Kalemli ve Sayıştay

Fikret BİLA

TBMM Eski Başkanı Mustafa Kalemli'nin genel kurul salonu inşaatını yaptırdığı MESA şirketinden konut alma girişiminin yankıları sürüyor.
Olay kuşkusuz siyasette ağırlığı olan Kalemli'yi sarstı. Yasal olarak bir sorun bulunmasa bile MESA olayı idari, etik ve siyasi açısından Kalemli'yi sıkıntıya sokacaktır. Satın alma girişiminde bulunduğu daireleri iade etmiş olsa bile bunun etkileri sürecektir. Elbette Kalemli, olayın tüm yönleriyle aydınlanması için yardımcı olacaktır.
Kalemli'nin daire satın alma girişimi dışında incelenmesi gereken asıl önemli yön genel kurul inşaat ihalesi ve uygulamasıdır.
TBMM anayasal konumu ve işlevi gereğince diğer kurumlardan farklı bir statüye sahiptir. Meclis, diğer kurumlardan farklı olarak dış denetime açık değildir. Devletin denetim organları Meclis'i denetlemezler. Meclis kendi kendini denetleyen bir kurumdur. Meclis Başkanı da ita amiri olarak Meclis'e karşı sorumludur.
Ancak, Meclis kararı veya Meclis Başkanı'nın talebi üzerine iç denetime yardımcı olmak üzere denetim organlarından yardım istenebilir. Sayıştay hem denetim hem de yargı işlevini Meclis adına yürüten bir kurumdur. İhale denetiminde de uzman organları vardır. Meclis adına denetim yapan bir kurum olarak Sayıştay genel kurul inşaatı ihalesini ve uygulamasının denetlenmesinde yardımcı olabilir.
Nitekim Sayıştay Başkanı Vecdi Gönül, Sayıştay'ın böyle bir göreve hazır olduğunu belirterek, bu konudaki sorumuzu şöyle yanıtladı:
"Eğer Sayın Meclis Başkanı, olayın incelenmesi için bizden eleman isterse, bunu sağlayabiliriz. Sayın Hikmet Çetin'in talebi olursa başından sonuna kadar ihaleyi ve inşaatı denetleyebiliriz. Nitekim Sayın Kalemli de daha önce iki denetçi talebinde bulunmuş ve çizdiği çerçeve içinde görev yapmalarını istemiştir. Eğer Sayın Çetin'in talebi olursa bu talebi de karşılayabiliriz." Genel kurul salonu inşaatına ilişkin ihale ve uygulamaya dönük iddiaların açıklığa kavuşması için Sayıştay'dan yardım alınması yerinde bir yöntemdir. Meclis'in idari nitelikteki bir işinin uzman bir kurum tarafından dış denetime tabi tutulması güvenirlilik açısından yararlı olur.
Bu konuda görev, TBMM Başkanı Hikmet Çetin'e düşmektedir. Çetin, Meclis'te yapılacak siyasi nitelikli bir denetim yerine uzman denetim elemanlarınca yapılacak bir denetimi yeğlerse kamuoyunun aydınlatılması ve tatmin edilmesi açısından daha sağlıklı bir yol izlemiş olur. Böyle bir yöntem hem Meclis'in manevi şahsiyetini hem de Kalemli'nin şahsını rahatlatacak bir denetim yolu olur.

Yazara EmailF.Bila@milliyet.com.tr