Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



IMF'nin kredileri serbest bırakmasına karşın piyasaların olumlu tepki vermeyişi Ankara'da "neden" sorusunu gündeme getirdi?
Başbakan Ecevit, dünkü görüşmemizde bu soruya yanıt verirken şu değerlendirmeyi yaptı:
"IMF ile ilişkiler normal seyrine girdi. Krediler açıldı. Ancak ortalık yine karmakarışık. Bu hafta bunun nedenlerini inceleyeceğiz. Benim düşüncem, olumsuzluk, ekonomik gerekçeler ve göstergelerden değil, psikolojik ve siyasi etkilerden kaynaklanıyor. Ekonomik göstergeler olumlu olmasına karşın, olumlu tepkiler gelmeyişinin nedeni büyük ölçüde çıkarılan siyasi söylentiler. Gerçekçi olmayan bir takım tartışma ve öneriler."


Başbakan Ecevit'e, neyi kasetettiğini sorduk. Şu yanıtı verdi:
"Örneğin ara rejim çağrışımları yapacak bazı tartışmaların açılması. Ortalığı karıştırmak isteyenler var. Demokrasiye bilerek veya bilmeyerek zarar veren tartışmalar. Teknokrat hükümet önerileri ve tartışmaları gibi. Tabii, bu tartışmaları açanların hedeflerine ulaşmaları için ortalığın karışması, bulanması gerekiyor. Sanıyorum bu amaçla bu tür öneriler gündeme getiriliyor."
Başbakan Ecevit, demokrasinin, demokratik kurumların düzgün bir biçimde işlediğini de anımsatıyor:

"Meclis'te güçlü bir desteğe sahip olan hükümet görevinin başında. Üç partili olmasına karşın uyum içinde çalışıyor. Hem hükümet, hem de Meclis bugüne kadar örneği pek görülmemiş bir üretkenlik ve verimlilik içinde işlerini yapıyorlar. Meclis'in herhalde son zamanlarda en fazla çalışan, en çok yasa çıkaran bir çalışma dönemi yaşadığını herkes kabul eder. Öte yandan IMF ile ilişkiler yoluna girdi, programın gerekleri yerine getiriliyor, IMF'nin istekleri karşılanıyor, ortada tıkanan bir konu yok, bütçe rakamları gayet iyi. Buna karşın ara rejim iması taşıyan önerilerin gündemde tutulmaya çalışılmasının ortalığı karıştırmak dışında bir amacı olamaz."

Başbakan, Ankara'nın sürekli "kaos" içindeymiş gibi gösterilmesinden, rahatsız. Yapay tartışmaların ekonomiyi olumsuz yönrde etkilediği de açık.
Konfor içindeki köşelerden rejim ve hükümet "fantezileri" yarıştıranların, aynı zamanda "demokrasi" şampiyonluğunu da kimselere bırakmamaları "garip" bir görüntü yaratıyor.
"Laf ola beri gele", "en ilginç öneriyi de ben yaptım" , yaklaşımıyla hergün model geliştirip, güldürü üretim merkezi gibi her derde çare üretenlerin, sorumluluk sınırlarına çekilmeleri gerekiyor.