Zonguldak kömür havzası yıllardır geleceğini tartışıyor. Havzaya hayat veren Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK) akıbeti merak konusu.
Bir zamanlar 55 bin kömür işçisi barındıran TTK, artık bölgeyi ayakta tutmakta zorlanıyor. 1970’lerde bölge insanının her ihtiyacını karşılayan gücü artık yok. 1990’da Ankara’ya yürüyen 40 bin maden işçisinden 15 bin işçi kalmış durumda. TTK’nın hızla küçülmesi Zonguldaklı’yı tedirgin ediyor. Yıllardır aranan alternatif ekonomi ise henüz bulunabilmiş değil. Yaşam kaynağı yine kömür damarları...
On yıllardır izlenen klasik KİT politikası, devlet malı deniz anlayışı Zonguldak’ı da kemirmiş görünüyor. Özel sektörün teşvik adı altında işletilen özel ocaklarda çakmakla grizu kontrolü bile yapılabilmesi Zonguldak’ta canın ne kadar ucuz olduğunu gösteriyor.
Bu koşullar altında Zonguldak, 3 Kasım seçimleri sonrasında can simidi gibi yapıştığı TTK’nın ne yapılacağı sorusunu soruyor. Bir zamanlar Türk sanayinin en önemli enerji kaynağını oluşturan ve parlak yıllar yaşayan Zonguldak, kamu işletmeciliğini, madenciliği bir kenara iten anlayışın elinden kurtulmaya çalışıyor. Oysa Zonguldak, yeraltı zenginliği ve doğal güzelliği ile kalkınmayı en kolay yakalayabilecek koşullara sahip. Ülkenin en kaliteli kömür rezervlerine sahip bölgede kömüre pazar aramayan, mevcut pazarları da kalitesiz ithal kömüre terk eden politikalar sonucu giderek yüzü gülen insan kalmamış.
Zonguldaklı yeniden yeraltı madenciliğine ağırlık verilmesini, TTK’ya yüklenen yan giderlerin önlenmesini ve çıkardığı kaliteli kömüre pazar bulunmasını istiyor.
Ecevit’in 4 bin yeni işçiyle kömür üretiminin artırılmasına dönük uygulaması bir umut ışığı gibi değerlendiriliyor. Yeniden madenciliğe dönüş işareti olarak algılanan bu uygulamanın yeni projelerle desteklenmesi ve üretime yönelinmesi beklentisi hakim.
Bu gerçeği görmüş olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan’ın geliştirdiği projeler bu amaca yönelik görünüyor. Çatalağzı Termik Santralı’na yapılacak ilavelerle Zonguldak’ın yılda ürettiği 2.5 milyon tonluk kömüre, aynı bölgede talep yaratılabileceğini söylüyor. Karabük ve Ereğli Demir Çelik fabrikaları ile Çatalağzı Termik Santralı’nda yapılacak revizyonlarla Zonguldak kömürüne pazar aramaya gerek kalmayacağını savunan Çakan, Zonguldak için bir umut oluşturmuş durumda. Zonguldak’a girerken binlerce araçlık konvoyla ve büyük ilgiyle karşılanması da bunun kanıtı.
Bir yandan kaliteli kömüre pazar aranırken, bir yandan da dört baraj ve bir büyük limandan oluşan Filyos projesinin hayata geçirilmesi de büyük önem taşıyor. Büyük bir limanla birlikte serbest bölge haline getirilmesi durumunda Ankara ve İstanbul’a ulaşım sorunu olmayan kömür havzasının, İstanbul’un sanayi ve ithalat ihracat yükünün bir bölümünü devralması mümkün.
Zonguldaklı’nın beklentisi hangi partiden olursa olsun kömür havzasından çıkacak her bakanın bu projenin peşini bırakmaması ve yaşama geçirilmesine katkıda bulunması...