin etkinliği, örgütlenme düzeyinin yüksekliği hemen dikkati çekiyor. Sadece şikayet etmiyor, sorunlarına çözüm de üretiyor ve öneriyor. İzmir halkının dinamik yapısı ekonomik alanda ülkeyi saran karamsarlığı İzmir'e sokmamış.
İzmir, bir yandan krizin yarattığı sorunları geride bırakmaya çalışırken, bir yandan da geleceğini planlamakla meşgul. İzmir Valiliği'nin öncülüğünde hazırlanan "İzmir Planı" bitirilmiş durumda. Sivil toplum örgütlerinin de katılımıyla hazırlanan plan, önümüzdeki 10 yıl içinde İzmir'in ekonomik, sosyal ve kültürel alanda Ege'nin cazibe merkezi haline gelmesini amaçlıyor. İzmir'in geleceği için Devlet Planlama Teşkilatı ile protokol imzalayan İzmir Valiliği, "Ege Ekonomisini Geliştirme Vakfı"na aktif görev vererek proje çalışmalarını başlatmış durumda.
İzmir, özgüveni yüksek bir kent olarak kendi ayakları üzerinde duruyor ve geleceğe umutla bakıyor.
İzmir'in farkı bu...