Başbakan Mehmet Ali Talatın hükümetin istifasını sunmasından sonra henüz yeni hükümet kurulamadı. Hükümeti kurmakla görevlendirilen UBP lideri Derviş Eroğlu temaslarını sürdürüyor.Annan planına evet demesine karşın beklentileri gerçekleşmeyen Kıbrıs Türklerinin bir hükümet sorunuyla karşılaşmaları da bu kritik süreçte olumsuz bir faktör oldu.Başbakan Talatın istifasıyla doğan hükümet sorunun aşılamaması KKTCde yeni bir seçimi gündeme getirecektir. Başbakan Talat ve yardımcısı Serdar Denktaşın, seçime giderek yeni Meclis tablosuyla hükümeti sürdürmek istemeleri olasılık dahilinde görülüyor. Tabii yeni seçim sonuçları rahat bir şekilde hükümet kurmaya olanak tanırsa...Bugünkü tabloya yakın bir seçim sonucu çıkarsa KKTCde sağlam bir desteğe dayalı hükümet oluşturmak yine zor olacaktır. Oysa, ulusal açıdan, KKTCde sağlam bir hükümet oluşumuna acil ihtiyaç var.KKTCnin Anayasa değişikliğine giderek başkanlık sistemine geçmesi bir çözüm olarak öneriliyorsa da, bugünkü parlamento aritmetiğinden Anayasa değişikliği geçirmek de kolay görünmüyor.KKTC siyasi belirsizlik içine sürüklenirken, Rum Yönetimi ve Atinadan Türkiye ve KKTCye dönük baskılar giderek artıyor. AB Komisyonunun müzakere tarihi tavsiyesi alabilmek için Kıbrıs sorununda Brükselin talepleri doğrultusunda davranan Ankaranın yeni koşullarla karşılaştığı bir dönemde siyasi belirsizlik olumsuz etkiler doğuracaktır.Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı da daha önce Papadopulos ve Yunanistan Cumhurbaşkanının ifade ettiği gibi, müzakere tarihi verilmeden önce Türkiyenin Rum Yönetimini Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanıması gerektiğini açıkladı. Avrupa Parlamentosuna sunulan raporda da paralel bir talep var. Ayrıca Türk askerinin Kıbrıstan çekilmesi de bir diğer koşul olarak masaya sürülmüş durumda.Rum Yönetimi ve Atina desteğinin 17 Aralıkta Türkiyeye tarih verilmesi konusunda "veto" kozunu kullanıp kullanmayacakları henüz belli değil. Bu yönde niyetlerini açıklamış oldular. Tarih verilmesine engel olmasalar bile müzakere sürecinde Türkiyenin ve KKTCnin gündeme gelecek koşulları nasıl karşılayacakları da bir diğer siyasi belirsizlik.Kıbrıs Türklerine ve Ankaraya verdiği sözleri tutmayan AB, Rum Yönetimine yakın seyretmeye devam ediyor. "Evet"i cezalandırıp "hayır"ı ödüllendiren politikayı sürdürüyor.Ankara ile KKTC arasında uyumun çok önem taşıdığı bu dönemde, KKTCde iç politik hesaplarla hareket edilmesi ve ulusal bir duruş sergilenememesi hem Türkiyenin hem de Kıbrıs Türkünün işini zorlaştıracaktır. fbila@milliyet.com.tr Türkiyenin AB sürecinde kilit rol oynayan KKTCde hükümet sorunu devam ediyor.