Ancak Rum lider Papadopulos'un katı tutumu Ankara ve Lefkoşa'da umudu azaltmış durumda. İngiltere, Rum yönetiminde hiçbir esneme göremediği için dönem başkanlığı içinde çözüme dönük yeni bir girişimde bulunamayabilir. Adanın Rum Kesimi'nde bu tür girişimlere uygun bir zemin olmadığı, hem Londra, hem Ankara tarafından saptanmış durumda. Türk tarafı Kıbrıs sorununun çözüme bağlanması konusunda İngiltere'nin Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı'ndan umutluydu. Gerek Türkiye, gerek KKTC, Kıbrıs sorununun taraflarından biri olması ve Annan Planı'nın mutfağında da çalışması nedeniyle İngiltere'nin dönem başkanlığı süresi içinde, "nihai çözüm" yönünde açılımlar yapabileceği düşünülüyordu. Türk Dışişleri, Kıbrıs konusunda bugün gelinen noktayı, "Pozisyonlar yer değiştirdi" biçiminde nitelendiriyor. Annan Planı'na KKTC'de 'evet', Rum Kesimi'nde 'hayır' çıkmasından sonra uluslararası alanda Türk ve Rum taraflarının pozisyonlarının değiştiğini vurgulayan Dışişleri uzmanları, artık çözüme yanaşmayan tarafın Rum Kesimi olduğunun bütün dünyaca anlaşıldığına vurgu yapıyorlar. Papadopulos'un katı tutumuyla, Batı dünyasında giderek izole edildiğini de belirten Dışişleri kaynaklarına göre, bu durum Türk tarafının durması gereken çizgiyi de belirlemiş oldu. Durum değişti Bu koşullarda Türk tarafının yeni çizgisini şöyle özetlemek mümkün:Türkiye ve KKTC bundan sonra sadece nihai çözüme odaklanacak. Özellikle Birleşmiş Milletler tarafından yapılacak bu yöndeki girişimlere tam destek verecek. Ancak, böyle bir zemin doğmadıkça ve nihai çözüm görülmedikçe, Türk tarafından istenecek ödünleri kabul etmeyen Rum Kesimi kesin çözüme yanaşmadıkça KKTC'nin izolasyondan kurtulması ve dünyaya entegre olması için girişimlerini yoğunlaştıracak. Azerbaycan'ın attığı adımların diğer ülkelerce de gerçekleştirilmesi için diplomatik atak başlatılacak. Bu yönde Avrupa Birliği'nin verdiği sözleri tutması için sürekli baskı yapılacak. Bu çizgiden geriye düşülmeyecek. Yeni çizgi Türk tarafı bir yandan BM öncülüğünde nihai çözüm girişimlerini beklerken, KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş'ın formüle ettiği gibi, KKTC'nin sadece ekonomik açıdan değil, siyasi açıdan da dünyaya entegre olmasına özen gösterilecek. Serdar Denktaş, bu amaçla Türk tarafına sıcak bakan ülkelerle temaslarını yoğunlaştıracak. Rum Kesimi'nin çözüme uzak tutumunu sürdürmesi halinde Türk tarafının sonsuza kadar bekleyemeyeceğini daha önce de birkaç kez vurgulayan KKTC yönetimi, Avrupa Birliği'nin Türk yönetimi ile temas kurmasını ve ayrı bir müzakere sürecine girmesini sağlamaya çalışacaktır. Denktaş formülü Türkiye ve KKTC'nin böyle bir süreci başlatabilmek için öncelikli hedefi KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın Avrupalı liderler tarafından muhatap alınmasını sağlamak. Avrupa Birliği yönetimi veya tek tek Avrupa ülkelerinin KKTC Cumhurbaşkanı ile temas kuracakları zeminlerin yaratılması için girişimlerde bulunulacak.Başbakan Erdoğan'ın Avrupa liderleriyle ikili temaslarında bu konuyu sürekli gündemde tutacağı da Dışişleri uzmanlarının dikkat çektiği bir husus.Türkiye ve KKTC, önümüzdeki dönemde çabalarını bu çizgide yoğunlaştırma konusunda mutabakata varmış durumdalar.Türkiye'nin hazırladığı deklarasyon da aynı çizgiyi çekiyor. fbila@milliyet.com.tr Mutabakat